http://www.haber2000.com
» Yandaş müteahhitlerin sıkışınca Kamu bankalarını seferber ediyorsun, EYT'lilere gelince kurşun, bomba hesabı yapıyorsun..Bu yasayı çıkarmak zorundasınız, çıkaracaksınız.

Yandaş müteahhitlerin sıkışınca Kamu bankalarını seferber ediyorsun, EYT'lilere gelince kurşun, bomba hesabı yapıyorsun..Bu yasayı çıkarmak zorundasınız, çıkaracaksınız.

Ama nasıl gidiyorlar biliyor musunuz? Özel bir uçak kiralıyorlar. 22 bin dolar yakıt masrafı, 108 bin dolar da kiralama ücreti var, Toplamda 744 bin liralık bir seyahat.Be vicdansızlar! EYT’liye geldi mi, metelik yok; ama vatandaşımın yokluktan intihar ettiği memlekette, şatafatlı özel uçaklarla Afrika seyahati yapıyorsunuz. Tarifeli seferle gitseniz, sırmanız mı dökülür?
Paylas
Yandaş müteahhitlerin sıkışınca Kamu bankalarını seferber ediyorsun, EYT'lilere gelince kurşun, bomba hesabı yapıyorsun..Bu yasayı çıkarmak zorundasınız, çıkaracaksınız.
Siyaset - 03 Aralık 2019, Salı 10:26:33
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı israfı gözler önüne sererek, Be vicdansızlar! EYT’liye geldi mi, metelik yok; ama vatandaşımın yokluktan intihar ettiği memlekette, şatafatlı özel uçaklarla Afrika seyahati yapıyorsunuz. Tarifeli seferle gitseniz, sırmanız mı dökülür?" dedi.
 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cibuti'deki cami açılışına gitmek için 744 bin lira harcadığına dikkat çeken Akşener

 

"Be vicdansızlar! EYT’liye geldi mi, metelik yok; ama vatandaşımın yokluktan intihar ettiği memlekette, şatafatlı özel uçaklarla Afrika seyahati yapıyorsunuz. Tarifeli seferle gitseniz, sırmanız mı dökülür? Tarifeli seferle gitseler, maliyet 70 bin lira. Ama beyler israfsız, şatafatsız yapamıyor, 10 katı parayı savurmadan rahat edemiyorlar." ifadelerini kullandı.

 

Meral Akşener’in açıklamalarından özetler şöyle,

 

EYT  AÇIKLAMASI

 

*Emeklilikte “Saray'a” takılan kardeşlerimiz aramızda. Yandaş vakıflara, derneklere, ajanslara akıtacak milyonları bulabilen, geçmediğimiz köprüler, gitmediğimiz yollar, yatmadığımız hastaneler için müteahhitlere ödeyecek parayı bulabilen, kendine saray yaptıracak parayı bulabilen, Sayın Erdoğan'ın,  “Seçim kaybetsek dahi o iş olmaz.” diyerek, itip kaktığı EYT'liler aramızda. Sizler de hoş geldiniz, şeref verdiniz…

 

*EYT meselesi, ailelerle birlikte, milyonlarca vatandaşımızı mağdur ediyor. İtip kakarak, yok sayarak, her şeye bulduğun parayı milletinden esirgeyerek, sonuç alamazsın Sayın Erdoğan. Kademeli bir çözüm planı mümkün. Sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak, ilk adım olabilir.

 

*Türkiye'nin, bu kadar büyük bir yarayı tedavi edecek imkanları var. Yeter ki niyet olsun.  Yeter ki yüreğiniz, milletimizle birlikte atsın… “Bizden önceki bir uygulama” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Ülkeyi yönetiyorsanız, sizden önce ya da sizden sonra, bütün dertlere çare bulmak zorundasınız.

 

*Evet, bir maliyeti var. Ama Türkiye'nin, o maliyeti göğüsleyecek imkanları da var. Bakın ben maliyet diyorum, onlar yük diyor. Milleti, kendi hazinesine yük görmek de ne demek? Para milletin, hak milletin. Siz kim oluyorsunuz da, benim milletimi, kendi hazinesine yük sayıyorsunuz?”

 

*Kodaman 5 müteahhit sıkışmaya görsün, Kamu bankalarını seferber edip, bir kalemde 500 milyonluk vergiyi silip, çare buluyorsunuz. Sıra vatandaşa, sıra millete geldi mi, “Olsa dükkan senin.” deyip sıyrılmaya çalışıyorsunuz.”

 

*Sizi, para babaları seçmedi efendiler! Sizi millet seçti. Ya milleti göreceksiniz, ya da yoldan çekileceksiniz. Bunun başka yolu yok.”

 

*Bu kürsüden açıkça ilan ediyorum; İYİ Parti iktidarının ilk yılında, millete nasıl el uzatılırmış, EYT'li kardeşlerim nasıl ferahlatılırmış göreceksiniz.

 

*Eş, dost, kodamanlar değil, “’Önce milletim’ derseniz, bu yarayı tedavi edersiniz. Nasıl geçen haftaki sözümü dinleyip, Fabrika bacalarına filtre takmayı erteleyen kararı veto ettiniz, Ve milletin yararına bir karar verdiniz; EYT'liler konusunda da; ya sözümü dinleyip, gerekeni yapacaksınız, Ya da biz geleceğiz, biz yapacağız!”

 

“İSRAFSIZ, ŞATAFATSIZ YAPAMIYORLAR”

 

Değerli milletvekilleri; Milletimizin derdine, sözüm ona kaynak bulamayanlar, şatafata kaynak bulmakta çok becerikliler. Şimdi sizi çok uzaklarda bir yere, Afrika ülkesi Cibuti’ye götüreceğim.

 

Peki neden? Bir açılış töreni için. Cibuti’de, Afrika Parlamentolar Birliği’nin bir toplantısı varmış. Meclis Başkanı ve bazı milletvekilleri oraya gidiyor. Devlet işidir, gidecekler tabi. Bu arada, Diyanet İşleri Başkanı ve ekibi de gidiyor… Neden? 2. Abdülhamid Han’ın adının verildiği bir Cami yaptırmışız. Onun açılışını yapacaklar. Ne güzel, Allah razı olsun.

 

Ama nasıl gidiyorlar biliyor musunuz? Özel bir uçak kiralıyorlar. 22 bin dolar yakıt masrafı, 108 bin dolar da kiralama ücreti var, Toplamda 744 bin liralık bir seyahat.

 

Be vicdansızlar! EYT’liye geldi mi, metelik yok; ama vatandaşımın yokluktan intihar ettiği memlekette, şatafatlı özel uçaklarla Afrika seyahati yapıyorsunuz. Tarifeli seferle gitseniz, sırmanız mı dökülür?

 

Tarifeli seferle gitseler, maliyet 70 bin lira. Ama beyler israfsız, şatafatsız yapamıyor, 10 katı parayı savurmadan rahat edemiyorlar.

 

Bir asgari ücretli çalışanımız, ayda 326 lira vergi veriyor. Bu seyahat, 2280 işçimizin, bir aylık vergisi demek. Yazıktır, günahtır. 10 kişi bir yere gideceksiniz, 2280 işçinin vergisini harcıyorsunuz. Millete gelince de “Para yok”

 

CİBUTİ’YE BARAJ HİBE EDİYORMUŞUZ”

 

Aziz milletim; Bu heyetin gezisinden öğrendik ki, Cibuti’ye, bir de baraj hibe ediyormuşuz. Öyle gıda yardımından falan bahsetmiyorum, bildiğiniz baraj. El insaf. Memlekette, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana”, bu beylerin işi caka satmak… Kim bilir hangi yandaş müteahhit, kaç milyona yapacak? Baraj demişken, şu İstanbul’un su meselesine de değinelim.

 

Biliyorsunuz, Sayın Erdoğan, çıktı dedi ki; “İstanbul’un durumu hiç iyi değil.

 

Bu gidişle birkaç aya suyu kalmaz.” Aynı Sayın Erdoğan, 30 Mart 2019’da, yani daha 8 ay önce demişti ki; “İstanbul’un su sorununu çözdük. Taaa Sakarya’dan su getiriyoruz.

 

2040 yılına kadar İstanbul’un su sorunu yok.” Aynen böyle demişti.

 

Melen Çayı üzerine bir baraj yapmaya kalktılar. 2 milyar liraya yakın para harcadılar. Zemin çalışmaları iyi yapılmadığı için, baraj bir türlü devreye girmiyor. 16 milyonluk kente, nefes aldıracak barajı yapamayan iktidar, Afrika’nın Cibuti’sine baraj yapmakla övünüyor. Sen önce İstanbullunun işini, milletinin işini hallet, sonra gider Cibuti’de hava atarsın…

 

“UCUBE SİSTEMLE HESAP VEREMEYECEKLERİNİ SANIYORLAR”

 

Aziz milletim; Öyle ucube bir sistem uydurdular ki, senin olan her şeyi kendilerinin zannediyorlar. Öyle ucube bir sistem uydurdular ki, hiç hesap vermeyeceklerini, milletin bu hesabı görmeyeceğini zannediyorlar. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye bir icat uydurduk; Memleketi iki dudağımızın arasına mahkum ederiz, Meclisi yok sayar, adaleti geciktirir, Kimseye kulak vermez, kimseye hesap vermez,

 

Saraylarımızda, uçaklarımızda, lüks arabalarımızda günümüzü gün ederiz.” diye düşünüyorlar. Bu devran böyle gidecek sanıyorlar…

 

Hayır! Bu devran böyle gitmeyecek. Aziz Türk milleti, adı üzerinde, Milletin Meclisi’nin,  Yani iradesinin saf dışı bırakılmasına rıza göstermeyecek. Yüzbinlerce dolara mal olan, şatafatlı gezilere daha fazla sessiz kalmayacak. Dişinden tırnağından artırdıklarıyla, “Devletimi iyi temsil etsinler.” diye her türlü imkanı veren bu aziz millet,  devlet saygınlığını yerle bir eden, bu şımarıklığa artık geçit vermeyecek. Artık “Yeter!” diyecek. “Söz benimdir, söz milletindir!” diyecek. Değerli milletvekilleri, sevgili gençler;

 

Bakın;  bu nobranlığın, bu şımarıklığın, bu israfın, bu had bilmezliğin,  milletçe yaşadığımız, bu geçim sıkıntısının sebebi; Devleti çiftliğe çeviren;  bu ucube yönetim biçimidir, bu sempatikleştirilmiş tek adam rejimidir, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Ak Parti hükümetleri içinde, en büyük sıkıntı ve zorluklarla karşılaşılan dönem, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dönemidir.

 

 “Bu sistemle Türkiye şaha kalkacak.” dediler,  milletimizin de, ülkemizin de, belini büktüler, sırtını yere vurdular. Türkiye’ye şampiyonluk vadettiler, ama memleketi küme düşürttüler.

 

“SICAK PARAYA MAHKUM EKONOMİK SİSTEM ÇOKTÜ”

 

Bu sistem yüzünden; Demokrasi ağır yara aldı. Yargı sistemi ağır yara aldı. Bu ne demek? Yurt içindeki güvensizliği geçtim, yatırımcıda büyük güven sorunu demek. Demokrasinin işlemediği, yargının, iktidarın memuruna dönüştürüldüğü bir ülkeye, kimse yatırım yapmaz. Yatırımcı güvenli liman ister.  O güvenin adı, demokratik bir işleyiş, şaibesiz bir yargıdır. Ama Türkiye’de, bu sistemle birlikte, her iki olmazsa olmaz değer, maalesef yerle bir edildi.

 

Yerli ya da yabancı, hiçbir yatırımcı, güvenli bulmadığı bir limana demir atmaz. Atmazsa ne olur? Yıllardır “sıcak para”ya mahkum ettikleri ekonomik sistem çöker.  Nitekim çöktü. Gelin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 500 günlük karnesine birlikte bakalım: 500 günde; Yüzde 4’ün üzerinde daraldık. Kişi başı milli gelirimiz, 8811 Dolara düştü. Bir sene önceye göre, yüzde 10 fakirleştik.  İşsizlik oranı yüzde 10’dan, yüzde 14’e çıktı.  Tabi bunlar resmi rakamlar.  Hayatın gerçeği, çok daha vahim…

 

İşsiz sayımız, 3 milyon 315 binden, 4 milyon 650 bine çıktı.  Yani, 1 milyon 335 bin vatandaşımız daha işsiz kaldı. Üniversite mezunu işsizlerimizin sayısı, 369 bin kişi arttı,  907 binden, 1 milyon 276 bine çıktı. 506 bin kadınımız daha işsiz kaldı.  Sayıları 1 milyon 916 bin oldu. Genç işsizlerimizin sayısıysa, 470 bin arttı. Artık, 1 milyon 518 bin genç işsizimiz var.

 

TANZANYA’NIN BİLE GERİSİNE DÜŞTÜK”

 

Hani kötü bir işle karşılaştığımızda, “Burası Tanzanya mı?” denirdi ya…  Bu ucube sistem bizi, işte o Tanzanya’nın bile gerisine düşürdü.  Bakın beğenmediğimiz Tanzanya’da, işsizlik yüzde 9.  Türkiye’deyse, TÜİK’in tüm manevralarına rağmen, yüzde 14. Tanzanya’da enflasyon, yüzde 3.6.  Bizdeyse, damadın tüm hilelerine rağmen, yüzde 8 buçuk.

 

1 ay içinde 1 liralık patatesin fiyatı, 2 buçuk liraya çıkmış. Sütün fiyatı, yüzde 37 artmış.  Tereyağı, yüzde 24 zamlanmış.  Beyaz Peynir’in fiyatı, yüzde 31 yükselmiş.  Salça fiyatları, yüzde 88 artmış.  Elektriğe, doğalgaza, yüzde 60’lara varan zam yapılmış.  Böyle bir ülkede, enflasyonun yüzde 8 buçuk olduğuna kim inanır, söyler misiniz?

 

Dava arkadaşlarım; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk 500 gününde; Otoyol ücretleri, yüzde 41 zamlandı.  Hac ücreti yüzde 35, Umre fiyatları yüzde 23 arttı. Dövizin hali ortada.  Türk Lirası pula döndü, vatandaş ve kurumlar gitti, döviz aldı. Büyük umutlarla başlattıkları, “döviz bozdur” kampanyası da fiyaskoya dönüştü. Vatandaşımız bu sisteme güvenmediği için,  137 milyar dolar olan döviz mevduatı, 58 milyar dolar arttı, 195 milyar dolara çıktı. Toplam mevduattaki döviz oranı, yüzde 53’e çıktı.

 

Bu sisteme geçtiğinden beri, Türkiye bütçesi dipsiz bir kuyuya dönüştü. Bütçe açığı 152 milyar lira oldu.

 

Bakın, bir noktaya dikkatinizi çekerim: Eğer Merkez Bankası yedek akçesiyle, İmar Affı ve bedelli askerlik gibi bir defalık gelirler olmasa, bütçenin açığı 235 Milyar lira olacaktı. Bu neye benzer biliyor musunuz?  Evin ekonomisini ayakta tutmak için, hanımın kolundaki bileziği, parmağındaki yüzüğü satmaya benzer.


Bu Haber 422510 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir