*OKUL İÇİNDE VE ETRAFINDA ÖĞRENCİLERİNİ HER TÜRLÜ TACİZ VE TEHLİKELERDEN KORUMAK İÇİN BİR DİZİ TEDBİRLER ALAN ERYAMAN Pİ OKULLARI YÖNETİCİLERİ ENVER TOKER, ERDEM ATA, KAZIM BERK, NİHAN ERDOĞAN, FATİH ERBAZ, İBRAHİM ÜNAL ve OKUL MÜDÜRÜ BERNA PEYKER KILIÇ, AYRICA; ÇOCUK İSTİSMARI ÇEŞİTLERİNİ ve AİLELER, ÇOCUKLAR ile TOPLUM FERTLERİNİ ÇOCUK İSTİSMARLARI KARŞISINDA TAKINACAKLARI TAVIRLARI ANLATAN ve UZMANLARA HAZIRLATIP, BASTIRDIĞI 30 BİN KİTAPÇIĞI, ANKARA’DAKİ EĞİTİM KURUMLARINA , ÖĞRENCİLERE ve VATANDAŞLARA DAĞITTILAR
Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek arttığına ve İngiltere'de haftada dört, ABD’de ise günde üç çocuk, çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle öldüğüne, 4 yaş altında her bin çocuktan biri fiziksel istismara uğradığına, Çocuk istismarı oranı dünyada %1 ila % 10 arasında değişirken ülkemizde bu rakam %10 ila %53 arasında olduğuna ve duygusal istismarın %78; fiziksel istismarın %24; cinsel istismar ise % 9 oranında olduğu bulunduğuna, İstismara maruz kalan çocukların %70’i 2-10 yaş arasında olduğuna dikkat çeken Eryaman Pİ Okulları Müdürü Berna Kılıç, Çocuk istismarlarını önlemede; Eğitim Kurumlarının yanı sıra Ailelere, Sivil Toplum Kuruluşlarına büyük görev düştüğünü vurguladı.
Eryaman Pİ Okulları olarak kendi iç bünyesinde ve Okul çevresinde öğrencilerini korumak için birçok etkin işlemleri işleve koyduklarını belirten Okul Yöneticisi İbrahim Ünal'da; “Aileler, ülkemizde gündem haline gelen Eğitim Kurumlarında yaşanan istismarlar nedeniyle elbette ki psikolojik olarak tedirginlik yaşamaktalar. Bizlere güvenip, evlatlarını okulmuza gönderen velilerimizin içlerini rahatlatmak ve öğrencilerimizi birçok tehlike ve tacizlerden korumak için birçok gerekli noktalara taramalı kamera sistemleri kurduk. Ayrıca, okullarda oluşturulan kadın ve erkek tuvaletleri yanı sıra Öğretmen tuvaletleri yaptırımını okulumuzda kaldırdık. Yani, ayrıca Öğretmen tuvaletleri olmayacak, Öğretmen de öğrencilerimizin gittiği tuvaletlere gidecektir. Öğrenci, her an ‘içeri öğretmenimiz’ gelebilir psikolojisini yaşayıp, nahoş olaylara sebebiyet vermekten kaçınacağı gibi, büyükler de de aynı şekilde önleme psikolojisi yaşatılacaktır. Velilerimizin daha rahat olması adına aldığımız tedbirleri yerinde gösterip, bilgilendiriyoruz. Velilerimiz bu tedbirleri memnuniyetle karşıladı. Tek amacımız çocuklarımızı her türlü tehlikelerden korumak ve yaşanılabilecek tehlikeleri uzaklaştırmaktır” dedi
Eryaman Pİ Okulları yaptığı yazılı açıklamada, Çocuk İstismarlarını önlemede etkin yol gösterecek olan dağıtımını gerçekleştirecekleri Kitapçık içeriğinde, özetle şunlar vurgulandı.
“Cinsel İstismar, Fiziksel İstismar, Duygusal İstismar ve İhmal Çocuğu Nasıl Etkiler?
İhmal, duygusal, fiziksel istismar ve cinsel istismar çeşitleri; taciz, tecavüz, ensest, çocuğun ruhsal dünyasında tamiri imkansız yaralar açmakta, çocuğun gelişimi en üst düzeyde tamamlamasını, potansiyelini gerçekleştirmesini önlemektedir.
Çocuğun ruhsal dünyasında tamiri imkansız yaralar açmakta, çocuğun gelişimi en üst düzeyde tamamlamasını, potansiyelini gerçekleştirmesini önlemektedir.
Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek artmaktadır. İngiltere'de haftada dört, ABD’de ise günde üç çocuk, çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle ölmekte, 4 yaş altında her bin çocuktan biri fiziksel istismara uğramaktadır. Çocuk istismarı oranı dünyada %1 ila % 10 arasında değişirken ülkemizde bu rakam %10 ila %53 arasındadır ve duygusal istismar %78; fiziksel istismar %24; cinsel istismar ise % 9 oranında olduğu bulunmuştur. İstismara maruz kalan çocukların %70’i 2-10 yaş arasındadır.
Çocuk ihmali; çocuğun beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinimlerini çocuğa bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından karşılanmaması sonucu, çocuğun gelişiminin en üst düzeyde gerçekleşmesinin engellenmesi olarak tanımlanmaktadır.
Çocuğun sürekli olarak insanüstü güçlerle, sosyal açıdan ağır zararlar verme ya da terk etme ile tehdit Edilmesi, çocuktan yaşına ve gücüne uygun olmayan taleplerde bulunulması ve çocuğun, topluma aykırı düşen çocuk bakım yöntemleri ile yetiştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Duygusal istismar çok sık Gerçekleşmesine rağmen fiziksel ve cinsel istismar gibi somut bulguları olmadığı için en zor tanınanıdır.
Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülmektedir.
Duygusal istismarın izleri yaşam boyunca kendini gösterebilmektedir.
Fiziksel istismar da, çocuğun anne babası ya da bakımından sorumlu başka kişi tarafından sağlığına zarar verecek biçimde fiziksel yaralanması ya da yaralanma riski taşımasıdır. Türkiye’de sekiz ilde yapılan bir araştırmada ise çocukların istismara uğrama oranı %33; tokat atma, kulak ve saç çekme oranı %25; sopa ile dövme oranı %14 olarak bulunmuştur. Aile içi şiddetle karşılaşan çocuklarda davranış bozuklukları, gelişmede gecikme sık görülmektedir. Ayrıca bu çocukların geleceğin istismarcıları olma olasılığı daha fazladır.
Cinsel İstismar
Çocuklarda cinsel istismarın yaygınlığı ABD’de 1.3/1,000; Türkiye’ de ise %1,4’dür. Ülkemizde kadınların %20’sinin, tüm erkelerin % 7’sinin çocukluğunda en az bir kez cinsel istismara maruz kaldığı, kız çocuklarının erkek çocuklarına oranla 3 kat fazla cinsel istismara maruz kaldığı saptanmıştır.
Cinsel istismar, psiko-sosyal gelişimini tamamlamamış ve yaşı küçük olan bir çocuğun bir erişkin tarafından cinsel doyum için kullanılmasıdır. Cinsel istismar oral-genital, anal, genital veya oral temas ile olabileceği gibi, teşhircilik, röntgencilik ve çocuğu pornografide kullanmak şeklinde de olabilir.
Cinsel istismar toplumda sık rastlanan bir durum olmasına karşın, çoğunlukla gizli kalmakta, en çok yüzde 5-10'u ortaya çıkmaktadır.
Çocukların sessiz kalmasının nedenleri şöyle sıralayabiliriz:
- Kendilerinin inanılmayacaklarını düşünürler
- Başlarının belaya gireceğinden korkarlar
- İstismarcının tehdidinden korkarlar.
- İstismarcıyı korumak isteyebilirler, istismarcıyı sevebilir ama yaptıklarını sevmezler.(mağdurun ve ailesinin kötü algılanması olasılığı).
- Nasıl anlatılacağını bilmeyebilirler.
- Cinsel davranışların yanlış olduğunu bilmeyebilirler.
- Arkadaşları tarafından dışlanacağından korkabilirler. Homoseksüel olarak adlandırılabileceklerinden korkabilirler.
- Büyükleriyle (otorite ifade edenlerle) cinsel konuları konuşmaktan utanabilirler,
- Gammaz olarak adlandırılmak istemezler.
- İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmamaları gerektiği söylenmiş olabilir.
Çocukluk çağı cinsel istismar çoğu zaman kimseye söylenmediği için birilerince fark edilinceye kadar çocuk tarafından saklanır ya da özellikle tanıdık biri tarafından istismara maruz kalan çocuk olayı bir oyun olarak algılayabilir zamanla bunun bir suç, kendi işlediği bir günah olduğunu düşünür, suçlu hisseder ve utanç duyar.
Cinsel istismar sonrası en sık görülen ruhsal rahatsızlıklar olarak travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, aşırı kaygı, panik, fobiler, unutkanlık, duyarsızlık, güven kaybı, benlik saygısında ciddi hasar, utanç, uykusuzluk, organik bir temeli olmayan dirençli ağrılar bayılma davranışı gibi sıralanabilir.
Sonuç olarak çocuk istismarı ve ihmali bir halk sağlığı sorunudur. Eğitimsiz ailelerin %40'ı çocuklarını istismar ederken, eğitim düzeyi yüksek ailelerde bu oran %17'dir. İstismar ve ihmal, eğitim seviyesi azaldıkça artış gösteren kavram olduğu için aile merkezli destek programlarına, eğitime verilen önemin ve bilincin artırılması, çocuğun topluma kazandırılması, konu ile ilgili gerekli ve aynı zamanda caydırıcı olacak nitelikte yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra cinsel istismarın bir cinsellik değil saldırganlık olduğu bilgisi yaygınlaştırılmalı, cinsel istismar konusunda toplumsal duyarlılık artırılmalı ve bu konu medya, görsel ve yazılı basında; çocuklardan cinsel haz almaya karşı çıkılmalıdır.
İstismara uğramış bir çocuğa yaklaşımda en önemli noktalardan birisi çocuğun daha fazla zarar görmesini önlemektir. Çevrenizdeki bir çocuğun istismara maruz kaldığından şüphe ettiğinizde gerekli yerlere başvurun ve bu istismara göz yummayın. Unutmayın bu olaylar hemen yanı başımızda olmakta ve göz yummak geleceğin ruh sağlığı bozuk bireylerinin hatta geleceğin çocuk istismarcılarının yetişmesine neden olmaktadır. Herkes bu konuda duyarlı ve uyanık olmalıdır.
Çevrenizdeki bir çocuğun istismarını önlemeniz dileğiyle"
Bu Haber 2276871 Defa Okunmuştur