ERDOĞAN İSTİFA ETMELİDİR
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Binlerce vatandaşımızın hayatını yitirdiği bu salgında vaka sayılarını ve salgındaki gerçek tabloyu gizleyerek gerekli önlemlerin alınmasını engelleyen, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sarayın kibirlisi bu tablonun esas sorumlusudur ve istifa etmelidir" dedi.
Faik Öztrak, hükümetin salgın politikalarını ve Borsa İstanbul'un yüzde 10 hissesinin Katar'a satılmasını sert sözlerle eleştirdi.
“CUMHURİYET DÖNEMİNDE KURULMUŞ ONLARCA FABRİKAYI SATTI”
Borsa İstanbul'un yüzde 10 hissesinin Katar'a satılması hakkında konuşan Öztrak, iktidarı devlete ait her şeyi satmakla eleştirdi.
Öztrak, şöyle konuştu,
* Her fırsatta cumhuriyetimizin kuruluş döneminin başarılarını görmezden gelen, cumhuriyetin kurucu babalarına iftiralar atan sarayın kibirlisi, görevde olduğu 18 yılda, cumhuriyet döneminde kurulmuş onlarca kamu kuruluşunu, fabrikayı satıp savdı, karşılığında 62 milyar dolar parayı da aldı, bir güzel yedi tüketti. Şimdi her hayırsız evlat gibi, evde kalan son gümüşlere göz dikmiş vaziyette.
* Borsaya, kamu bankalarına, madencilik, enerji, iletişim, tarım ve gıda alanındaki devlet kuruluşlarına ve fabrikalarına, devlete ait arsa ve arazilere hatta şans oyunlarının lisanslarına bile göz koymuş vaziyette.
* Elde kalan milletin son gümüşlerini kimseye hesap vermeden, dilediği gibi satıp savmak için de Varlık Fonu diye bir fon kurup, kendine paravan etmiş. Millete ait 177 milyar liralık varlığı, fona devrettiler.
“BORSA İSTANBUL KAÇ PARAYA SATILDI?”
Borsa İstanbul'un hisselerinin kaç paraya satıldığı sorusunu da soran Öztrak, şu ifadeleri kullandı:
* Hangi şartlarda satıldı? Katar'dan daha fazla para veren var mıydı, yok muydu? Kimse bunları bilmiyor.
* Fon, ihale kanununa tabi değil. Fonu Sayıştay denetlemiyor. Sarayın kibirlisi talimatı veriyor; milletin malını millete hesap vermeden satıyor.
* Yarın Çaykur'u da, Ziraat Bankası'nı da, Halk Bankası'nı da Vakıflar Bankası'nı da, BOTAŞ'ı da, Eti Maden'i de dilediğine peşkeş çekebilecek.
* Satılan bu mallar babalarının malı değil. Bu mallar, milletin malı mülkü.
* Milletimizin her bir ferdi adına biz de soruyoruz: Borsa İstanbul'u kaça sattınız? Hangi koşullarla sattınız? Daha fazla para veren var mıydı, neden ona vermediniz? Bunu öğrenmek hepimizin hakkı.
“MİLLETİN MALI KATAR'A VERİLDİ”
Öztrak, açıklamasına şu sözlerle devam etti,
* Ülkeyi aile şirketi gibi yöneteceğiz derken ne kural kaldı ne şeffaflık ne de hesap vermek.
* Önce milletin malı Katar'a verildi, sonra da damat Fon'daki başkanvekilliği görevinden affedildi. Ama yerine yeni Hazine ve Maliye Bakanı, başkanvekili olarak atanmadı.
* Anlaşılan, başkanvekilliği makamına atanabilmek için Hazine ve Maliye Bakanı olmak yetmiyor. Damat olacaksın…
“SALGINI YÖNETEMEYİNCE RAKAMLARI YÖNETMEYE ÇALIŞIYOR”
Salgın sürecinde bütçesinden en az doğrudan desteği veren ve buna karşın en çok borç veren hükümetin AKP olduğunu dile getiren Öztrak, “Zaten bu salgının bütün yükü yoksulların, düşük gelir gruplarının üzerine çöküyor. Böyle bir destek tercihi de gelir dağılımının daha da bozulmasına yol açıyor. Peki saray hükümeti ne yapıyor? Salgını yönetemeyince rakamları yönetmeye çalışıyor. Onu da ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar” dedi.
“VAKA SAYILARINDA AVRUPA'DAKİ EN KÖTÜ DURUMDAKİ ÜLKEYİZ”
“Daha bundan birkaç gün önce açıklanan resmi rakamlarla dünyada salgında mücadelede en başarılı ülkelerden biri gözüküyorduk” ifadelerini kullanan Öztrak, şunları söyledi,
* Erdoğan katıldığı parti kongrelerinde, konferanslarda, ‘Türkiye'nin salgını yönetmedeki başarısı ülkemize yönelik ilgiyi daha da artırdı' diyordu. ‘Türkiye salgın sürecini pozitif ayrışmayla geçirmiş ülkelerden biridir' diye caka satıyordu.
* Hatta bu sağlık krizini fırsata çevirerek, ‘koronavirüsle örnek mücadelemiz sağlık turizminde Türkiye'nin önünde yeni bir fırsat penceresi açtı. Türkiye'yi üç kıtanın sağlık merkezi yapacağız' diyordu.
* Üç kıtanın sağlık merkezinde şimdi yurttaşlarımız yoğun bakımlarda yer bulamıyor.
* Bir hafta önce gerçek vaka sayıları açıklandı. Bir de baktık ki bize bugüne kadar anlatılan hikayelerin hepsi yalanmış.
* Salgınla mücadelede en başarılı ülkelerden biriyken bir gecede en başarısız ülkelerden biri oluverdik.
* 30 bine ulaşan vaka sayısıyla Avrupa'daki en kötü durumdaki ülkeyiz. Dünyada da en çok vaka görülen ilk üç ülkeden biriyiz.
“BU REZALETİN SORUMLULUĞUNU DA BİLİM KURULU'NA YIKMAYA ÇALIŞIYOR”
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir'in gerçek vaka sayılarını iki ay önce açıkladığını ancak Sağlık Bakanlığı'nın bunu reddettiğini anımsatan Öztrak, “Şimdi ne oldu? Sarayın ve Sağlık Bakanının millete doğruyu söylemedikleri anlaşıldı. Şimdi sarayın kibirlisi nasıl ekonomideki buhranın faturasını damadına kestiyse, bu rezaletin sorumluluğunu da Bilim Kurulu'na yıkmaya çalışıyor” dedi.
“BİLİM KURULU'NUN ADI BİRDEN BİRE ‘NE BİLİYİM KURULU' OLDU”
Öztrak, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
* Genel Başkanımız ve bizler aslında bunun olacağını görmüştük. Bilim Kurulu'nu sayısız defalar uyarmıştık. ‘Salgın bu boyutlara ulaşırken bilim insanları olarak sessiz kalmayın' demiştik. ‘İçinizden bağımsız bir sözcü seçin; iktidara neleri önerdiniz, iktidar hangi tedbirleri kabul etti, hangilerini reddetti açıklayın' demiştik.
* Şimdi ne oldu? Bilim Kurulu'nun adı birden bire ‘Ne Biliyim Kurulu' oldu.
* Bilim Kurulu doğru vaka sayısını biliyor muydu? Vaka sayısı 5 bini geçtiğinde ne yaptı, ne önerdi? 10 bini aştığında ne söyledi? Vaka sayısı 20 bini, 30 bini aştığında neden sustu? Bugüne kadar ne için toplandı, neye karar verdi?
“CEVABINI SARAYIN KİBİRLİ ADAMINDAN BEKLİYORUZ”
Sağlık Bakanı'na seslenen Öztrak, “Gerçek vaka sayılarını geriye doğru açıklayacağınızı söylemiştiniz. Bu sayılar hala ortada yok. Ülkemizde vaka sayısı 10 binin, 15 binin, 20 binin üzerine hangi tarihlerde çıktı? Bu kritik vaka sayısı eşikleri aşılırken hangi tedbirler alındı? Millet adına bu soruların cevabını, ‘ben her şeyin sorumlusuyum' diyen sarayın kibirli adamından bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.
“BU ‘MİLLET BENİ AFFETSİN' DENİLEREK GEÇİŞTİRİLEMEZ”
Hastanelerde ve yoğun bakım ünitelerinde yer kalmadığını söyleyen Öztrak, şöyle konuştu:
* Sağlık Bakanı, ‘sağlık ordumuz ağır yük altında' diyor. Hastanelerin kafeteryaları, bahçeleri sahra hastanelerine çevriliyor.
* Adana Büyükşehir Belediyemizin hazırladığı sahra hastanesi yerine bin bir türlü laf söyleyenler acaba biraz olsun utanıyorlar mı? 9 aydır millete yalan üstüne yalan söylediler.
* Binlerce vatandaşımızın hayatını yitirdiği bu salgında vaka sayılarını ve salgındaki gerçek tabloyu gizleyerek gerekli önlemlerin alınmasını engelleyen, binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan sarayın kibirlisi bu tablonun esas sorumlusudur ve istifa etmelidir.
* Bu öyle, ‘pardon' denilerek, ‘millet beni affetsin' denilerek geçiştirilemez.
Bu Haber 179486 Defa Okunmuştur