http://www.haber2000.com
» ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL’e AÇIK MEKTUP.. “SAYIN BAKAN; HUKUKÇUSUNUZ, İKTİDAR OLARAK VİCDANEN RAHAT MISINIZ?”

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL’e AÇIK MEKTUP.. “SAYIN BAKAN; HUKUKÇUSUNUZ, İKTİDAR OLARAK VİCDANEN RAHAT MISINIZ?”

Bir devlet düşünün ki; Cezaevlerinde ki tutuklu ve hükümlülere; düşünüp, tartmadan ve yargı dışı ikinci en ağır cezayı veriyor, sonra da hiçbir şey olmamış gibi tavırlar sergiliyor.. Böyle bir sosyal devlet anlayışı olmaz. “Devlet ne yaptı bunlara” diyorsunuz değil mi Sayın Bakan? Anlatayım ve oluşturduğunuz “SUÇLU İYİLEŞTİRME SİSTEMİ” ile şartlı tahliye sağlamanın da ayrı bir umut işkencesine dönüşeceğini belirtmek istiyorum..
Paylas
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL’e AÇIK MEKTUP.. “SAYIN BAKAN; HUKUKÇUSUNUZ, İKTİDAR OLARAK VİCDANEN RAHAT MISINIZ?”
Güncel - 30 Kasım 2017, Perşembe 14:02:02
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

 

www.haber2000.com

 

12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasından Mamak askeri Cezaevi’nde tutuklu olarak idamla yargılanıyorum..

 

Ankara-Bahçelievler ekibi olarak yanımda Ağabeyim ve kardeşim ile birlikte 11 arkadaşım var.

 

3 Nolu Askeri mahkemede yargılanıyoruz.. Heyette 5 kişi var.. Mahkeme heyeti başkanı sivil hakim.. Adını hiç unutmam.. Artvinli İsmet Hatipoğlu..

 

Tabi hepimiz ifadelerimizi, ellerimiz, gözlerimiz bağlı, anadan doğma ağır işkenceler altında imzalamışız..

 

İşkence gördüğümüzü ispat ettik ve mahkeme başkanı bana sordu; “Evladım, seni gözaltına alan ve işkence veren polislerden şikâyetçiminsin?”..

 

Ben biraz düşündükten sonra; “Hayır” dedim..

 

Heyet şaşırdı ve sordu : “Neden?”

 

İki neden söyledim ve mahkeme heyeti bu düşüncemden dolayı bizim Bahçelievler ekibine o duruşmada 6 tahliye verdi..

 

Dedim ki; “Bu polisler bizi camiden alıp getirmediler. Biz Ülkücü gençliğin Bahçelievler ekibiyiz. Pişman değiliz. İşkence gördük ama şikâyetçi olsak ne yazar, şimdi siz bizi serbest bıraksanız da, polisin yeniden gözaltına alma hakkı var. Daha evimize gitmeden, Mamak nizamiye çıkışında hepimizi alıp, götürecekler. Adı üstünde darbe”..

 

Şimdi bunları Sayın Adalet Bakanına yazdığım açık mektup yazısında neden yazdım?

 

Evet Sayın Bakan .. Cezaevlerinde ki tutuklu ve hükümlülerin hiçbirisi suçsuz şekilde, camide namaz kılarken alınıp, hapishaneye getirilmedi.

 

Toplumun huzuru ve asayişin düzenini sağlamak için adı üstünde; “Cezaevi”..

 

Cezaevine girenler, en değerli şeyleri olan özgürlüklerini ve ailelerini kaybediyorlar ve bir süre sonra itiraf etmezlerse de içlerinden çok pişmandırlar ama pişmanlık maalesef fayda etmiyor.

 

Evet Sayın bakanım.. Siz göreve geldiğiniz gün çok takdir ettiğim ve FETÖ’nün savcı ve Hakim kılığına bürünmüş iblislerin kumpası sonucu yıllarca Silivri’de boş yere yatan ve orada kanser olup, halen tedavi altında bulunan, değerli bir hukukçu olan Av. Yusuf Erikel bana dedi ki; “Yakinen tanırım, bugüne kadar gelmiş, gelecek bakanların en dürüstü ve en namuslusu olan bir Hukukçu”..

 

İnanıyorum da…

 

Şimdi Sayın Bakanım.. Aynı zamanda Hukukçu olmanız hasebiyle Sosyal Devletimizin cezaevlerinde ki tutuklu ve hükümlülere, yargı dışı nasıl ikinci bir ağır cezayı reva gördüğünü aktaracağım  ve sizin takdirlerinize, vicdanınıza sunacağım.. Allah için ne yaparsanız yapın artık ..

 

Hukukçu olarak biliyorsunuz ki Cezaevi’nde  ister tutuklu olsun, ister hükümlü; “Af var, Af çıkacakmış” gibi ifadeleri duyduğu andan itibaren heyecana kapılırlar, ailesi ile birlikte her gün, her gece sabırsızlıkla Affın çıkmasını beklerler..

 

Hele, hele bu “AF” dillendirmesini hükümetin yetkili bazı ağızları tarafından kamuoyuna alenen dillendiriyor ise yüreklerde tufanlar kopmaya başlar..

 

Evet, Sayın bakanım; İblis Fetullah ve hain sürüsünün 15 Temmuz’da başkaldırıları sonra başlatılan “Demokrasi nöbeti” sıralarında, FETÖ’cülerin cezaevlerinde isyan başlatacağı ve bu isyanda da içerde ki tutuklu ve hükümlüleri de kullanacakları istihbaratı alınmıştı.

