AK Parti 24 Haziran seçimleri sonrası dillendirilen erken Yerel seçimler konusunda yine her “Erken” kararı öncesinde olduğu gibi; “bizim gündemimizde kesinlikle erken yerel seçim yok, yerel seçimler zamanında yapılacak” diye iddiaları ret etmişti.
Haber sitemiz 1 ay öncesinden aldığı istihbarat ile “AK Parti, büyük kongre sonrasında, 20 Ağustos’tan sonra Belediye başkan adaylarını belirleyecek ve Eylül sonu adaylarını sahaya bırakacak” diye yazmıştı.
Ve dün AK Parti’nin büyük kongresi vardı..
AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, kongre daha başlamadan önce bir canlı yayında bombayı patlattı ve
“Erken yerel seçim olacak, olmalı. Eylül’de, Ekim’de veya Kasım’da olmalıdır” demez mi?
AK Parti adına açıkça “Erken yerel seçim” için tarih vermişti.. Bu söylemler birden bire siyasi arenada bomba etkisi yaptı.
AK PARTİ NİYE ERKEN SEÇİM KARARI ALIYOR?
Peki, sürekli “gündemimizde yok” diyen AK Parti, neden ani bir keskin “U” dönüşü ile bu kararı açıkça ilan etti?
Birincisi; en yakın rakibi CHP şuan da “yaralı bir kuş” gibi..
Olağanüstü Kurultay tartışmaları sürecinde sarf edilen bazı nahoş ifadeler ile ilan edilen “parti içi soğuk savaş” yüzünden karpuz gibi ikiye ayrılmış bir CHP var.
AK Parti, “Yaralı CHP’yi” yarasına ilaç sürmeden ve iyileşmeden ani bir baskınla vurmak istiyor.
AK Parti yöneticilerine göre, açıkça kılıçlar çekilen CHP’de, Muharrem İnce taraftarları, yapılacak yerel seçimde Kılıçdaroğlu ve ekibinin başarısız olması adına ya sandığa gitmeyecek ya da başka partilere oylarını verecekler.
Yanlış bir hesap ve boş bir hayal senaryosu..
Neden mi?
Çünkü CHP tabanı bu operasyonu sezinlemiş durumda ve küskünlüğü, kırgınlığı bırakıp, tek yumruk halinde karşı atağa geçecek.
İKİNCİSİ; Şuan ABD ile restleşmesini acil bir şekilde oya dönüştürmek istiyor..
Parti tabanına baskılarla istifa ettirdiği seçilmiş Belediye başkanları kızgınlığını unutturmak isityor..
Kılıçdaroğlu ve ekibi de bu tehlikenin farkında ama anti-demokratik uygulamalar ile demokrasi mücadelelerini yaraladıkları için, utançlarından, bu ani baskın erken yerel seçimde Muharrem İnce ekibinden destek isteyemiyor veya “bir olma” önerisinde bulunamıyorlar..
ÇARE; “NE MUSA, NE İSA”
Peki, yaralı CHP bu ani baskından nasıl yeni yaralar almadan kurtulacak veya baskını az bir yara ile savacak?
Net bir gerçek var.. CHP tabanı iki ayrı saffa bölünmüş durumda..
Yerel Seçimlerde, başarı ağırlıklı olarak kimin?
Gösterilen Başkan adayının.
CHP merkez yönetimi; Belediye Başkan adayları tespitinde yine bildiğini okur ise, AK Parti’nin hesabını doğrulamış olacaktır..
Ve doğal olarak CHP seçmeninin çok büyük bir kısmı sandığa gitmeyecek veya bir başka partiye oyunu verecektir.. çükü, merkez yönetimi kendilerini “yok saymış” olarak kabul edeceklerdir
CHP için iki çare yönetimi var. Bunlardan birini acilen işleye sokmalı ve hızlı bir şekilde adaylarını belirlemelidir.
Çarenin birincisi; Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve kurmayları ile buluşarak, ortak bir Belediye başkan adayları listesi hazırlamalılar.
Ama tabana sorulmamış olunacak.. Çok etkin bir taktik değil..
En etkin bir çare İkinci taktik?
Hani toplumda derler ya; “Ne Musa’ya, ne de İsa’ya”
Yine Kılıçdaroğlu ve İnce bir araya gelip, ortak karar almalılar ve acilen işleve koymalılar.
Aday belirlemede; ne Kılıçdaroğlu karar verecek, ne de Muharrem İnce..
