http://www.haber2000.com
» ASIL KAVGA ŞİMDİ BAŞLADI. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI : "DÜN, KARARLARIMIZI ALKIŞLAYANLAR, BUGÜN 'SKANDAL' DİYORLAR. AYM'nin KARARLARI HERKESİ BAĞLAR"

ASIL KAVGA ŞİMDİ BAŞLADI. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI : "DÜN, KARARLARIMIZI ALKIŞLAYANLAR, BUGÜN 'SKANDAL' DİYORLAR. AYM'nin KARARLARI HERKESİ BAĞLAR"

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan 'AYM'ye Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı'nda konuştu ve yeni tartışmaların fitilini ateşledi
Paylas
ASIL KAVGA ŞİMDİ BAŞLADI. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI :
Siyaset - 01 Mart 2016, Salı 11:51:51
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Zühtü Arslan konuşmasına başlarken basın mensuplarına seslendi. ''Bu konferansın konusunun da zamanının da özel bir anlamı yok. Konu da zaman da manidar değil'' dedi. Tartışmaya yol açmak istemediğini belirten Arslan, AYM'nin kararlarının da eleştirilmesi gerektiğini belirtti fakat ekledi: ''AYM'nin verdiği kararlar herkesi ve her kurumu bağlar.''

Konuşmasından satırbaşları:

 

Salona girmeden önce yüksek yargımızın başkanlarıyla birlikte futbol üzerine kısa bir sohbet yaptık. Kendileri dedi ki konferansın konusunu da futbol olarak değiştirelim. Ben de şu cevabı verdim: 'futbol üzerine bir konferansa bizim için bireysel başvuru üzerine olan bir konferanstan daha cazip olabilir.' 

 

Şaka bir yana bireysel başvuru futboldan daha cazip ve eğlenceli bir konu olmamakla birlikte Türkiye'nin en hayati konularından birisi. Bu sistemin bazı sorunlarını tartışmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bireysel başvurunun temel değerlerini ve korumaya çalıştığı değerleri ifade etmek istiyorum. Hepimizin çok iyi bildiği gibi kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi'nin üzerine yaslandığı üç temel değer: demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarıdır. 

 

Bugün Anayasamızın ikinci maddesinde insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin değiştirilemez nitelikleri arasında sayılmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlılığından da hareketle hukuk devleti halkın yönetimin öznesi olduğu, siyasi iktidarın temel hak ve hürriyetleri korumak amacıyla sınırlandırıldığı, hukuk kurallarının yönetilenler kadar yönetenleri de bağladığı devlet olarak tanımlanabilir. 

 

11 Eylül 2001 terör saldırılarından sonra tüm dünyada, başta ABD olmak üzere Avrupa'da ve dünyanın birçok demokratik ülkesinde güvenlikçi politikalar haline getiren yasal değişiklikler yapılmıştır. Ama ilginçtir Türkiye'de 2001'den başlayarak, 2004, 2010 değişiklikleri bunun devamı niteliğindedir tersine bir eğilim söz konusudur. Özgürlüklerin alanlarını olabildiğince genişleten bir eğilim söz konusudur. Eminim ileride tarihçiler, hukukçular bu eğilimi çalışacaklardır.

 

2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatları ışığında temel haklara ve hürriyetlere ilişkin anayasal hükümlerde köklü değişiklikler yaşanmıştır. Hak ve özgürlüklerin alanı ciddi şekilde genişletilmiştir. 2004 değişikliği ile Anayasa'nın 90. maddesine bir cümle eklenerek, temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmelerle kanunlar çatıştığında birincisinin esas alınacağına dair radikal bir adım atılmıştır. Böylece insan hakları hukukunun üstünlüğü kabul edilmiştir.

 

2010 yılında Anayasa'nın 140. maddesine bir fıkra eklenmek suretiyle herkesin Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasının yolu açılmıştır.    

 

Bireysel başvurunun başladığı 23 Eylül 2012 tarihinden bu yana mahkememize toplam 56 bin 194 başvuru yapılmıştır. Bu başvurulardan 33 bin 521'i sonuçlandırılmış, 22 bin 673'ü de derdest durumdadır. Bireysel başvuruda geçtiğimiz yılın oldukça verimli ve başarılı olduğunu söyleyebilirim. Mahkememizin 2015 yılında sonuçlandırdığı başvuru sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 50 artış göstermiştir. 

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye aleyhine yapılan ve yargısal bir orana sevk edilen başvuru sayısı 2011 yılında 8 bin 681, 2012 yılında 8 bin 986'dır. Bu rakam 2013 yılında 3 bin 505, 2014 yılında bin 584, 2015 yılında 2 bin 208 olmuştur. 

 

Bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesi bir temyiz mercihi olarak görev yapmıyor. Bozma ya da onama gibi karar vermediği gibi mahkemelerin yerine geçerek de bir karar vermiyor. Anayasa Mahkemesi tutuklamaya ilişkin bir kararın başvurucunun bazı anayasa ihlaline yol açtığını tespit ettiğine bu durum başvurucunun itham edildiği suçu işleyip işlemediğine dair bir karar verdiği anlamına gelmiyor. 

 

AYM'nin verdiği kararlar herkesi ve her kurumu bağlamaktadır. 

 

Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bireysel başvuru kararları üzerine bir takım değerlendirmeler yapılmakta, tartışmalar yaşanmakta. Bunlar üzerine de bir kaç şey söylemek istiyorum. Söyleyeceklerim tamamen ilkesel düzeyde hususlardır. Türkiye'de tartışılan hemen her siyasi mesele er ya da geç yargısal bir meseleye dönüşmekte, er ya da geç bireysel başvuru yoluyla AYM'nın önüne gelmektedir. Bu kararlardan bazıları oldukça yoğun tartışmalara neden olmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki yargıçlar kutsal varlıklar değillerdir. Bu nedenle mahkeme kararları eleştirebilir dahası eleştirilmelidir. Aksi takdirde hukuk gelişemez. Biz de bu nedenle her eleştiriye saygı duyuyoruz ancak eleştirinin ötesinde tamamen hayali diyaloglar üreterek mahkememizi talimatla karar veriyormuş gibi gösteren şahsıma ve üyelerimize yönelik tamamen yalan ve iftira niteliğindeki haber ver yorumları da reddediyorum.

 

Verdiğimiz kararları bazıları beğeniyor bazıları beğenmiyor. Dahası bugün alkışlayanlar yarın lanetleyebiliyor. Hatta bazen aynı kişiler verilen kararlardan bir kısmını alkışlıyor ancak aradan bir gün geçmeden aynı hakimlerin verdiği kararlar içinde 'skandal' diyor. Kısacası Ankara'daki varlığımızı hatırlayanlar kararlara göre değişebiliyor. Verdiğimiz kararlara göre varlığımızı hatırlayanlar değişse de biz hep buradaydık. Burada olmaya devam edeceğiz. 


Bu Haber 1403932 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir