Ünlü hukukçu- Tarihçi yazar Taha Akyol, KARAR Gazetesinde ki bu gün ki köşe yazısında, 19 Mayıs'ı, Gazi mustafa Kemal Atatürk'ü, Vahdettini ve milli mücadelede ki süreçleri, gelişen tarihi olayları yazdı..
İşte Taha Akyol'un tarihe ışık tutacak olan "19 MAYIS VE 1919" başlıklı yazsı
Birinci Dünya Savaşı’nın son günleri… Sadrazam Ahmet İzzet Paşa kabinesinin 16 Ekim1918 günlü toplantısında Albay Nuri Bey askeri vaziyeti anlatıyor,
“Memleketimizin hiçbir noktasını müdafaa edecek yeterlikte kuvvet yoktur... Birkaç gün içinde belki İstanbul’a, Boğazlar’a, İzmir’e hücum edecekler... Bir avuç eşkıyanın bile memleketi işgal edebileceği hale geldik.”
Çaresiz, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandı… Cephelerdeki kumandanlar İstanbul’da toplanıyordu.
UMUT ANADOLU’DA
Şevket Süreyya’nın “geleceğin kadrosu” dediği öncü isimler artık İstanbul’dadır: Mustafa Kemal Paşa, Albay İsmet Bey, Fevzi Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Refet Paşa, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey, Nureddin Paşa, Kemalettin Sami Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Adnan Adıvar ve diğerleri.
Siyasi faaliyetleriyle öne çıkanlar Mustafa Kemal ve Rauf Bey’dir. Vatansever Ahmet İzzet Paşa hükümetinde Mustafa Kemal’in Harbiye Nazırı olması için yürütülen siyasi çalışmalar…
Harbiye nazırı, o zaman fiilen başkumandan demekti.
3 Mart’ta Damat Ferit’in sadrazam olmasıyla artık İstanbul’da bir şeyler yapma ümidi kalmamıştır.
Mustafa Kemal artık Anadolu’da “fevkalade yetkili” bir görev elde etmeyi düşünmektedir.
Daha önce, milli mukavemet düşüncesiyle Ali Fuat Paşa 19 Şubat’ta Ankara’ya, Kazım Karabekir Paşa 13 Mart’ta Erzurum’a atamalarını yaptırmışlar, yola çıkmadan önce Şişli’deki evinde Mustafa Kemal’i ziyaret ederek Anadolu direnişini görüşmüşlerdir.
VAHDETTİN VE MUSTAFA KEMAL
Olayların gelişimi şöyledir,
29 Nisan: Harbiye Nazırı Şakir Paşa Mustafa Kemal’e “Ordu Müfettişi” sıfatıyla Anadolu’ya atanacağını duyurdu.
30 Nisan: Vahdettin, Mustafa Kemal’in müfettiş olarak atanmasını onayladı.
1 Mayıs: Damat Ferit, Mustafa Kemal’i çaya davet etti, “her arzunuzu doğrudan bana yazabilirsiniz., derhal yapılacağından emin olunuz” dedi.
11 Mayıs: Damat Ferit konağında Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa ve Mustafa Kemal Paşa’ya yemek daveti verdi. Müfettişlik görevi konuşuldu.
14 Mayıs: Sabah İzmir’de Yunan işgali başladı. M. Kemal Genelkurmay binasında Cevat ve Fevzi Paşalarla görüştü, Anadolu direnişini konuştular.
16 Mayıs: Vahdettin’in Mustafa Kemal’e sözleri: “Paşa paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir, tarihe geçmiştir... Bunları unutun, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir, devleti kurtarabilirsin!”
19 Mayıs: Cuma günü saat 14.50’de Bandırma vapuru ile Karadeniz’e açıldılar.
‘’DEVLETİ KURTARMAK’
Trabzon ve çevresinde Pontus davasına kapılan Rumlarla Müslümanlar arasında çatışmalar tırmanıyor. Vahdettin, bu bahaneyle İngilizlerin oraları da işgalinden endişelidir. Vahdettin’in beklentisi, Mustafa Kemal’in düzeni sağlayarak, İzmir’in ardından Doğu Karadeniz’in de işgalini önlemesidir.
Öyle bir durumda Ermenistan projesini de uygulayabilirlerdi.
Vahdettin, Mustafa Kemal’e bunları önlemesi anlamında “devleti sen kurtarabilirsin” diyordu ve bunda samimi idi.
Mustafa Kemal bu gerçekten zor görev için “fevkalade yetkiler” istedi. Bu yetkiler, Rumlarla çatışma olmayan yerleri de kapsıyordu. İzzet Paşa, Mustafa Kemal’e verilen yetkilerin Osmanlı tarihinde hiçbir kumandana verilmediğini belirtir.
Mustafa Kemal Anadolu’da İstanbul’un güvenini sürdürmek için saltanat ve hilafete sadakat vurgusunu ihmal etmedi fakat bu yetkileri Milli Mücadele’yi örgütlemek için kullandı…
LİDER VE BAŞKUMANDAN
Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Haziran gününe kadar bir ay içinde çeşitli makam ve sivil gruplara yazdığı telgrafların sayısı 79’dur. Bazı telgraflar cemiyetlere yazıldığı için muhatapları sayıca daha fazladır.
Yoğun telgraf iletişimiyle Anadolu’daki ordu birliklerini, idare âmirlerini, zaten başlamış olan milli direniş hareketlerini ve milli cemiyetleri Milli Mücadele ve kendi liderliği altında örgütlemeye koyuldu.
Müfettişlik niteliğini aşan faaliyetleri belirginleştikte İstanbul’la arası açıldı, görevden azil ve hakkında idam kararları geldi…
9. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal’e verdiği kayıtsız şartsız destek, İstanbul’un emirlerini etkisiz hale getirdi.
Milli Mücadele’nin lideri ve başkumandanı, herkesin kabulüyle Mustafa Kemal Paşa oldu. Yunan ordusunun Ankara önlerine geldiği en sıkıntılı zamanlarında bile kimse ‘çekil, başkası yapsın’ demedi. Çok eleştirildi ama kimse liderliğini tartışmadı.
Milli Mücadele askeri, siyasi, diplomatik, hatta iktisadi yönleriyle çok şey öğreneceğimiz muazzam bir kitaptır.
Bu Haber 668853 Defa Okunmuştur