http://www.haber2000.com
» GEZİ EYLEMLERİ..OSMAN KAVALA.. FETÖ, HDP, DHKP-C VE FETÖ'CÜ HAKİMLER İŞBİRLİĞİ .. NELER OLMUŞ, NELER

GEZİ EYLEMLERİ..OSMAN KAVALA.. FETÖ, HDP, DHKP-C VE FETÖ'CÜ HAKİMLER İŞBİRLİĞİ .. NELER OLMUŞ, NELER

Tanık Emniyet Müdür : "Piyano çalan adam ve duran adam eylemleri de bu dönemde oldu. Bu tür eylemler daha önce ülkemizde karşılaşılan eylemlerden değildir. Alan hakimiyetini elde tutmaya yönelik çok sinsice planlanmış eylemlerdi."
Paylas
GEZİ EYLEMLERİ..OSMAN KAVALA.. FETÖ, HDP, DHKP-C  VE FETÖ'CÜ HAKİMLER İŞBİRLİĞİ .. NELER OLMUŞ, NELER
Güncel - 04 Aralık 2018, Salı 11:30:20
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

"OSMAN KAVALA, EYLEMCİLERİN AKIL HOCASI, TEKNİK DİREKTÖRÜ GİBİ İDİ"

 

Gezi soruşturmasında tanık olarak dinlenen emniyet amiri: Müzakere ettiğimiz grup liderlerinin yanında Osman Kavala da vardı. Çok diyaloğa girmezdi. Tıkandıklarında akıl hocası gibi devreye girerdi

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ'nün gerçekleştirdiği Gezi kalkışması, 17-25 Aralık kumpasları ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürüttüğü soruşturma sürüyor.

 

Soruşturma kapsamında, Gezi kalkışmasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi'nde görev yapan üst düzey polis amirinin tanık olarak ifadesi alındı. Gezi kalkışmasının finansörü olduğu gerekçesiyle tutuklanan Osman Kavala'nın Gezi kalkışması ve FETÖ bağlantılarını tek tek anlatan amir şunları söyledi,

 

"Gezi olaylarında Taksim Dayanışma Platformu isminde bir oluşum duyar olduk. Gezi Parkı olayları ile ilgili yönlendirmeyi bunlar (Ayşe Mücella Yapıcı, avukat Şerafettin Can Atalay ve şu an ismini hatırlayamadığım bir kısım sendikacılar ve STK yetkilileri) yapıyorlardı.

 

Güvenlik şube yöneticileri olarak bizimle müzakereleri bu grup yapıyordu. Beyoğlu- Taksim bölgesinde HDP'liler tarafından yapılan ve çoğunluğuna da müdahale ettiğimiz toplumsal olayların müzakereleri esnasında tanıdığım Kavala da vardı.

 

Grup ve liderlerinin yanında durur fakat çok diyaloğa girmezdi. Müzakere ettiğimiz şahısların tıkandığı durumlarda sanki onların danıştığı akıl hocası olarak devreye girerdi. Biz daha çok Yapıcı ile eylemlere son verilmesi hususunda müzakerelerimizi yapardık. Daha sonra gösteriler ülkenin diğer illerine yansıdı.

 

DENİZ YOLUYLA BEŞİKTAŞ'A GEÇTİK

 

Gezi eylemlerinin ilk başladığı günlerde etrafa zarar veren ve polise taş atarak direnen göstericilerden gözaltına aldıklarımız oluyordu. Fakat İstanbul Adliyesi'nden bu şahıslarla ilgili gözaltı kararı verilmiyordu. 1 Haziran 2013'te yaklaşık 2-2.5 saat içinde tüm birimler olarak Taksim Meydanı'ndan çekildik.

 

Aynı gün Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne ciddi saldırı başladı. Burada tedbir alan polis kuvvetlerine takviye için Dolmabahçe istikametinden gönderilen TOMA'ların ve Çevik Kuvvet araçlarının lastikleri çivili düzeneklerle ve yolun kapatılması sureti ile engellendiğinden İl Emniyet Müdür Yardımcısı C.S.'in talimatı ile Deniz Şube Müdürlüğü'nün ayarladığı gemilerle Çevik Kuvvet unsurlarını da alarak Balat'tan Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin önündeki iskeleye çıktık.

 

EYLEMCİ PROFİLİ DEĞİŞTİ

 

Gezi Parkı olaylarından 4-5 ay önce Emek Sineması'nın yıkılmasına karşı yapılan protestolar ile kürtaj gibi güncel konularla ilgili yapılan protesto ve yürüyüşlerdeki katılımcıların profillerinin değiştiğini hissettim. Daha çok toplum tarafından tanınan sanatçılar ve sivil toplum örgütü temsilcileri katılır olmuştu.

 

Bu protestoların giderek tansiyonu ve söylemleri artar olmuştu. 27 Mayıs 2013'te Taksim Yayalaştırma Projesi'ni yapan inşaat firmasının Gezi Parkı'nın Divan Oteli'ne bakan ağaçlara müdahale etmesi üzerine 4-5 aydan beri Beyoğlu'nda protestolara katılan STK ve sanatçıların olduğu gruplar bu durumu Gezi Parkı'nda toplanarak protesto etmeye başladı.

 

29 Mayıs 2013'te çadır yakma konusu gerçekleşince ben Gezi Parkı'na gittim. Gruplara müdahale etmeye başladık. 31 Mayıs'ta yayalaştırma projesinin yürütmesinin durdurulduğu haberi kamuoyuna yansıması üzerine protestolar ve alana girme çalışmaları iyice arttı.

 

Sosyal medya üzerinden ve Zello denen program üzerinden devamlı polisin direncini ve müdahalesini kırmaya yönelik aktiviteler ve eylem tarzları geliştiriyorlardı. Bu tarz eylemleri yapanların ortalama 12 bin ile 16 bin kişi arasında olduğunu biliyorum.

 

DURAN ADAM, SİNSİCE PLANLANMIŞ BİR EYLEM

 

Tanık üst düzey emniyet amiri Taksim Anıtı'nda ve Atatürk Kültür Merkezi'ne (AKM) legal ve illegal örgütlerin pankart, afişlerini çokça asmaya başladıkları zaman sabah vakti müdahale ederek Taksim Meydanı'na girdiklerini anlatarak şöyle konuştu:

 

"Piyano çalan adam ve duran adam eylemleri de bu dönemde oldu. Bu tür eylemler daha önce ülkemizde karşılaşılan eylemlerden değildir. Alan hakimiyetini elde tutmaya yönelik çok sinsice planlanmış eylemlerdi."


Bu Haber 505997 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir