GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular,

Ekonomi ile ilgili icraatlar sergileyen Bakanlar kürsülere çıkıp diyorlar ki; “Esnafımıza, çiftçimize, yardıma muhtaç vatandaşlarımıza şu kadar Milyar lira destek verdik..”

Belediyeler keza aynı.. Hele, hele CHP’li Büyükşehir Belediyelerinin alayı yalanlar zinciri ile kamuoyunu aldatıyorlar..

AKP’li ve CHP’li Belediyelere teşkilatlarından liste gidiyor.. Ve listede isimleri, adresleri yazan adreslere eksiksiz gıda ve para yardımı gidiyor..

Hadi “yalan” deyin..

Sayın Kılıçdaroğlu… Siz de kürsülerden çıkıp “belediyelerimiz, dar gelirlinin yanında şöyle oluyor, böyle oluyor, sosyal belediyecilik” diye CHP’li Belediyelerin propagandasını yapıyorsunuz..

Daha doğrusunu size aktarayım.. Başkanlarınız size kürsülerden yalan beyanda bulunduruyorlar.. 

Tıpkı geçen hafta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 85 otobüs alım töreninde olduğu gibi..

Sizi nasıl, “Kredi almadan otobüsler aldık efendim” diye kandırıyorlarsa, sosyal yardımlar ve Kara Kış dediğiniz fonda da aynı yalanları savuruyorlar..

Hele bir sorun bu başkanlarınıza.. Kömür, gaz ve gerekli ihtiyaçlarını karşılamak için kimlere yardım kartları veriyorlar?

Haa CHP’li ve İYİ Parti teşkilatlarından ismin gitmişse, durumunda iyi olsa yardımında geliyor, kartında..

Bakın Sayın Kılıçdaroğlu… Belediyelerinizde gerçek şu…

Dar gelirli vatandaş veya emekli yardım için müracaat ediyor..

Diyelim ki vatandaş kirada oturuyor, eve bir maaş giriyor.. Asgari ücretli… Bu vatandaşın yardım talebine ret cevabı geliyor..

Diyelim ki; eşi çalışmayan emekli vatandaş.. Kirada oturuyor veya bir evi var.. Sizler her gün “Emekliler geçinemiyor, torunlarına bir şeyler alamıyor” diye iktidarı eleştirmiyor musunuz?.. İşte sizin Belediyenizden yardım için müracaat eden emekliye de ret cevabı geliyor..

Gerekçeleri, “eve bir maaş giriyor”.. Bu maaş asgari ücrette oluyor, Bin 300 lirada oluyor..

Ben bunlara bizzat Belediyelerinizin ilgili birimlerine sorarak tanık oldum.. Hiçbir siyasi düşünce adına iftira atıyorum..

AK Partili belediyeler de keza öyle.. Teşkilatlarından liste gidiyor.. 

Hepsi, “Aman seçmen tabanımızı elimizde tutalım ”diye ayrımcılık yapıyorlar..

Esnaf… Hele, hele küçük esnaf.. Battılar beyler, bayanlar.. Battılar..

Bırakın siyasi propaganda demeçlerini, ortaya milyarlarca destek verildi masallarını..

Sayın Cumhurbaşkanım… İlgili Bakanlıklar size yanlış bilgiler sunuyorlar..

Bakın ben hiçbir siyasi parti tedirginliği taşımadan size anlatayım… Hem de bizzat yaşadıklarımı ve gördüklerimi..

Bende bu devletin esnafıyım..

Bir kere yeni iş hayatı kuran esnafa hiç kimse destek vermiyor.. Hele, hele 55 yaşını geçmişsen…

Ne ilgili Bakanlıklar, ne devletin bankaları, ne de özel Bankalar ve sosyal dayanışma vakıfları..

Devlet ve özel Bankalar bir tutturmuşlar, “Puanınız düşük, kriterlerimize uygun değilsiniz”…

Puan… En azından 1200 veya 1300 puan istiyorlar.. Nedir bu puanı taşıyan esnafın durumu?

Çalışması ve geliri çok iyi olan, borçlarını rahat ödeyen, kredi taksitlerini rahatlıkla yatıran esnaf…

Yahu zaten bu kritere sahip esnaf sizin faizli kredinize müracaat etmiyor ki..

Size kredi veya destek için müracaat eden dar gelirli, dara düşmüş, kirasını, borçlarını ödeyemeyen esnaf..

Sen bu kriz ortamında, geliri baltalanmış ortadirek esnaftan normal zaman şartlarını istersen destek için müracaat edenlerin yüzde 10’u ancak alabiliyor..

Gidin Esnaf Odalarından bilgiler alın ve nasıl destek olacağınız konusunda planları hazırlayacağınızı bari öğrenin..

İtiraz ediyorsun.. Ticaret Bakanlığına, Aile ve Sosyal İşler bakanlığına, vakıflara, bankalara..

“Yahu hani Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız esnaflara kira ve kredi destekleri veriliyor diye demeçler veriyorlar.. Niye bize vermiyorsunuz?”..

Aldığınız cevaba isyan ettiğiniz gibi gülüyorsunuz da..

Esnaf ve vergi mükellefi olduğunuza dair bütün resmi belgeleri veriyorsunuz ama “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu desteklerden yararlanacak olan saydığı esnaf sınıfında yoksunuz, meslek kodunuz belirtilen listede yok”..

Baka, bak.. Bakanlar ve Bakanlıkların yetkileri..

Sayın Cumhurbaşkanı mı sizlere görevlerinizi her gün hatırlatacak ve “şu esnafa, bu esnafa destek verin” mi diyecek?

Sayın cumhurbaşkanı konuşma yatığı anda bütün esnaf sınıflarını veya kodlarını mı size sayacak arkadaş?

Sizler ne iş yaparsınız? Siz niye tespitleri yapıp, destekleri vermiyorsunuz?

Niye esnaflar arasında ayrımcılık yapıyorsunuz?

Esnaf, esnaftır arkadaş.. Hiçbir esnafı, diğer bir esnaftan ayrı tutma hakkınız yok.. Hepsi aynı şartlarda vergiler ödüyor, primler yatırıyor..

Gidiyorsun bankaya… Esnaf olarak destek istiyorsun..

Sana diyor ki; “Git meslek odana ve siciline kayıt ol, gel”..

Kirasını ve faturasını ödeyemeyen küçük esnaf gidiyor; ilgili meslek odasına ve siciline kayıt yaptırıyor, Bin 500 lira harcıyor..

Getiriyor esnaf odası belgelerini…  Sonra inceliyorlar.. “Puanınız tutmuyor, geç taksit ödemeniz gözüküyor” gibi gerekçelerle istenilen kredi destek talebi ret ediliyor..

Sayın ilgili bakanlar.. Küçük esnaf sizin kurumlarınıza niye kredi müracaatında bulunuyor? Birikmiş borçlarını ödemek ve çarkını döndürmek için..

Siz; küçük esnafın 10 bin lira, 20 bin lira gibi küçük rakamlarını bu tür eften, püften gerekçelerle ret edeceksiniz, sonra da çıkıp, “Milyarlarca destekler verdik” diye siyasi şarkılar söyleyeceksiniz..

Sahi bu milyarlarca destekleri kime veriyorsunuz? Kimler alıyor arkadaş?

Sayın cumhurbaşkanım… Bakın… Ben Ankara’da esnaf olarak yüce devletimizden, 1 yılda; sadece bir kez Bin 100 lira kira desteği aldım ve 2 kez de 300 liralık fatura desteği.. Bunları da kavga ederek, 2 kez CİMER’e şikayet ederek aldım..

Sonrası yok..

Niye vermiyorsunuz? Diye soruyorum…

Diyorlar ki; “sizin meslek kodunuz Sayın cumhurbaşkanımızın listesinde belirttiği esnaf listesinde yok”…

Yani ben bu pandemi döneminde aynı sıkıntıları yaşamıyor muyum? Yaşıyorum..

Ezberlemişler.. “yeme, içme faaliyetinde bulunan esnaflara destek veriyoruz”..

Aile ve Sosyal İşler Bakanlığının, resmi veb sitesinde pandemi destek şartlarını okuyun.. Aynen yazıyor.. “Sayın cumhurbaşkanımızın belirlediği esnaf faaliyet listesinde olanlar” şeklinde uyarılar var..

Sayın ilgili Bakanlar… Hadi; Sayın cumhurbaşkanımıza bu salgın döneminde kaç bin küçük esnaf, iş yerine kapanma dilekçesi verdiğinin raporunu verin..

Niye yaşatmandınız bu esnafları?

Devletin Bankasından Esnaf Kefalet Kooperatifi vasıtası ile 20-25 Bin liralık kredi alıyorsun…

Birkaç kredi taksitinden sonra ödeme güçlüğü çekiyorsun..

Yapılandırma istiyorsun.. “Olmaz, Esnaf kefalet Kooperatifleri kanalı ile alınan krediler yapılandırılmıyor.. Yatırmazsanız icraya verileceksin” cevabını yapıştırıyorlar..

İşte acı gerçek bu Sayın Cumhurbaşkanım..

Doğruları bilmez isek, çareyi de tam şekilde planlayamayız..  Ben Allah’ın rızası adına gerçekleri yazı aktardım..

Esnaf Odaları da zaten Siyasi olarak bölünmüşler..

Sosyal Dayanışma vakıfları zaten… Bakıyor.. Vergi mükellefi kaydı gözüküyor.. Hemen ret ediyor..

Şimdi söyleyin…. Nasıl çıkılacak bu çıkmaz sokaktan?

Ve bakkalında, marketinde, lokantasında, mağazasında pusuya yatmış fırsatçılar..

10 günde 3 kez zam etiketi değiştiriyorlar..

Soruyorsun, tepki gösteriyorsun… “Biz ne kızıyorsunuz kardeşim, gidin zam yapanlara kızın.. Bize bu fiyatlardan geliyor, bizde satıyoruz”..

Hepsi aynı nakaratı ezberlemişler..

CHP’li belediyelerin zabıtaları zaten takip, edip kontrol etmiyor ki, vatandaş iktidara isyan etsin diye..

5 litrelik 3,5 liralık suya 1o günde kademeli zam yapıp, 5 liraya satan esnafa tepki gösterdim.. Saldırdılar.. “git başka yerden al” diye çıkıştılar..

Polis karakoluna şikayet ettim.. “bunlar fırsatçılar, toplumda kaoslara kapı aralıyorlar” diye..

Boş.. Denildi ki; “Abi haklısında, serbest piyasa özgürlüğü”.. sonra kızıp şikayetimden vaz geçtim..

Sayın tarım bakanımız “Tarımda birinciyiz” diyor ama çubuk setliğinde biberi 20 liraya vatandaş almak zorunda kalıyor..

Yağlar, yumurtalar, zeytinler, domatesler durmadan etiketleri değişiyor..

Velhasıl iş çığırından çıkmış.. Denetim yetersizliği fırsatçı vicdansızları fütursuzlaştırmış.. Vatandaşın başına kral kesilmiş..

Tek çare… Bu kangren haline getirilmiş ekonomik krize hiç kimsenin siyasi pençeden bakması ve ortak akılla çaarler üretmek ve denetimleri sıklaştırmaktır..

Bakın siz hiç CHP yetkililerinden Belediyelerine “Fırsatçılara aman vermeyin, denetimlerinizi gece gündüz ara vermeden yapınız.. Fırsatçılara ağır cezalar veriniz” diye çağrılar yaptığınızı duydunuz mu?

Duyamazsınız.. Çünkü bunlarda siyasi fırsatçılar…

Evet.. Maalesef ülkemizde acı gerçekler bunlar…