http://www.haber2000.com
» İMRALI'da, APO DAVASINDA BAŞIMA GELENLER. GAZETECİ CAN DÜNDAR, APO'nun AVUKATLARI İLE BİR OLUP, BENİ BARO'ya ŞİKAYET ETTİLER

İMRALI'da, APO DAVASINDA BAŞIMA GELENLER. GAZETECİ CAN DÜNDAR, APO'nun AVUKATLARI İLE BİR OLUP, BENİ BARO'ya ŞİKAYET ETTİLER

İmralı’ da görülen Öcalan yargılamasında; başıma gelenlere…
Paylas
İMRALI'da, APO DAVASINDA BAŞIMA GELENLER. GAZETECİ CAN DÜNDAR, APO'nun AVUKATLARI İLE BİR OLUP, BENİ BARO'ya ŞİKAYET ETTİLER
Güncel - 09 Aralık 2015, Çarşamba 21:58:50
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

AV. ŞEVKET CAN ÖZBAY yazdı

 

www.haber2000.com

 

Diyarbakır’da 189 PKK yandaşı Avukata karşı tek başıma Mehmet’ çiği nasıl savunduğumu ve Diyarbakır da neler yaptığımı, bir Önceki yazımda özetlemiştim. Sonuçta Genel Kurmay ve TSK’ dan bir Allah’ın kulunun bile beni aramadığını, yarım ağızla dahi teşekkür etmediğini, buna karşılık her zaman ve her yerde olduğu gibi PKK müdahil vekillerinin hakkımda suç duyurusunda bulunduklarını özetlemeye çalışmıştım.

 

Gelelim İmralı’ da görülen Öcalan yargılamasında; başıma gelenlere…

 

Ankara’dan kendi paramla otobüs biletimi alarak, büyük bir hırs ve heyecanla Mudanya’ ya hareket ettim. Yine bir otelde kendi paramla bir oda tuttum. Eşyalarımı bırakıp, tanımak için Mudanya’da dolaşmaya çıktım.

 

Buranın Emniyet müdürünün çok aşırı solcu bir kadın olduğu söylenmişti.

 

İlk ziyaretimi buraya yaptım. Kendimi tanıtıp, şehit ailelerinin ve gazilerin vekili olarak geldiğimi söyledim. Kadın bana hoş geldiniz demek yerine suratını sallayıp ‘ne yapayım geldiysen, buraya ben mi çağırdım’ diye çemkirdi. Böylece Mudanya’da daha attığım ilk adımda ilk hayal kırıklığına uğradım. Emniyet müdürü kadın söylediklerinden de betermiş.

 

Mudanya’da denizin içine doğru giden iskele gibi bir çay bahçesinin sahibi ile görüştüm. Bu mekanı Türk Bayrakları ile donatmasını, buraya gelen şehit aileleri ve gazilere çay, kahve, tost vs. vermesini ve hiç birinden para almamasını, dava bittiğinde toptan hesap ne çıkarsa tarafımdan ödeneceğini söyledim.

 

Burası davanın başından sonuna kadar şehit ailelerinin ve gazilerin yeri oldu.

 

Bebek katili Apo’nun yargılanması bitti, fazlasıyla müstahak olduğu idam cezası verildi, o gün karardan sonra Türk Bayraklarını çektiğimiz deniz otobüsü ile sarmaş dolaş Mudanya iskelesine yanaştık. Sahilde’ de davul zurnalar çalıyor, şehit aileleri ve gaziler Bayram ediyor, tüm Mudanya balkonlarından Türk Bayrakları dalgalanıyordu. İskeleye yanaştığımızda deniz otobüsü bir taraftan sirenini çalıyor, bir yandan da üst üste sevinç turları atıyordu. Her yerde tam bir coşku yaşanıyordu.

 

Eğer ABD ve AB uşağı olan korkak, şuursuz ve şahsiyetsiz siyasiler TCK’ dan sırf katil Apo’ nun hatırına idam cezasını kaldırmasalardı, 2. Bayramı da bu bölücü vatan haininin asıldığı gün yaşayacaktık.

 

Bursa Emniyeti ve MİT  İmralı’da ki  her celseden sonra Mudanya iskelesinden şehit aileleri Avukatlarını alıp eskortlu otolarla Bursa Polis Evine götürüyorlardı. Böylece Mudanya sahili ve burada kurulan onlarca yabancı TV yayını Öcalan’ın avukatlarına bırakılıyordu.

 

Ben durumu ve tezgahlanan oyunu derhal kavrayıp

Bursa’ya gitmeyi şiddetle reddettim. Şehit aileleri ve gazilerle kendilerine tahsis ettiğim çay bahçesinde her gece ayrı bir tarih yaşadık. Ozanlarımız saz çaldı, milli türküler söylendi, şehit Mehmetçik’ lerin mektupları okundu ve tüm vatanseverler burada benimle kemik gibi kaynaştı. 

 

Çocukları ülkücü olan şehit aileleri bu muhteşem havayı teneffüs etmeleri için MHP millet vekillerinin’ de aralarında olmasını istediler. Kendilerini telefonla davet ettim. Çok istedikleri halde hiç biri gelemedi.

 

MHP’ nin baş belası Devlet Bahçeli kendilerine İmralı ve Mudanya yasağı koymuş .Sebebini sorduğumda, bu korkak ve şahsiyetsiz genel başkan BAHÇELİ ‘eğer oraya giderseniz dava MHP’ ye maledilir’ demiş.

 

Bu haber üzerine tüm şehit aileleri ve gaziler Devlet Bahçeliden tiksindiler.

 

İlk celsenin İstiklal Marşı ile başlamasını organize ettim. PKK’ ya gündüzleri İmralı duruşmalarında, geceleri Mudanya sahilinde göz açtırmadım.

 

Burada yedi düvenle tek başıma mücadele ettim.

 

Sonuç ta, Apo’ nun Avukatları beni Baroya şikayet ettiler, Can Dündar olacak gazetesi bozuntusu gelip benim aleyhime tanıklık yaptı ve bana ceza verdiler.

 

Daha yüzlerce anımı ayrıca yazacağım.


Bu Haber 2114481 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

1 Yorum Yapildi
Yorum
Rıdvan Taşdelen - 11 Aralık 2015, Cuma 00:54:12
Solaklardan ne zaman bu millete fayda geldi ki,şimdi gelsin.İsim şu olmuş,bu olmuş çok da fark etmez.Sonuç her zaman aynıdır.
Begendim 1 Oy
Begendim
Begenmedim 0 Oy
Begenmedim
UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir