GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Evet .. 12 Eylül 1980 Askeri darbe öncesinde; Türk dünyasının bilge lideri, Ülkücü ve Milliyetçi Hareketin Başbuğu Alparslan Türkeş’in “dikenli ve çetin” yolunda ki dava arkadaşları, o günlerde de, bu gün de önemlerini muhafaza etmektedir..
Başbuğ Alparslan Türkeş, 12 Eylül askeri darbesi öncesi bizlere verdiği seminerlerde ne diyordu?
“Bizim yolumuz dikenlidir, ayağını seven gelmesin”..
Yani, “çileler çekmeyi göze alanlar gelsin” demekte idi..
Öyle de oldu .. Çileler, zindanlar, binlerce şehit acıları göğüslendi.. İşte, bunlar Başbuğun gerçek Bozkurtları idi..
Başbuğ ayrıca, “Ülkücünün; büyüğü, küçüğü olmaz.. Benim nazarında ‘ülkücüyüm’ diyen herkes birdir”..
Başbuğun ayrıca MHP ve Ülkücü Kuruluşları eğitmede, yönlendirmede, teşkilatlandırmada çekirdek kadrosu vardı..
Allah hepsine uzun ömürler versin, işe o çekirdek kadroların, Ankara’da yaşayan birkaç sembol isimleri ile görüşüp, 31 Mart 2019 günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ankara’da ki tavırları ne olacak? Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylarından kime oyları ile neden destek verecekler? Konusu sordum..
İşte o sembol isimlerden aldığım cevaplar;
NAMIK KEMAL ZEYBEK … Sayın Zeybek, Başbuğ Alparslan Türkeş’in baş seminercisi olarak tayin ettiği bilge bir isim.
Kendisi aynı zamanda Ülkücü ve Milliyetçi kesimin önemli bir Yazarıdır.. Türklük , Kızılelma ve Atatürk konusunda onlarca kitabı olan bir yazardır..
Bu davanın çilesini Mamak zindanlarında çeken Başbuğun yol arkadaşlarından birisidir..
Aynı davanın neferi olarak Mamak Askeri Cezaevi D-1 Blok koğuşunda birlikte çile çektik.. Kendi ifadesi ile “dam arkadaşıyız” …
Ülkücü ve milliyetçi Hareketin sembolleşmiş ismi olarak halen anılmakta ve saygısını koruyan bir isimdir..
Ve Kültür eski Bakanımızdır.. En önemlisi efsane devlet adamı, Ülkücü şehit Gün Sazak’ın güvendiği Gümrük ve Tekel Bakanlığı müsteşarı idi..
Sayın Zeybek’i telefonla arayıp, “Sayın bakanım, Başbuğ Türkeş’in yol arkadaşı olarak, Ankara yerel seçimlerinde tavrınız ne olacak? Büyükşehir’de hangi adaya destek vereceksiniz? Destek gerekçeniz nedir?”
Cevabı … “Benim net tavrım Mansur Yavaş’tan yanadır ve oyumuzu Mansur bey hanesine kullanacağım.. Nedeni ne gelince; Ülkücü, dürüst, bilgili, Belediyecilikte başarısını ispat etmiş bir arkadaşımız.. Bütün dostlarımıza da bu yönde tavsiyelerde bulunmaktayım”..
Aynı soruyu, MHP ve Ülkücülerin efsane devlet adamı, Gümrük ve Tekel eski Bakanı olan, öncü Ülkücü Şehidimiz Gün Sazak’ın oğlu, MHP eski Genel Başkan Yardımcısı, MHP Eskişehir eski milletvekili SÜLEYMAN SERVET SAZAK’a sordum..
Cevabı; “Harama ortak olmak istemediğim için ve benim siyasi görüşümü temsil eden en yakın aday isim olan Sayın Mansur Yavaş beye oyumu vereceğim gibi dostlarıma da bu yönde tavsiyelerde bulunmaktayım”..
Aynı soruyu, 12 Eylül öncesi ve halende “Ülkücülerin efsane Avukatı” olarak anılan ŞEVKET CAN ÖZBAY’a da sordum,
Cevabı ; “Benim, ailemin ve arkadaşlarımızın oyları Mansur Yavaş’a dır.. Ülkücü olduğu için ve Sayın Mansur beyin hak ettiği Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandırmak için, her Ülkücünün müşterek ve asgari görevi olarak düşünüyor ve öyle hareket edeceğiz”..
Aynı sorumuzu; 12 Eylül 1980 öncesi kurulan ve Ülkücü- Milliyetçi Emniyet Mensuplarını temsil eden; POL-BİR teşkilatının Genel Sekreteri BEKİR BAZ’a da sordum..
Cevabı , “Benim oyum hiç şüphesiz Mansur Yavaş beyedir.. Sebebine gelince davamızın insanı, halkı ayrıştırmayan, toparlayıcı, dürüst ve sosyal belediyecilikte başarısını ispat etmiş bir isim.. Bende bütün Ülkücü ve milliyetçi arkadaşlarımıza Mansur Yavaş adını önermekteyim”..
VE … 12 Eylül 1980 Askeri Darbe öncesinde, davanın çilesini en ağır şekillerde çeken, halen “Doğunun Başbuğu” olarak anılıp, saygı duyulan Ülkü Ocakları eski Başkanı YILMA DURAK’a da aynı sorumu ilettim..
Cevabı ; “Benim ve yakınlarımın oyu Mansur Yavaş beyedir.. Davamızın insanıdır, bütün herkese eşit hizmetlere götüreceğine inandığım ve Belediyecilikte başarıları konuşulan bir isimdir.. Gerçek Ülkücülerin de Mansur beye oy vereceklerini düşünüyorum”..
İşte görüşler böyle…
Yorumlar ve değerlendirmeleri benim değil, kamuoyunun yapması daha doğrusu olacak inancındayım..
“NE MUTLU; TÜRK’üm DİYEBİLENE”
Bu Haber 1201389 Defa Okunmuştur