AV. YUSUF ERİKEL yazdı
Çok önemli bir bilgi...
...
Sen Hokkabaz yobaz,
İyi oku....
Devamlı aleyhine konuştuğun ve dinsiz diye iftira attığın Atatürk var ya?
O senden çok daha bilgili ve şuurlu bir Müslümandı...
Oku da...
Artık bırak İngiliz radyosu spikerliğini de,
Tanı bu Müslüman adamı...
Atanı diyeceğim ama henüz hazır değilsin...
Onun için adamı dedim...
Evet... Adam tanı adam ...
Be Şuursuz...
Sana ne CHP den....
AKP Üstünden Müslümanlık eleştirileri ne kadar isabetli ise,
CHP Üstünden de;
Atatürk ile ilgili yanlış algı o derece hatalıdır....
Al oku da...
Laf Müslümanı değil...
Hayat Müslümanını tanı....
Sonra da bir Fatiha oku bu milletin kahramanı Atana....
KARDEŞLERİM ....
Malum..?
Cumhuriyet sonrası yasal çalışma bağlamında Atatürk dini bilgisi olan bir heyete,
Anayasa kanun ve sair mevzuat hazırlığı için emir verir...
Aylar geçer, hocanın işi ne...
LAF EBELİĞİ....
Bunun üzerine Atatürk...
Batıdan bazı kanunları acil olarak alın ve tercüme edin der...
Ne Var ki;
Ceza yasası onu ciddi endişeye düşürür ve aynı heyete,
“Bu yasayı inceleyin de...
İslam'a mugayir olanları ya çıkarın, ya tebdil edin” der...
Hoca bu ya;
Aynı şekilde...
O bu laf ebeliği... Süreç uzar...
Atatürk sorar.
“Ne oldu?”
Cevap;
“Nasıl yani paşam, tam ne yapacağız?”
Atatürk önlerinde İtalyan ceza yasasını alır....
“Bak kardeşim...
Görmüyor musunuz?.. Aha burada ZİNA serbest, suç değil...
Lut ameli, suç değil...
Aile içi evlilik suç değil...
Sıhri hısım evlilik suç değil....
KÖR MÜSÜNÜZ?
Bunları ve benzerlerini değiştirin” der....
Ta ki;
Acı ama devri AKP ye kadar zina suç iken..
SERBEST OLUR....
Yetmez....
Eşcinsel evlilik dahi sadece serbest olmaz...
ÖZENDİRİCİ BİR TÖREN İLE ALENİ OLUR ....
Neyse...
DÜZELİR İNŞALLAH....
Gelelim konuya.....
Asıl olan...
MEDENİ KANUN İsviçre’den alınınca Atatürk heyete şunu der...
“Arkadaşlar...
Hz. Muhammed Medine’ye; Musab Bin Umeyr’i yollayınca ne dedi?
Hocalar yarım yamalak olayı anlatınca...
Atatürk, “bundan ne anladınız?” diye sorar....
Hoca bu....
Pıs.....
Der ki;
“Anlamadınız mı?
Kuranda olmayınca sünnette,
Orda da yoksa
Yetişmiş biri olarak bilgi ve altyapı bağlamında kişinin reyi bağlayıcı olmuyor mu?”
Hepsi...
“Evet” deyip bön, bön bakarken Atatürk;
“O zaman... Medeni Kanunun başına bunu ifade eden bir madde koyun” der....
Ve...
Hz. Muhammed’în ebedi ve ezeli hukuk şuuru ve vaazı Türk Medeni Kanununda böylece yer alır...
Hala da bu devam eder....
Kanunda bir konu yoksa...
HAKİM...
ÖRFE ADETLERE GÖRE...
Yani...
MİLLİ SÜNNETE Göre....
Orda da bir çare yoksa...
Aynı...
MUSAB BİN UMEYR gibi...
Kendi altyapı ve bilgisi ve sanki kendi kanun koyucu gibi karar verir.....
İşte bu yüksek iman şuuru idraki ve Hükmü medeni kanuna koydurur....
Yani...
ATATÜRK...
Bu arada da...
HAKİMLERİ; ADETA BU MİLLETİN MUSAB BİN UMEYRİ gibi görmüştür...
Ya şimdi....
ADLİYEDE KAÇ TANE MUSAB BİN UMEYR benzeri hakim var....
NEYSE....
EY MÜSLÜMAN;
Anladın mı?...
Atatürk kanun yazarken öncelikle İmanını esas alıyordu....
Bugün hangi kanun yapılırken bu yönde bir şuur var?
Atatürk’ün hakimleri Musab bin Umeyr gibi idi....
Şimdi atananlar ne gibi?
ONU BUNU BİLMEM DE;
Ergenekon Davasında bizi yargılayanlar ve benzerleri...
Aynı...
FİRAVN HAKİMLERİ GİBİ İDİ....
Ne diyelim....
DUAMIZ...
Yakında Her kanun yapılırken Önce Allah sonra Rasûlü akla gelir....
Ötesi...
Zaten o devrin hakimleri Musab bin Umeyr Gibi olur...
OLMAYANIN ADLİYEDE İŞİ NE?
HAK GELİP BATIL ZAİL OLDUĞUNDA .....
YANİ...
Yakında.....
Ötesi....
Selam, dua ve sevgiler....
Bu Haber 649707 Defa Okunmuştur