Peki, Adaylar tespiti konusunda kararı kim verecek?
CHP tabanı ..
Nasıl mı?
Hemen işleme konulacak “ön seçim” sistemi ile taban adayını belirleyecek ve adayı için “Kurultay tartışmasını, kırgınlığını” unutup gece- gündüz çalışacak..
Evet .. Bu kırgınlığa en etkili ilaç bu.. Çok kısa zamanda yaralı CHP iyileşmiş ve ayağı kalkmış olacaktır..
CHP YÖNETİCİLERİ BU SESE KULAK VERİN, VERMELİSİNİZ DE ..
Bakın; CHP Ankara örgütlerinin ve Ankaralıların sevdiği bir isim olan, parası ile ömrünü partisine adamış bulunan ; CHP Merkez Yüksek Disiplin Kurulu üyesi, Kurultay delegesi görevlerini yürüten ve Çankaya Belediye Başkan adaylığı konusunda taban tarafından ısrarla adı dillendirilen Av. Erdoğan Kılıç’da; “Ön seçim” ilacını işaret ederek, Parti yöneticilerine şu öneride bulunuyor;
“Bari bu kez hodri meydan demeyelim de, biten eski kredileriyle karşımıza çıksınlar..
Biz de zamanında yapılacak bir seçimde meydanlara gerçekten hazır ve yenilenmiş çıkalım...
Tabi artık atamalarla değil de, halk kendisini yönetecekleri seçsin ki, adayına karşı kendisini sorumlu sayıp sokak, sokak, ev, ev çalışsın”
Doğru mu? En doğrusu, en akılcı yöntem ..
Av. Erdoğan Kılıç, Sosyal Medya hesabından, dillendirilen “erken yerel seçim” konusunu değerlendirirken aynı zamanda Parti Merkez yöneticilerine öneri ve çağrılarda bulunan bir yazsını, CHP tabanının takdirine sunduğu ve taban tarafından bu önerisinin büyük destek bulduğu gözlendi
Av Erdoğan Kılıç; “ERKEN YEREL SEÇİM” başlıklı yazsında şuna da vurgu yapıyor;
“ ‘Yerim garanti’ diyenlere, ‘dayım var’ diyenlere, biz de ön seçim sandığı var, çık oradan başımızın tacı ol, sırtımızda taşıyalım diyelim.
Halkçı belediyecilik, kapıları açık makam odalarında yapılır. Yani; makam odası sokaklar, iş yerleri, evler olacaktır..
Hem kimse vazgeçilmez değildir, bir halk, bir alınterinin sahibi emekçiler dışında”
Evet .. Karar ne Kılıçdaroğlu’nun olsun, ne de Muharrem İnce’nin ..
Karar; parti içi demokrasi adına “Ön seçimle” CHP seçmenin olsun ve başarıyı 12’den vursun..
İşte CHP’li Erdoğan Kılıç’ın “Yerel Seçim kazanma reçetesi” niteliğinde ki o yazısı..
Parti merkez yöneticileri, bu reçete size ..Okuyun ve ilaçları zamanında kullanın..
“ERKEN YEREL SEÇİM"
Yine bir erken yerel seçim lafları aldı yürüdü,
Ülkeyi batıranlar sayemizde erkenden güven tazeliyorlar.
Bari bu kez hodri meydan demeyelim de, biten eski kredileriyle karşımıza çıksınlar..
Biz de zamanında yapılacak bir seçimde meydanlara gerçekten hazır ve yenilenmiş çıkalım...
Tabi artık atamalarla değil de, halk kendisini yönetecekleri seçsin ki, adayına karşı kendisini sorumlu sayıp sokak, sokak, ev, ev çalışsın..
‘Yerim garanti’ diyenlere, ‘dayım var’ diyenlere, biz de ön seçim sandığı var, çık oradan başımızın tacı ol, sırtımızda taşıyalım diyelim.
Halkçı belediyecilik, kapıları açık makam odalarında yapılır. Yani; makam odası sokaklar, iş yerleri, evler olacaktır..
Hem kimse vazgeçilmez değildir, bir halk, bir alınterinin sahibi emekçiler dışında...
Efsaneler hep birlikte dillendirilir,
Sevk ve idarede dürüst bir başkan,
Süpürgeci, her alandaki emekçi,
Şoför,
Her birimdeki memur,
Güvenlikçi,
Ve sendikacı,
Esnaf,
Halkın bütünü”
Bu Haber 380105 Defa Okunmuştur