RUFAY KARAHAN yazdı

(CHP İktidar Hareketi Başkanı)

www.haber2000.com

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) kamu bankaları ve Hazine'den sonra Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması kararı alındı.

Son olarak Merkez Bankası Yönetimi 03 Aralık 2019 tarih ve 52400 sayılı fiili taşınma kararı aldı.

İstanbul'da binası bile olmayan Merkez Bankası bir süre Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) kiracısı olacak, daha sonra 2022 yılında kendi binasına geçecek.

Yangından mal kaçırırcasına alelacele bu kararların alınması ne anlama geliyor. Bir taraftan taşınma için hızlıca hareket edilirken diğer taraftan Ankara’daki binada tadilatlar, onarımlar ve yeni düzenlemeler yapılıyor.

2.400 PERSONEL TAŞINMAK ZORUNDA KALACAK

Kış ortasında evi barkı olmayan banka çalışanları nasıl bir karar alıp hemencecik taşınacak. Ev yok,  hazır lojman yok, nasıl çözülecek  bu konut sorunu. Binlerce öğrenci eğitim dönemi içinde nereye nakil alıp adaptasyon sağlayacak. Neresinden bakarsanız çok önemli ve ağır bir sorun.

Cumhuriyet ve Başkenti Ankara’nın sembol simgeleri ile yıllardır sinsice oynanmaktadır..

Başkent Ankara denilince “Atatürk Orman Çiftliği” gelirdi akıllara..

Bu çiftlik şimdi rant merkezi haline getirildi ve saraylar yapıldı..

Cumhuriyet kurulurken Ankara “Başkent” ilan edilmiş ve Anayasa’da değişmez kanun olarak belirlenmiştir..

Türkiye Cumhuriyeti Devleti; Ekonomi gelişmelere göre kalkınma planlarını yürütmek ve para politikasını kontrol etmek için Merkez Bankasını kurmuştur..

Bu yüzden Merkez Bankası da Cumhuriyetin ve Başkent Ankara’nın en önemli var oluş simgeleridir..

Hatta Merkez bankası ile ilgili özel kanun çıkarılmış ve bu Kanun da geçerlidir..

TCMB Kanunda belirtildiği gibi, Merkez Bankasının, genel Merkez binası Ankara’dadır..

Eğer özel lüzum görülür ise “Şubesi” yasa ile açılabilecektir..

Merkez Bankası Kanunu; 26. 01. 1970 tarih ve 13409 sayılı Resmi Gazete ile ilan edilmiş 14.01.1970 tarih ve 1211 sayılı kanun ve halen de bu kanun geçerliliğini muhafaza etmektedir.

Ne diyor bu Kanunda;

MADDE 2. — Bankanın merkezi Ankara'dadır.

Banka, Baraka Meclisimin kapariyle banknot matbaası kurabilir ve memleketin gerekli görülen şehirlerinde şubeler açabilir. Aynı suretle, içerde Ve dışlarda muhabirler temin edebilir.

Banka, keza Banka Meclisinin kararı ve Maliye Bakanlığının muvafakatiyle yabancı memleketlerde temsilcilikler kurabilir.

MADDE 21. — Banka Meclis-i üyeleri, kendileriyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 245. maddesinin 3. bendinde gösterilen derecelerde akrabalık veyahut menfaat bağı bulunan kistlere ilişkin kredi konularına dair müzakerelere iştirak edemezler ve oylamaya katılamazlar.

Banka Meclisi toplantıları Ankara'da yapılır. Lüzumu halinde başka bir yerde de toplantı yapılabilir. Toplantılar, Başkanın çağrısı ile ayda en az bir defa olmak üzere yapılır.

Ve özellikle Merkez bankasının Bağımsızlığına vurgu yapılır..

Devletin Merkez Bankasının Başkent Ankara’da olması ekonomik anlamda güvenliğin ve kamu hiyerarşisi açısından çok önem arz etmektedir.

Yıllardan beri Merkez Bankasının İstanbul’a taşınması dillendirilir ve bu konuda halkın tepkileri zemini yoklanır..

Bankanın İstanbul’a taşınıp, Merkezinin orda kalmasına ise gösterilen tek gerekçe ise hep aynı olmuştur..

“Finans çevreleri yoğun olarak İstanbul’da faaliyet göstermekteler”…

Bu gerekçeyi öne sürenler aynı zamanda övünerek şunu ifade ederler;

“Türkiye teknolojide çağ atladı, onlarca Avrupa ülkesini teknolojide geri bıraktık”..

Finans çevrelerinin Merkez Bankasına; sanki bir banka şubesine yoğun şekillerde gidip havale yaptırdığı, parlar yatırıp-çektiği, faturalar yatırdığı bir banka gözü ile bakılması son derece cahilce bir yargıdır..

Merkez Bankası para politikalarını ve kalkınma planlarını kontrol eder, banknot basar..

Elbette ki finans çevrelerinin Merkez Bankası ile ilişkileri ve irtibatları vardır, olacaktır da ama bu sadece görüşmeler ve elektronik işlemlerden öteye geçmez..

Merkez Bankası bırakın İstanbul’da ki bir finans kuruluşunu, dünyanın en ücra köşesinde ki bir finans merkezi ile anında elektronik ortamda ilişkiler kurup, kararlar vermektedir..

Peki, teknolojide bu kadar ilerlemişsek, Merkez banasının görevinin, diğer bankalara hiç benzemediği hali ortada iken neden İstanbul’a taşınma kararı alındı?

Bir kere Merkez Bankasının, merkez binası ve faaliyetinin yeri anayasa değişmediği sürece öyle Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir başka ile taşınamaz..

Peki devletin başı durumunda ki Cumhurbaşkanı neden Merkez Bankasının İstanbul’a taşınması konusunda kararname çıkarıyor?

Geçmişte de söylendi… “Biz bu Anayasayı tanımıyoruz”..

En önemlisi, bu düşünce Ümmetçilik ve Osmanlıyı yeniden diriltme mücadelesi artık inkar edilemeyecek şekilde ortadadır..

Yani; Cumhuriyet ve Başkentini zayıflatmak ve yok etme planları uygulanmaktadır..

Bu emelle Başkent Ankara’nın içini boşaltıp, Başkentlik vasfını zayıflatma ve zamanla işlevsizlik haline getirme amaçları güdülmektedir..

Merkez Bankasının İstanbul’a taşınmasının en önemli nedeninde bu emel yatmaktadır..

Yani; İstanbul’a taşınan Merkez bankası değil, “Başkent Ankara”dır..

Fiilen artık İstanbul’a “Başkent” işlevi kazandırmak amaçlıdır...