www.haber2000.com

CHP’de Büyük Kurultay sürecinin başlaması ile İl ve İlçelerde de Kongre süreçlerinde ki çalışmalar tüm hızı ile sürüyor..

CHP Ankara örgütünün bel kemiği sayılan Çankaya ilçesinde, “parti tabanında birlikte hareket etme” kararı alarak tüm dikkatleri üzerine çeken CHP, Merkez Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Av. Erdoğan Kılıç ve ekibi, dün de yaptıkları değerlendirme toplantılarında;

“Güçlünün değil, birlikte güç olanların iktidarı için katkı koyma” kararı çıktı..

Parti tabanı ile Çankaya ilçe örgütünün birlikte hareket etmesinin, Kongrede güçlü bir örgüt yapısının çıkacağına işaret eden Av. Erdoğan Kılıç;

“Biz ekip olarak aylık toplantımızı yaptık ve birlik içerisinde, adil, ahlaklı ve hak edenlerin seçildiği bir kongre sürecine ilişkin konuşup, kararlar aldık.. Güçlünün değil, birlikte güç olanların iktidarı için katkımızı koyacağız” vurgusunu yaptı..

Toplantıda gündemde ki konuları da değerlendiren Av. Erdoğan Kılıç, 2 Bin metrenin altında ölümü göze alarak kömür çıkaran işçilerin; 4 ila 5 bin lira maaş aldıklarına işaret ederek, bazı AKP’li Başkanların on binlerce maaş almalarının insanlık adına rezalet görüntüsü sergilediklerini vurgulayarak;

“AKP’li Ordu Belediye başkanı 250 bin lira maaş alıyormuş.. Hesapladım.. Ben bu maaşı alır isem kaç öğrenciye burs veririm diye, 780 öğrenciye Burs verebilirim.. Ayıbın derinliğine bakın.. Bu nasıl vicdan, nasıl din anlayışıdır?” diye tepki gösterdi..

CUMHURBAŞKANINA, BAKANLARA VE TÜM MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI : “HADİ GELİN HERKESİN MAAŞI 5 BİN LİRA OLSUN, VAR MISINIZ?”

Vicdana ve insanlık anlayışına aykırı bu tür haberleri okuyunca yüreğinin sızladığını ifade eden CHP, YDK üyesi Av. Erdoğan Kılıç, ülkeyi yönetenlerin hepsine çağrı yapıp, işçinin de, Cumhurbaşkanında, milletvekilinin de maaşlarının 5 bin lira olması önerisinde bulunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Devlette çalışanların birden çok yerden maaş almalarının önünü alalım..

Dün bir belediye başkanının 250.000,00 TL maaş aldığını okuyunca, kaç öğrenciye yeteri burs vereceğimi hesapladım ve 780 öğrenci rakamı çıktı..

Bugün de başka bir yerdeki kişinin 60.000,00 TL. maaş aldığını okudum, yüreğim sızladı..

Devlet iştiraki olan kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerinin en yüksek devlet çalışanının maaşından yüksek maaş almasının önünü alalım..

Herkes bir kurumda enerjisini, bilgisini ve emeğini hak etsin.

Bir işçiyi on alanda çalıştırıp da bir maaş verirken, bir şahsa gitmediği, ya da ayda bir gidip yarım saat kalıp imza atıp çıktığı bir yönetim kurulu toplantısı için onca para vermeyelim.

İnanın ayıptır.

Bu ülkede kırk milyon insan kıt kanat ,hatta açlık sınırının altında yaşarken bir avuç insanın keyif sürmesi yüreğimi yaralıyor..

Ne demek 250.000,00,60.000,00 TL. maaşlar almak, vermek?
Bir de emeklilikte farklı maaş vermenin de önünü alalım.

Bir vekil emeklisi 15.000,00 TL. maaş niye alır, ya da bakanlık, başbakanlık yapmış birisinin emekli olduktan sonra ayrıcalığı nedir ki?

Cumhurbaşkanlığı'ndan emekli birisinin de keza, emeklilikten sonra ayrıcalığı nedir?

Efendim ama çalışırken zorluk çektiler..

Ne yani yeraltında iki bin metre aşağıda kömür çıkartan bir emekçi, daha az mı zorluk çekiyor?

Emekçi emekli olunca kuruş para, vekil topu, topu iki yılda hak ediyor on beş bin lira .

Bana kalsa..
Herkese beş bin lira..
Yetmiyor mu?
Top yekûn çare ara..
VAR MISINIZ?

Yoksa..
Vekilim sen Anadolu Kulübünde, Büyükada'da yaşa,
Tüm devlet dinlenme evleri feda olsun sana,
Semt parkları da emekçi Mehmet Amca'ya...
Ama onunda kurumunun tatil köyü var,
Öldükten sonra gelir sıra....”