Türkiye'nin güvenli bölge tezini savunmaya devam ettiğini belirten Kalın, terör örgütü PYD'nin Cenevre görüşmelerine dâhil edilmeye çalışılmasını sert ifadelerle eleştirdi. Kalın, BBC'de terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık'ın söyleşisinin yayınlanmasına da tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Kalın, "PKK terörünün ve diğer terör türlerinin şu veya bu gerekçelerle aklanmaya çalışılması, temize çıkarılmaya çalışılması yönünde yapılan bütün faaliyetleri net bir şekilde reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum" dedi. Kalın'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Cumhurbaşkanımızın Azerbaycan'a bir ziyareti olacak. Medeniyetler İttifakı Toplantısı Bakü'de yapılacak. Forumun resmi açılışı yarın liderlerin katılımıyla gerçekleşecek. Azerbaycan'dan sonra da Hırvatistan'a bir ziyaret olacak.

"Mutabakat gibi sözlerin geçerliliği yoktur"

Mardin'in Nusaybin ilçesinde şehit olan 2 askerimize Allah'tan rahmet diliyor, yaralanan 3 askerimize şifalar diliyoruz. Terörle mücadele konusunda kararlılığımız devam ediyor. Bu alçak terör örgütü çekildikleri yerlere bomba bırakarak alçak yüzünü gösteriyor. Terörün hiçbir yüzünün kabul edilmesi söz konusu değildir. Mutabakat gibi sözlerin geçerliliği yoktur.

"Suriye'nin demokratik rejime geçmesi önem taşıyor"

Suriye'deki durum hassasiyetini korumaya devam ediyor ilan edilen ateşkese rağmen ihlaller devam ediyor sivil insanlar ölüyor insanı yardımların ulaştırılmadığını görüyoruz. Cenevre'de yapılan görüşmelerin arzu edilen hızda ilerlemediğini görüyoruz. Bunun temel sebebi rejimin siyasi geçiş süreci ve insanı yardımlar konusunda ayak diremesinden kaynaklanıyor. Suriye'nin demokratik bir rejime geçmesi önem taşıyor. Türkiye'nin fili durumların kabul edilmemesi konusunda kararlılığı devam ediyor. Ülkesinden kaçan Suriyeli, Iraklı ve diğer ülkelerden gelen mülteciler savaştan kaçtıkları için ülkemize sığınıyor bu insanları ülkemizde ağırlamaya devam edeceğiz.

41 bin kişiye giriş yasağı

Bugün itibarıyla özellikle DAEŞ'le irtibatlı olduğundan şüphelenilen yabancı terörist savaşçılar bağlamında, 3 bin 300'den fazla yabancı uyruklu kişi makamlarımız tarafından sınır dışı edilmiştir. Bu çerçevede, bugün itibarıyla yaklaşık yabancı uyruklu 41 bin kişiye ülkemize giriş yasağı konmuştur. Bunlar bir şekilde DAEŞ terör örgütüyle ilişkisi olduğundan şüphelenilen kişilerdir. Yine bu süreç içerisinde risk analiz gruplarımız tarafından, yaklaşık 9 bin 500 yabancı kontrolden geçirilmiş ve bunların 2 binden fazlasının ülkemize girişine izin verilmemiştir. Gene ülkemizde yürütülen DAEŞ'le ilgili operasyonlar bağlamında da bin 232'si yabancı uyruklu olmak üzere, toplam 2 bin 770 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 954'ü tutuklanarak adli süreçleri başlatılmıştır.

BBC'ye Cemil Bayık tepkisi

(Terör örgütü elebaşılarından Cemil Bayık'ın BBC'ye verdiği röportaj) Bu tür, terör örgütünü aklamaya yönelik çalışmaların gazetecilikle bir ilgisi yoktur. Bu terör propagandasına verilmiş dolaylı bir destekten başka bir şey değildir. Benzer bir şeyi, diyelim ki İngiltere'de terör saldırısı 2007 yılında hatırlayın, metro saldırısını yapan El Kaide terör örgütü mensuplarıyla bir başka ülkenin vatandaşlarının vergileriyle finanse edilen bir haber ajansı gidip böyle bir mülakat yapsaydı ve o terör örgütünün başındaki kişiyi makul ve meşru bir aktörmüş gibi göstermeye çalışsaydı acaba bu ülkelerin, bu haber ajanslarının buna tepkisi ne olurdu? Burada çok benzer bir durumla karşı karşıyayız. PKK'nın şu sözcüsü, bu lideri vesaire ile gidip oralarda buralarda görüşmeler yapıp ondan sonra da PKK örgütünün söylemlerini makul ve meşru taleplermiş gibi empoze etmeye çalışmak, dolaylı olarak terör propagandasına yardımcı olmaktan başka bir şey değildir.

PKK terörünün ve diğer terör türlerinin şu veya bu gerekçelerle aklanmaya çalışılması, temize çıkarılmaya çalışılması yönünde yapılan bütün faaliyetleri net bir şekilde reddettiğimizi ve kınadığımızı ifade etmek istiyorum.

Güvenli bölge

Suriye'de terör örgütlerinden arındırılmış güvenli bölge için görüşlerimizi her platformda söylüyoruz. Buraların terörden arındırılarak güvenli bölge sağlanması. Biz bunu hep dile getirdik. Zaman zaman müttefiklerimizden bu konuda olumlu cevaplar geldi ama mesele bunu uygulamaya geldiğinde güçlü iradenin yansımadığını gördük. Güvenli bölge kurulmuş olsaydı bu derece yoğun mülteci akını olmazdı ve terör örgütleri buraya yerleşemezdi. Orada bir güvenli bölge kurulması mülteci akının sınırlandırılması konusunda büyük katkılar sağlayacaktır.

"Terör örgütlerinin masada olması düşünülemez"

Esed rejimi ve Rusya PYD'nin masada yer alması için baskı yapmaktadır bizim bu konuda tavrımız net ve müttefiklerimize illettik orada fili durum yaratan terör örgütlerinin masada yer alması düşünülemez. Cenevre müzakelerinin amacı siyasi geçiş sürecini sağlamaktır. Böyle bir gelişme olması halinde sıkıntılı yürüyen müzakelerin daha da sıkıntılı hale gelecektir