www.haber2000.com

CHP Ankara örgütlerinin sevilen ismi, CHP Genel Merkez Yüksek Disiplin Kurulu üyesi, Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı Eğitimci- Avukat Erdoğan Kılıç, Sosyal Medya hesabından projelerini, eleştirilerini ve önerilerini açıklamayı sürdürüyor.

ÇANKAYA’NIN MEVCUT BELEDİYE BAŞKANI ALPER TAŞDELEN’E;  “BEN KÖYDE BÜYÜYEN, YAYLALARDA ÇOBANLIK YAPAN, ANKARA’DA OKUMAK İÇİN ÇIRAKLIK VE KOMİLİK YAPAN HALK ÇOCUĞUYUM” GÖNDERMESİ

Av. Erdoğan Kılıç, bugün ki yazısında isim vermeden; Çankaya Belediyesinin mevcut başkanı ve yeniden Aday Adaylığı müracaatında bulunan Alper Taşdelen’e okkalı göndermelerde bulundu.

Olayın kaynağı ise belli ki şu idi; Alper Taşdelen dün Halk Tv’de ısmarlamalı, yüzde yüz reklam amaçlı bir sözde röportaja katıldı..

Alper Taşdelen, yaptıkları parkları, bazı kültür merkezlerini anlatırken Tv sunucusu hanımda Taşdelen’e övgüler üstüne övgüler yağdırması dikkat çekici idi.

Bu da yetmedi; sunucu hanım programa gönderilen ısmarlama izleyici mesajlarını okuyarak, Taşdelen’e yine methiyeler yağdırıyordu.

Tabi; Alper Taşdelen reklam röportajında CHP’nin kalesi Çankaya’da; CHP’ye kaybettirdiği yüzde 8 oy kaybından hiç mi hiç bahsetmedi.

Mutlaka izleyiciler de sunucu hanıma bu konuda sorular göndermişlerdir ama sunucu hanım bu tür eleştiri sorularını belli ki okumuyordu. 

Ve biliyorsunuz Alper Taşdelen’in babası Doğan Taşdelen CHP’den Çankaya Belediye Başkanlığı yapmıştı, tekrar aday gösterilmeyince de CHP’ye darbe vurmak için “Bağımsız Büyükşehir adayı” olmuş, CHP’ye seçim kaybettirmişti..

Ve arkasında da birçok dedi-kodular bırakarak CHP’ye veda etmişti..

Aradan yıllar geçmesine rağmen CHP Ankara örgütleri ve parti tabanı o geçmişteki ihaneti hala konuşmakta ve hırslarını ifade etmekler.

Fakat her ne olduysa Doğan Taşdelen’in oğlu Alper Taşdelen birden bire Çankaya Belediye Başkan adayı gösterildi.. Tabi az oy aldı ve aldığı az oylardan da; son üç seçimde yüzde 8 puan kaybedilmesine neden oldu.

Taşdelen; “Süper hizmetler yaptım” diyor ama Çankayalının kendisinden neden yüzde 8 oyu geri aldığını anlatamıyor..

Ve sunucu hanım soruyor, Taşdelen’de dedi ki; “Benim çocukluğum belediye koridorlarında dolaşarak geçti, belediyeciliği o zamanlardan bilirim” ..

Vallahi bunu duyan her kes şimdi çocukları büyüyünce Belediye Başkanı olsun diye, çocuklarını belediye koridorlarına salacaklar.

İşte Alper Taşdelen’in; bu reklam kokan röportajını belli ki; CHP Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı ve aynı zamanda iğneli “koşma” şiirleri ile bilinen Av. Erdoğan Kılıç, Sosayal Medya hesabında bu gün bu konuyu ele almış ve  Taşdelen’e; “başkan babam, belediye koridorlarında büyüdüm” sözlerine karşı füze gibi göndermelerde bulunmuş..

Av. Erdoğan Kılıç; Her ne kadar babam beni belediye koridorlarında büyütmediyse de..” diyerek Alper Taşdelen’e şu iğneli göndermelerde bulundu;

“BEN GELİRSEM ..

..

Her ne kadar babam beni belediye koridorlarında büyütmediyse de,

O bir Köylü, çiftçi, şehirde ameleydi.

O babam ki ;

Emeği, sevgiyi, imeceyi, özgüveni, paylaşmayı, dürüstlüğü , alan değil veren el olmayı, devlet malını korumayı, komşunun sınırını bozmamayı, çalıp, çırpmamayı öğretti.

Onun sayesindedir ki yüzlerce malı çocuk halimle yaymayı, sağ salim köye getirmeyi bilirdim,

Tarlada ekin biçmeyi, deste etmeyi, tırmık çekmeyi, yığın yığmayı, döğeni, harman savurmayı, çeç elemeyi, Seklem yüklemeyi, saman yosmayı, kerme dökmeyi, kerpiç yapmayı, çatı çatmayı, duvar örmeyi, ağaç dikmeyi, kavun ekmeyi, Eşek yarıştırmayı, Camuzu taramayı, suda yıkamayı,

Okumayı,

Okumak için de bulaşık yıkamayı, tezgahtarlığı, döner ustalığını,

Temsillerde rol yapmayı, şiir yazmayı,

Atatürk'ü sevmeyi, Nazım'ı, Ahmet Arif'i, Yılmaz Güney'i,

Aşık Veli'yi, Aşık Veysel'i, Pir Sultan'ı,

Victor Hugo'yu, Yaşar Kemal'i, Hasan Ali Yücel'i,

İsmail Hakkı Tonguç'u,

Tiyatroyu, Sinemayı,

Müzeleri gezmeyi, sanat eserlerini seyretmeyi,

Yani yaşamın en dibinden geliyorum,

İnsanımızın kapıcı dairesindeki dramını da, sanatçının yoklarla savaşını da,

Varlıklının saltanatını da..

Bir çorba içmeden uyuyanları da bilirim, oğlu, kızı işsiz gezen ana babayı da,

Çalışanın ay sonunu bulmayan maaşının hesabını da..

Ben geldiğimde bilinsin ki, herkesin belediyesinin kapılarını aralayacağım,

Herkes bir belediye başkanı, yardımcısı, hesap vereni ve soranı olacaktır.

Örneğin; Maltepe Çarşısı neden yıllardır kapalı ve çürüyor ?

Ben hesap vermeliydim, sizler hesap sormalıydınız..

Demeliydiniz ki; “o yerleri sanat merkezi yapalım, doğal ürün satış yerleri yapalım, el ürünleri pazarı yapalım, bilim merkezi yapalım, genç mucitler gelsin bir şeyler üretsin, sivil kitle örgütlerine alan açalım, otopark gelirleri ile de çarşı kendisini idare etsin, hem de istihdam yaratılır, cıvıl-cıvıl bir dünya kurulurdu”

Eksiksem siz tamamlayınız,

Yanlış biliyorsam düzeltiniz."