GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Suriye’de girdiğimiz savaşın etkileri, ülkemizde ki siyasi alanda da şiddetli depremlerini gösterdi ve galiba İdlib’de “ateşkes” ilan edilmesine rağmen ülkemizde bu şiddetli sözlü çatışmalar, siyaset arenamızda devam edecek gibi..

Liderler Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında özellikle İdlib ve “Şehitler tepesi boş kalmayacak, boş kalacak” şeklinde sert tartışmalara ve ağır sözler sarf edilmesine neden oldu.

Geçen hafta Erdoğan hem AKP Genel Başkanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı sıfatını kullanarak, Kılçdaroğlu’na, buraya yazmayacağımız hakaretamiz sözler sarf etti..

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na daha önceleri de birçok kez bu tür hakaret çıkışları olduğu gibi yüksek tazminat davaları açma işlemlerini gerçekleştirmişti..

Erdoğan’ın bu çıkışlarına Kılıçdaroğlu ve parti sözcüsü cevap verdiği gibi, karşı davalar açmakta idiler..

Fakat, geçen hafta ki “Şehitler tepesi boş kalmayacak” kavgasında Erdoğan yine sert ve hakaretamiz ifadeler kullandı ama bu sözlere bu kez Kılıçdaroğlu veya parti sözcüsünden önce Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Basın toplantısı yapıp, gürleyerek ağır hakaret içiren sözlerle cevap verdi…

Peki, uzun süredir Tuncay Özkan ile bazı hoş olmayan işlerde anılan Engin Özkoç, birden bire neden “Kadırgalı eşref” kesilip, gürledi?

Engin Özkoç’un bu çıkış zamanlamasına dikkat edin.. Bu ay sonuna yakın CHP Büyük Kurultayı var…

Ve bu Engin Özkoç’un, Mecliste Grup Başkanvekili olarak son nöbeti idi..

Açık yazayım .. Adam resmen, “mayın eşeği” rolünü üstlenmişti..

Birileri Özkoç’a, “mayın eşeği” rolünü verip, tarlaya sürmüşlerdi..

Mayın eşeğini biliyorsunuz genellikle sınır boylarında kaçakçılar insafsızca kullanırlar..

Mayınlar gömülmüş sınır topraklarında önce eşeği önden sürerler, eşek basarsa mayına işi biter, yok rahat yürürse kaçakçılar eşeğin gittiği yolu takip ederler..

 Haa eşek ya mayına basarsa, mevta olursa o zaman ne olur? diyeceksiniz..

Kaçakçılar zaten tek eşekle bu tehlikeli yola çıkmazlar.. 5-6 eşek daha alırlar yanlarına…

İşte bu Özkoç zatı ilk rolü üstlendi ..

Engin Özkoç ve kendisine rolü verenlerin bu kurultayda “gidici” olmalarına kesin gözü ile bakılıyordu..

İşte Özkoç’a bu sert hakaretler sarf etme görevini vererek, Kılçdaroğlu’na ve parti tabanına “yalakalık” yaparak, Kurultayda Parti Meclisi üyeliklerini ve daha sonra da Başkanlık divanında dağıtılacak makamlarını garantiye alma kurnazlığını ortaya koydular..

Ama hesapları tutmadı, aynı anda Genel Merkezden döndü..

Neler oldu?

Engin Özkoç’un, Erdoğan’a sarf ettiği bu ağır hakaret sözleri duyan Kılıçdaroğlu ve kurmayları şok yaşadılar..

Bu yetmedi … Mecliste Grup Başkanvekili olarak son nöbetinde olan Engin Özkoç, bu kez Meclis Genel kurulunda da konuşmak ve aynı sözleri sarf etmek isteyince, diğer Grup Başkanvekili Engin Altay, Özkoç’u ikaz ederek;

“Yahu genel kurulda konuşmana gerek yok, zaten biraz önce yaptığın basın toplantısında söylediklerini söyledin.. Şimdi bazı konular görüşülecek bu yüzden ortamı germeye gerek yok, gel vaz geç bu konuda konuşmaktan”  dediyse de, Özkoç bu uyarıyı reddeder ve kürsüye çıktı ve o malum ağır kavga oldu..

Engin Özkoç kafasına görünür şekilde darbeler aldı ama aynı akşam Tuncay Özkan, Özkoç ile birlikte yemek yedikleri bir mekandan bir fotoğraf paylaşarak,

“Yaramız, beremiz yok.. Sağlığımız ve keyfimiz yerinde” şeklinde mesaj vermesi dikkat çekti..

Tabi sonra biliyorsunuz Engin Özkoç hakkında birçok suç duyurusu yapıldı ve dokunulmazlığın kaldırılması için fezleke jet hızıyla Meclise gönderildi…

Ve Erdoğan ayrıca Engin Özkoç hakkında 1 Milyon liralık tazminat davası açtı..

Diğer bir perde arkası bilgiler ise şöyle;

Engin Özkoç’un bu ani ve hoş olmayan çıkışını benimsemeyen Kılıçdaroğlu, Özkoç’u çağırarak bazı önerilerde bulunuyor..

Engin Özkoç yine şov peşinde olduğu için partiye getirilen 20 kadar genç Özkoç’un gelişi sırasında;

“Özkoç, dik dur, seninleyiz” sloganlar atarak ayrı bir havaya soktukları gözlendi..

Konuşulanlara göre; Kılıçdaroğlu, Engin Özkoç’a yaptığı çıkışın ve sarf ettiği sözlerin yerinde ve hoş olmadığını ifade ettikten sonra diyor ki;

“Direk özür dilemezsen de, buna yakın bir üsluplu açıklama yap”…

Özkoç ise Genel Başkanının bu önerisini kabul etmeyince, Kılçdaroğlu kendisini uyarmak zorunda kalarak;

“Bu çıkış bize zarar verdi, vermeye devam ediyor, bu işin sonunda disiplin de olabilir” deyince Engin Özkoç bu kez de Kılıçdaroğlu’na posta koyarak;

“Beni disiplinle mi tehdit ediyorsunuz, özür dilemeyeceğim, istediğinizi yapın” diye cevap verdiği beleirtiliyor.

İşte bu aşamadan sonra öyle görülüyor ki; Özkoç ve arkasındakilerin Kurultayda makamları sağlama alma planları tamamen ters tepmiş durumda..

Yani; öyle görünüyor ki Özkoç ve kendisine mayın eşeği rolü verenler, Kurultayda gidiciler..

Yağmurdan kaçma planı yaparlarken, doluya tutuldular..

Kurultayda seçilemeyince bu kez ne diyecekler?

“Böyle bir Genel başkan mı olur, biz kendisini savunduk ama cezalandırıldık” …

Malum, Engin Özkoç, Tuncay Özkan daha önceleri bir işadamının teknesi ile gece yarısı alem yolculuğuna çıkmış ve en önemlisi özellikle bu ikilinin Türkücü İzzet Yıldızhan’ın ortak olduğu AND adlı Asansör ve Bakımı firmasının pazarlamasını yaparak, bu firmaya ait reklam çantaları ellerine alarak, CHP’li Belediye başkanlarına giderek, Kılıçdaroğlu’nun da selamı iletilerek, bundan sonra bölgelerinde ki Asansör bakım ve onarım işlerinin bu firmaya verilmesini istemişlerdi ..

Bu işten ise yıllık 500 milyon gelir sağlandığı ileri sürülmüştü..

Oysa ki yaslar gereği ve insanlarımızın can güvenliği açısından, bölgelerde Asansör bakım onarımları her yıl bölgelerde ki Makina Mühendisleri Odaları tarafından yapılmakta idi… Tabi bu pazarlama işini duyan birçok Makina Mühendisleri Odaları da bu uygunsuz işlemlere tepki göstermişti..

Şimdi Erdoğan, kendisine hakaret eden Engin Özkoç hakkında açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını kaybeder ise bu yüksek miktarda ki parayı Engin Özkoç nasıl ödeyecek?

Merak edilen önemli sorulardan biri de bu ..

Tahminime göre, CHP kasasından ödemez, galiba Asansör firması ödemeyi üstelenir…

Merkez binasında ki sinsi planlar biter mi, bitmez ..

Kılıçdaroğlu’nun üst katında ki ve yakınında ki akrepler sokmak için devreye sokulacak…

“Yok yahu, abartıyorsun” demeyin .. Bekleyin önümüzde ki günlerde yazacağım şeyler karşısında hak verip, şoklar yaşayacaksınız…

Kılıçdaroğlu’na asıl kumpas bundan sora başlıyor.