GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Bugün ki yazımda, Melih Gökçek ile ilgili biriktirdiğim 4 ayrı konu üzerinde yorumlar yapıp, birilerine iğneler de vuracağım..
BİRİNCİSİ; MELİH GÖKÇEK; AK PARTİ GENEL MERKEZİNDE VEYA KABİNEDE GÖREV ALACAK MI?
Bu konu sık, sık yazılıyor.. Haberlerin hepsi kısa ve tahminler üzerine..
Şu gerçeği baştan vurgulayalım.. AK Parti Melih Gökçek’e büyük haksızlık, vefasızlık etti amma bütün bunlara rağmen partisine ve özellikle Erdoğan’a intikam duyguları besleyip, çeşitli ihanet oyunlarına girmeyen tek başkandır..
Diğer istifa eden Belediye başkanlarına, bakanlara bakın, hepsi ayrı, ayrı intikam senaryolarını yazıp, birilerine uygulattılar.. Seçimlerde AK Parti muhaliflerini gizlice veya açıkça desteklediler..
İşte Melih Gökçek böyle bir oyunların hiç birisine tenezzül etmedi.. Ve seçimlerde de AK Parti’yi, adaylarını desteklediği gibi ne Külliyeyi, ne de parti Genel Merkezini aşındırmadı.. Sabırla, nezaketle oturup bekledi..
Gün geldi.. AK Parti vefasızlığını anladı..
Melih Gökçek’e parti içinde çamurlar atanların halleri de ortada..
Ankara’da; Melih Gökçek’siz seçimin kaybedilme sonucu da ortada..
Tabi ki Erdoğan’da bu gerçeklerin analizini yaptı ve özellikle son günlerde Sayın Melih Gökçek ve hizmetleri ile ilgili övücü sözler sarf etmesi bunun işareti olarak düşünüyorum..
Bu yüzden Melih Gökçek’e; yapılması planlanan yeni kabinede veya Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevi verilmesi büyük muhtemeldir..
Özellikle bizim Ülkücüler merak edip sık, sık bana soruyor..
“Abi Melih başkan bakan olacak mı?” diye..
Bende; “İnşallah, olması gerekir” diye cevaplar veriyorum ama bu konuyu Melih Gökçek’in önemli bir sözü ile kapatıyorum;
“Kimlerin parti merkezinde görev alacağını, Bakan olacağını Tayyip beyden başka hiç kimse bilmez”..
Evet, bende bu konuda tahmini mi yazıyorum; Sayın Erdoğan’ın, Sayın Melih Gökçek için böyle bir karar alıp, bildireceğini tahmin ediyorum…
MELİH GÖKÇEK’E; “PARSEL, PARSEL” ÇAMURUNU ATAN ZAT, ŞİMDİ CİYAK, CİYAK BAĞIRIYOR, AĞLIYOR VE FETÖ’CÜLERE RESMEN MESAJ VERİYOR..
BİLİYORSUNUZ.. İblis Fetullah’ın hain başkaldırışından sonra bir uyarı ortaya atılmıştı..
“FETÖ’cüler kendilerini gizlemede çok başarılılar, aklınıza gelmeyecek taklalar atıp, kendilerini gizlerler hatta FETÖ’nün nefesini kesenlere de, FETÖ’cü çamuru bile atarlar”..
Bu iddianın doğruluğu da birçok olayın açığa çıkması ile ortaya konulmuştu..
İşte İblis Fetullah’ta; AK Parti içinde kendini böyle gizlemişti.. Hoca olarak biliniyordu ama şeytan çıktı..
Biliyorsunuz eski Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ta, Melih Gökçek’e hitaben;
“FETÖ’ye, Ankara’yı parsel, parsel sattın” diye bir çıkış yapmıştı..
Peki; Bülent Arınç, şimdilerde olduğu gibi niye Gökçek’e karşı böyle bir “çamur at, izi kalsın” taktiğini uygulamıştı?
Melih Gökçek uzun süre aday gösterildi.. Ve FETÖ ile de nefese kesici bir mücadele verdi.. Hatta bildiğim kadarı ile cemaate verilen okul, arsa desteklerini de bir, bir geri aldı.
İşte bu gelişmeler yaşanırken, bundan 2 dönem öncesi yerel seçimlerde yine Melih Gökçek’in aday gösterileceği konuşulurken, kendi kulağıma duyup, şahit olduğum bir olayı aktarayım..
O zamanda Bülent Arınç parti içinde ki unvanını kullanarak Gökçek’in adaylığını engellemeye çalışıyordu..
Hamamönü mahallesinin restoresinin tamamlanması ile Arınç ve Belediye başkanı Veysel Tiryaki bölgeyi geziyorlardı..
Arınç vatandaşlara resmen, “Artık Melih beye yeter.. Kenarı çekilmesi lazım.. Benim büyükşehir adayım Veysel bey” demişti..
Tabi, AK Parti Genel Merkezi de, Arınç’ın bu girişimlerine saygı gösterip istemini değerlendirmeye aldı..
Ama 10 kadar Anket yaptırdılar.. Hepsinde de Melih Gökçek çıktı ve aday gösterildi..
İşte Arınç’ın, Melih Gökçek kinin tohumu bu olaydan sonra atıldı..
Karın ağrısı büyüktü.. Fazla sürmedi ve Arınç bir olay yorumu yapılırken bütün basının önünde Gökçek’e;
“Parsel, parsel sattın” çamurunu bilerek attı.. Ve bu çamurun izini, hala birileri silinmemesi için çaba gösteriyor ama her şey ortaya çıktı..
Evet.. Melih Gökçek’e; “Parsel, parsel.. FETÖ ile işbirliği” çamurunu atan bu zat şimdilerde tescilli FETÖ’cülere “dostane” ziyaretler yapıyor, FETÖ ile irtibatlı oldukları tespit edildikten sonra KHK ile görevlerinden uzaklaştırılanların, görevlerine iadesi için ciyak, ciyak bağırıyor, ağlıyor ve açıkça FETÖ’cülere “az sabredin” mesajı veriyor..
Adam KHK’dan ihraç edilen FETÖ’cülerin listesini öyle bir çıkarıp, ezberlemiş ki; kimin nerede, ne yaptığı biliyor ve çok dikkat çekici olanı da bunlardan birisi de kendi evinde temizlikçi olarak çalışıyormuş..
Sahiplenmeye bakın..
Ama Melih Gökçek; bu güne kadar ne bir tescilli FETÖ’cün evine, işyerine “dostane” bir ziyarette bulundu, ne de KHK’lı FETÖ’cülerin kurtarılması için ağlamadı, “KHK uygulaması faciadır” demedi..
Evet.. Keser döndü, sap döndü.. Gün geldi, hesap döndü..
Allah’ın hikmeti işte bu…
MANSUR YAVAŞ’IN “SAHTE SENET” MAHKEMESİNE İNCE MESAJIM VAR..
Biliyorsunuz.. Mansur Yavaş’ın, iş takipçisi Necmettin Kesgin denilen bir vatandaşla bir 600 Bin Dolarlık “sahte senet düzenleme” mahkemesi var.
Birkaç gün önce Mansur Yavaş’ın “şüpheli” olduğu bu yargılanmanın Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci duruşması yapıldı..
Tabi Yargı ne karar verir biz bilemeyiz ve karışma haddimizde olmaz..
Lakin duruşmanın ertesi günü Yeniçağ gazetesinin yazarlarından Yavuz Selim Demirağ bu yargılama ve özellikle yapılan duruşma için bir yazı yazdı..
Yazı baştan ayağı acemice ve bilgisizce yapılan “yalakalık” yorumları ile dolu..
Buna kısaca cevap vereceğim ve bu konu ile ilgili önümüzde ki günlerde geniş bir cevabı yazı da yazacağım..
Yavuz Selim yazısının başında şöyle bir saçmalığı vurguluyor;
“Melih Gökçek dönemine son veren başkan yargılanıyor”..
Yahu Yavuz kardeş… Sana hatırlatayım.. Bu seçimde Melih Gökçek aday değildi, Mehmet Özhaseki adaydı..
Melih Gökçek aday olsa idi Mansur Yavaş’ın kazanması yine rüyalarda olurdu..
Yani şimdi ne alakası var bu yargılamanın Melih Gökçek ile?
“Ankaraların oyları yargılanıyor” falan, filan benzetmeleri yapıyorsun..
Ne alakası var? Senedi bir incele.. Tanzim tarihi 29.03.2011, ödeme tarihi 01.08.2014 ..
“Suç makinası bir adamın iftiraları ile halkın başkanı yargılanıyor” diyorsun..
Ve ekliyorsun; “Çocuk pornosu bulunduran adamın iddialarına itibar gösteriliyor”
Bak Yavuz.. Anadolu’da; mesaj veren bir ince olay vardır..
Birisi arkadaşına; “vallahi kardeş bir konu var sana söylemem lazım. Söylemezsem arkadaşlığımızı zedelerim”
Arkadaşı da demiş ki; “söyle kardeş”..
Adam demiş ki; “Kardeş, senin ananı genelevde görmüşler”..
Arkadaşı şok olmuş ve sormuş; “Kim görmüş yahu?”..
Arkadaşı; “anam görmüş”….
Arkadaşı kızgınlıkla basmış kahkahayı;
“yahu kardeş senin anan temiz kadın da, ne işi var genelevde?”..
Doğru bir soru değil mi Yavuz kardeş…?
Şimdi senin Mansur başkanın, bu iş takipçisi, çocuk pornosu saklayan, sahte senet veren ve özellikle 600 bin dolar aldığı davada hiçbir resmiyeti olmayan kişi ile ne işi var?
İftira atmıyorum… Bak Mansur başkanın Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programında söylediklerini sana hatırlatayım..
Mansur başkanın bu Kesgin denen adamın sevgilisinin getirip verdiği “çocuk pornosu” yüklü bilgisayarı tam 2 yıl kendinde tutmuş ve bunun la adamı mesajlarla tehdit etmiş.
Ve Mansur başkanın bunu kabul edip; “Ne yapayım, paramı almak için başka çarem yoktu” demedi mi?
Bak Yavuz kardeş…Diyorsun ki; “bunca duruşma izledim, bu kadar saçma, rezalet iddialarla seçilmiş bir başkanın yargılanmasını görmedim”..
Sen bu işleri, yani; adli işleri bilmezsin Yavuz kardeş..
Bak ben 12 Eylül 1980 önce hem adliyede görev yaptım, hem de Ülkücü- Milliyetçi Adliyecilerin başkanlığını yaptım ve bu konuda Mamak’ta yargılandım..
Ayrıca 1985- 1990 yılları arası Sabah ve Yeniasır gazetelerinin Polis-Adliye muhabirliğini yaptım..
Suçüstü savcısı, nöbetçi hakimlik ve Mahkeme heyeti önüne gelen şikâyeti, iddiaları incelemek ve karar vermek zorundadır..
Bunun şikayetçilerinin, sanığının kim veya kimler olduğuna bakmadığı gibi, müşteki ye; “sen niye seçim zamanında adama dava açtın” diyemez, hakkı da yoktur..
Şunu da sana net söylüyorum.. Bu 600 bin dolarlık senet, Kesgin ile Mansur Yavaş’ın iş takibi ilişkileri sonucu alınan bir alacağın senedidir..
Bak.. Mansur Yavaş’ın, savcılıktan ayrılan Avukatı var.. İşin içinden çıkıp, Mansur Yavaş’ı savunmayı beceremedi..
Ne yaptılar?
Gidip; Ceza Prof’u Ersan Şen’den savunma yazmasını istediler ve Ersan Şen’de işini yapıp, parasını aldı..
Neticede senin içinde iyi bir şey yazayım Yavuz kardeş..
Vallahi Mansur başkan çok ayıp etti.. Yeniçağ’dan, İYİ Parti’den o kadar özel danışman aldı, seni hiç aklına getirmedi..
Ama öyle tahmin ediyorum ki bu yazından sonra seni de düşünür…
VE SON… BİRİLERİNİ HÜSRANA UĞRATACAĞIM AMA BİZİM HABER SİTESİNİN, MELİH GÖKÇEK İLE ZERRE KADAR SAHİPLİĞİ YOK
Bu konuyu aslında önemsemediğim için sona koydum ama çok uzun zamanlardır bu iddialar ve söylentiler sinirlerimde tavan yaptığı için kısaca da olsa cevaplamayı uygun gördüm..
Haber2000.com Haber Sitesinin gerçek ve resmi sahibi 17 yıldır benim… Halende böyle..
Ben, Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim.. Halen de öyleyim.. Organik MHP’li ve Ülkücüyüm..
Daha önceleri AK Parti ve MHP karşı- karşıya iken, Bahçeli ekibinden Melih Gökçek’e karşı sert tavırlar vardı..
Biz tabi ki ta Keçiören başkanlığından bu güne kadar Melih Gökçek’i ve icraatlarına; gücümüz 1 gramda olsa destek verdik..
Melih Gökçek, Bahçeli ve ekibinden daha çok Ülkücülere sahip çıktı.. Benim için en önemli konulardan birisi budur..
İşte o zamanlar Bahçeli’yi eleştirdiğim için, MHP kurmayları ve özellikle Ülkü Ocaklarında ki yeni yetmeler bize aynen şöyle eleştiri getiriyorlardı;
“MHP görünümlü, Melih Gökçek Sitesi”….
Şimdi; Sayın Melih Gökçek’i bağırlarına basıyorlar..
Yine şimdilerde; sık, sık eleştirildiğimiz Mansur Yavaş’ın birçok kurmayı bizim haber Sitemize alenen şu göndermelerde bulunuyorlar;
“Melih Gökçek, bizi MHP’li Haber Sitesi ile vurmaya çalışıyor”…
Gel de gülme…
Yahu, size net mesaj veriyorum… Eğer bu güne kadar Melih Gökçek bize; “Mansur Yavaş hakkında şunu yazın, bunu vurgulayın, böyle haber yapın” şeklinde bir kez dahi telkinde bulunmuş ise şerefsizim, namussuzum..
Yine özellikle son aylarda “bazı” CHP kurmayları, başkanlarına karşı yazdığım eleştiriler karşısında birçok CHP’li arkadaşa;
“Yahu dikkat edin.. Bu Haber Sitesine malzeme vermeyin.. Yazarlar tabi ki.. Çünkü Melih Gökçek irtibatlı”
Yahu gülüyorum.. İnanın gülüyorum….. Sizlere..
Yahu Tv’si, Haber Sitesi bulunan ve 5 Milyon Twitter’da takipçisi bulunan, koskoca başkan Melih Gökçek’in bizim savunmamamıza ihtiyacı mı var?
Biz parası, arkasında dayısı olan bir Haber Sitesi değiliz..
Adımız, kuruluşundan beri; “Korkusuz Haberlerin Adresi”..
Siz niye korkuyorsunuz?
Biz az yazarız ama yalanı ve iftirası olmayan öz yazarız… İğnemizi de vururuz..
Acısını da duyduğunuz da karnınızda hiç dinmeyen Melih Gökçek ağrısında sığınıyorsunuz…
Evet.. Hüsrana uğrayın… Biz Melih Gökçek’i destekleriz, savunuruz ama Haber Sitemizin öyle attığınız gibi gizli sahibi falan değil..
Sahibi olsaydı da; gurur duyardık …
Anladınız mı tilkkiler?
Bu Haber 555409 Defa Okunmuştur