 

Demokrasi nöbeti tutan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kameraların karşısına geçerek; “Bu hainlerin isyan oyunlarını da bozduk.. Cezaevlerine Af çıkaracağımız haberini gönderdik ve güçlerini kırdık” dedi.

 

Melih Gökçek, Hükumetin önemli bir ismi.. Hepimiz O’nun dediğine yıllardan beri güvendik..

 

Cezaevlerindekiler de Gökçek’e güvendikleri için Af veya Şartlı Af sevdası ile yatıp, kalkmaya başladılar.

 

Aileleri de aynı şekilde umuda kapılıp beklemeye başladılar..

 

Çok geçmeden o zaman ki parti sözcünüz Yasin Aktay’da bu yönde bir çalışma olduğunu ve çok yakında açıklayacaklarını basına ifade etti..

 

Yine çok geçmeden, Trabzon milletvekiliniz Salih Cora bey, twitter hesabından bir şartlı af ve ceza indirimi çıkaran KHK suretini paylaştı..

 

2 gün sonra bu KHK’nın sahte olduğu ileri sürüldü ama bu sahte KHK’yı kimin ortaya koyduğu da hiç araştırılmadı.. Daha doğrusu araştırılmaya gerek görülmedi…

 

Sayın bakan siz Hukukçusunuz.. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin, yetkili ağızlar tarafından “şartlı af” umutlarını aileleri ile beklemeleri doğal değil mi?

 

Fakat gelin görün ki Sayın Bakan.. Tutuklu ve hükümlüler ile birlikte ailelerinin psikolojilerini alt-üst eden bu umut tam 1 yılı aşkın bir zamandır gerçekleştirilmedi..

 

Sosyal medya sayfalarında çığlıklarını yükselterek sizlere duyurmaya çalışıyorlar ama maalesef bu hüzünlü çığlıklara ses veren de yok..

 

İşte bu umut bekleyişi, bir tutuklu ve hükümlü için en ağır cezadır Sayın Bakan.

 

Ve yargı dışında bu ikinci ağır cezayı reva görende maalesef devletimiz..

 

Sosyal devlet anlayışımız bu olmamalı.

 

Evet .. Aldığımız bilgilere göre, bu çarpıklığı gidermek adına “AF” ifadesinden kaçınıyorsunuz..

 

Bu keşmekeşi çözmek adına da “Suçlu İyileştirme Sistemi” oluşturup, psikolojik testler şemsiye altında Şartlı bir kısmi Affı çıkarmayı planlıyorsunuz ama bu sisteminde yine ayrı bir umut işkencesine dönüşeceği kanaatindeyim.

 

Sayın bakan; eski bir Adliye çalışanı olarak gerek adliyelerde gerekse Yüksek Yargı Esas dosya sayılarına baktığımda şoklar yaşıyorum..

 

Yığılmalar neticesinde artık ne adliyeler ne de Yüksek Yargı kısımları hareket edemiyor…

 

Gelişmiş medeni ülkelere böyle hallerde elbette ki kamu vicdanının yara almaması gözetilerek, toplumsal barış ve huzur adına “insan unsuru” şemsiyeli bir tasarı ile Şartlı salıverme sistemi uygulanır.

 

Bu şartlı salıverme veya ceza indiriminde nelere dikkat edilir?

 

Terör, cinayet, uyuşturucu ve cinsel istismar suçluları bu tasarının kapsamı dışında tutulur.

 

Birçok hukukçu ve yargı mensubu ile uzun zamandır yaptığım görüşmeler neticesinde; 5 ila 7 yıl şartlı ceza indirimi kapasitesini olağanüstü şekilde aşan cezaevlerine, mahkemeler önemli bir nefes aldıracağı gibi, toplum barışının ve huzurunun tesisinde önemli rol oynayacağı kesindir.

Sayın Bakanım, gerçekleştirmek istediğiniz; “Suçlu İyileştirme Sistemi” ile Psikolojik testlere tabi tutacağınız şartlı tahliyeler sağlamak zaman alacağı gibi, tıpkı denetimli serbestlik imzalarında yaşanan keşmekeşlere yol açabilecektir.

 

Suçlunun iyileştirilmesi zaten sağlanan ceza indirimi affın içeriği şartında var.

 

Şartı ihlal etmeyip, özgürlüğünü ve ailesini kaybetmemek adına zaten o suçlu kendi- kendini iyileştirecektir..

 

İyileştirme yolunu elinin tersi ile iterse tekrar gideceği yer bellidir.. Kodes..

 

Takdir sizlerin.. Allah toplumuzu huzursuzluklardan korusun.. 


Bu Haber 2523313 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

6 Yorum Yapildi
Yorum
Mahkum Yakını - 04 Aralık 2017, Pazartesi 14:42:39
Emeğinize sağlık, çok güzel belirtmişsiniz durumları. Allah sizlerden razı olsun.
Begendim 0 Oy
Begendim
Begenmedim 0 Oy
Begenmedim
Yorum
Sevda ulucan - 30 Kasım 2017, Perşembe 22:07:31
YASA istiyoruz AF istiyoruz ceza indirimi istiyoruz DS istiyoruz adalet istiyoruz eşit yasa istiyoruz şartlı tahliye istiyoruz Adalete güven kalmadı artk reis nolur duyun sesimizi artk
Begendim 0 Oy
Begendim
Begenmedim 0 Oy
Begenmedim
Yorum
Rabia Demirel - 30 Kasım 2017, Perşembe 18:16:21
Adli mahkumlara eşit ceza indirimini vermiyorlar ya umarım uyku yüzü görmezler bizler onlara ne yaptıkta bizim sesimize kulak tıkıyorlar
Begendim 0 Oy
Begendim
Begenmedim 1 Oy
Begenmedim
UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir