http://www.haber2000.com
» Yandaş Sabah Gazetesi yazıyor : “Ankara Büyükşehir Belediyesi, garibanların maaşına göz dikti. ANFA, ‘Gönüllü Bağış’ adıyla zorla bağış topluyor, Mansur’un bağış kaynağı ortaya çıktı”. Ehh artık bu medya maymunlarına cevap vermek şart oldu

Yandaş Sabah Gazetesi yazıyor : “Ankara Büyükşehir Belediyesi, garibanların maaşına göz dikti. ANFA, ‘Gönüllü Bağış’ adıyla zorla bağış topluyor, Mansur’un bağış kaynağı ortaya çıktı”. Ehh artık bu medya maymunlarına cevap vermek şart oldu

“Dinime küfreden bari Müslüman olsa” .. Tam da; yalakalıkta sınır tanımayan, garibanlara gönderilen ekmeğin, aşın yolunu kesen bu yandaş yalakalar için uygun bir söz..Diyorlar ki; Ankara Büyükşehir Belediyesi çalışanlardan zorla bağış topluyor..
Paylas
Yandaş Sabah Gazetesi yazıyor : “Ankara Büyükşehir Belediyesi, garibanların maaşına göz dikti. ANFA, ‘Gönüllü Bağış’ adıyla zorla bağış topluyor, Mansur’un bağış kaynağı ortaya çıktı”. Ehh artık bu medya maymunlarına cevap vermek şart oldu
Siyaset - 03 Mayıs 2020, Pazar 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

 

www.haber2000.com

 

Belki de yüce Allah’ın kıyamet hazırlıkları başlamış, dünyanın alayının kapısına görünmeyecek kadar küçük bir virüs belasını dayattığı ve sonbaharda ki dökülen yapraklar gibi korkunç ölüm rakamların açıklandığı bu günlerde, sadece ve sadece bizim Türkiye’de ve bu güne kadar hiç görülmemiş bir partizanlık icraatı sergileniyor..

 

Ve bu partizanlığın adına da “coronavirüsle milli mücadele” deniliyor..

 

Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne kadar adı, görevi, bölge sorumlulukları; yasalarda net şekilde belli olan Belediyelerin bir kısmı yok sayıldı, hatta paralel devlet kurma  hevesinde olan hain çeteler ilan edildiler..

 

Bölücü ve ayrıştırıcı suçlamaların tek gerekçesi de şu; “Bazı Büyükşehir Belediyelerin Başkanının CHP’li olması”.. Yani Millet İttifakının seçimi kazanması..

 

Bu virüsle muhatap olalı tam 2 ay oldu.. Yüz Binlerce işyeri tedbir için kapatıldı, On milyonlarca insanımız ekmeğini, işini kaybetti, çaresiz de olsa evde kalmayı kabullendi..

 

Dünya devletlerinin mücadelesi  ortada.. İşyerini kapattığı ve evine tedbir için gönderdiği vatandaşlarına maddi ve manevi olarak nasıl sahip çıktığı ortada..

 

Bizde ne yapıldı?

 

Daha ilk günlerden vatandaş çaresizce; gözünü, kulağını diktiği devletinden yardımlar beklerken, devletin kendisinden yardım istemesiyle muhatap olunca şok oldu..

 

2 aydır devlet yardımı olarak kimlere ne verildi, ne gönderildi?

 

2 aydır Aile Bakanlığı “Bin lira, bin lira” diye her gün bahsediyor.. Kaç kişi bu yardıma müracaat etmiş veya edebilmiş, kaç kişi alabilmiş?

 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sanki geri ödenecek kredi veriyor da müracaat şartları koşuyor..   

 

Türkiye’de en az 500 bin ikametgah adresi güncellenmeyen insanlarımız var..

 

Vatandaş e-Devletten başvuruya giriyor, “Adres bilgilerinizi güncelleyin” diyor…

 

Nüfus müdürlüklerinde herhangi bir işlem yapmak zaten mucize..

 

AKP’li ve CHP’li Belediyelerin internetten yardım müracaatlarına bakıyorsun..   T.C. numarası, bulunduğu adres ve istemi yazılıyor… Ve vatandaşa en kısa zamanda ulaşılıyor..

 

Peki, Bin liralar yardımını yapacağını her gün duyuran Aile Bakanlığı niye bu kolay başvuru formunu işleme koymuyor?

 

Siz vatandaşa verdiğiniz Bin liralık yardımı geri mi isteyeceksiniz de ikametgâh güncellenmesini şart koşuyorsunuz? Adresinde bulamayız diye korkuyor musunuz?

 

Sen devletsin.. Vatandaşın T.C. numarası ile ne yaptığını, nerelerden ne yardımlar aldığını, geliri olup olmadığını zaten elektronik sistemde görüyorsun..

 

Peki, niye vatandaşı zora sokuyorsunuz?

 

Keza Kaymakamlıklarda aynı zorlukları sürüyor.. Örneğin Ankaları vatandaşın ikametgahı herhangi bir sebepten dolayı diyelim ki Altındağ’da gözüküyor ama kendisi Keçiören’de oturuyor.. Yardım için Keçiören Kaymakamlığının internet sitesine girip, T.C. numarasını, oturduğu adresi ve telefonunu verip, müracaat ediyor..

 

Formda şart olarak ne diyor? “Oturduğunuz mahallede ikametgah kaydınız yoksa, yardım verilmez”..

 

Eyy devletimin yetkilileri… Siz vatandaşınıza karşılıksız yardım yapıyorsunuz, T.C numarası zaten her şeyini gösteriyor, neden zora sokuyorsunuz? Vatandaşın devletten ikinci kez yardım alması zaten mümkün değil.. Sistem ortaya çıkarıyor..

 

Peki devletin kurumları böyle yaparken verdiği destek kredisini geri alacak olan bazı özel bankalar ne yapıyor?

 

“Ver kardeşim T.C numaranı, telefonunu, oturduğun adresi, ben senin kapına getiriyorum kartını veya yatırıyorum paranı istediğin şubeye git al”..

 

Neden bunu yapıyorlar? Olağanüstü bir ortamdayız, kaybedilecek 1 dakika zaman bile önemli..

 

Yandaş medyaya bakıyorsun her Allah’ın günü.. “Mağdur esnafa şu kadar milyarlık destek verildi” haberlerini ısıtıp, ısıtıp yazıyor..

 

Yahu kardeşim… Gazetecilikte ibadettir.. Allah rızası adına yazın.. Hadi Esnaf Odaları Başkanlarını bir arayın ve kaç küçük esnafın devlet Bankalarından kredi alabildiğini sorun..

 

Örneğin, arayın Ankara Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsa Güven’i sorun.. Adam her gün ülkeyi yönetenlere videolarla “imdat” çağrısı yapıyor..  Kredi alamadıklarını haykırıyor..

 

Evet.. Vatandaşlarımız bu halde iken devleti temsilen Sayın Cumhurbaşkanı “Biz, bize yeteriz” bağış kampanyası başlattı..

 

Ve 1 ayı geçti.. 2 milyarın üzerinde bağış toplanıldığı söyleniyor..

 

Diyanet İşleri Başkanlığı, Devleti; düşkün ve yoksul olarak gösterip fitre ve zekatların bu bağış kampanyasına verilmesini istiyor.. Vatandaşlara yardım kuruluşu olan Kızılay yine keza vatandaştan SMS’ler le yardım istiyor..

 

Ve yine Allah için konuşun ve yazın.. Bu bağış kampanyasına verilen paraların yarısı devletin kuruluşlarından ve çalışanlarından geldi ve halende bağışlar yapılıyor..

 

Tüm memurlardan, öğretmenlerden, polislerden, bekçilerden ve diğer kamu çalışanlarına yazılar yazılmadı mı?

 

Adına da; “Gönülden bağış” denilmedi mi?

 

Denildi…. Haa birileri inkar ediyor..

 

Hadi bir memur müdürüne, genel müdürüne karşı çıksın da “ben veremem arkadaş, benim 3 çocuğum var, evim kira, ben imzalamıyorum, benden kesilmesin” desin.. 

 

Çok zor arkadaş, çok zor..

 

Yine de verenlerden ve toplayanlardan Allah razı olsun ama daha 1 kuruşu bile bir garibana gittiği yok..

 

Yalakalıkta sınır tanımayan yandaş medya bunlar karşısında 3 maymunu oynuyor..

 

Bu kadar net olan olayları görmüyor, Sabah Gazetesi dün yazıyor;

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi, garibanın maaşlarına göz dikti.. Büyükşehir’e bağlı ANFA’da 30 Bin Güvenlik elemanına mesaj atılarak, Belediyenin yardım seferberliğine gönülden bağışta bulunulması istenmiş ama zorla para toplanıyor, IBAN numarası verildi” falan- filan..

 

Yani gel de gülme arkadaş… Dinime küfreden bari Müslüman olsa..

 

Yahu biraz delikanlı olun, delikanlı … Adam olun, adam.. Ve dedik ya Allah’ın rızası adına haber yapın, hele- hele bu ortamda..

 

Yani devletin memurundan toplanan bağış, “gönülden” oluyor, CHP’li Belediye çalışanı bu hayır seferberliğine bağış yaparken “zorla, eşkıyaca” mı oluyor?

 

Yahu toplanacak bu bağış kime gidecek biliyor musunuz?

 

Sizin yalakalıkta sınır tanımadığınız iktidarın ulaşamadığı yoksul, gariban, geliri olmayan, çocukları perişan insanlarımıza gidecek..

 

Hem de Allah’ın rızası adına..

 

Yahu sizlerde hiç mi din, iman ve merhamet yok.. Nedir bu partizanlık kini?

 

Yapmayın, yapmayın… İçinizde zerre Allah korkusu var ise yapmayın bu kötülükleri..

 

Ve haberinize eklediğiniz, ANFA’nın elemanlarına çektiği SMS metninde ki bu ifadelerden de mi hiç utanmadınız?

 

Ne diyorlar; “Biz Ankaralılardan para kazanıyoruz, gönülden fedakarlık yapalım”..

 

İşte sizin ayıplayıp, bastığınız o muhteşem SMS metni;

 

"Saygıdeğer mesai arkadaşlarım, Bizler burada şirketlerimizle birlikte 30 bin kişilik bir ekibiz. Hepimiz çalışanız. Hepimizin işvereni Ankara'dır, Ankaralılardır. Onlar hem velinimetimizdir, hem de evlerimize götürdüğümüz ekmeğin sebebidir.

 

Koronavirüsünün yol açtığı küresel salgın yüzünden ekmeğinden olan, kepenk indiren, işsiz kalan, yardıma muhtaç hale gelen hemşerilerimiz oldu.

 

Onbinlerce Ankaralı kardeşimiz dara düştü. Çalışan olarak Ankara'ya ve Ankaralılara karşı sorumluluğumuz var. Onları bu zor günde yalnız bırakamayız. Onlara sahip çıkarak aslında işverenimize sahip çıkıyoruz.

 

 Bu vesileyle, sizleri maaşlarınızın bir kısmından fedakarlık etmeye, bağışta bulunmaya ve muhtaç vatandaşlarımıza yetişmeye davet ediyoruz. Gün kardeşlik, dayanışma, gerçek işverenimize sahip çıkma günü. İyiliği bulaştırma adına Ankara'da ve Türkiye'de bir tarih yazılıyor. Gelin bu tarihe ortak olun."..

 

Takdir milletimizin …. Ne diyelim başka…


Bu Haber 1362042 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir