CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, AKP iktidarının Savunma görevini yürüten Avukatları keyfi olarak tutuklayıp, Savunma mekanizmasını ektisizleştirmeye çalıştığını vurguladı.
"14 hukukçunun, OHAL KHK'leri ile işlerinden edilen ve bu sebeple açlık grevi yaptıkları için tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça' nın vekilliklerini yapıyor olmaları,
Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı olayları ile ilgili heyet oluşturmaları, izlenimlerini ve tanık oldukları hukuksuzlukları kamuoyu ile paylaşmaları,
Avukatı oldukları kişilere anayasal bir hak olan susma hakkını hatırlatmaları, müvekkillerini cezaevinde ziyaret etmeleri..
Anlaşılan odur ki siyasi iktidar, tüm STK' ları susturup, baskılayıp etkisizleştirme gayretine girerken, bu kuşatmaya yüksek sesle itiraz eden baroları ve avukatları da sindirip işlevsizleştirmeye çabalamaktadır" diyen Gürsel Tekin, yaptığı açıklamada tepkilerini şöyle dile getirdi,
AVUKATLARA HUKUKİ BASKI VE SİYASİ KUŞATMA ALTINDA
"Avukatlık mesleğinin temel amacı, yaşanan uyuşmazlıklarda, tarafların adil şekilde yargılanmalarına yardımcı olmaktır. Ancak, OHAL sonrası giderek artan savunma hakkı ve avukatlık mesleğine yönelik hukuki baskı ve siyasi kuşatma son olarak 14 avukatın keyfi olarak tutuklanması ve Şanlıurfa Baro Başkanının polis saldırısına maruz kalması ile hepten derinleşmiştir.
AVUKATLARIN TUTUKLANMASI 12 EYLÜL DARBESİNDE BİLE GÖRÜLMEMİŞTİR
Berkin Elvan, Dilek Doğan, Ali İsmail Korkmaz, Soma ve Ermenek katliamı davaları gibi birçok toplumsal davada müdahil vekilliği, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça davasında sanık vekilliği yaptığı görülen bu 14 avukatın özellikle tutuklanması, 12 Eylül darbesinde bile görülmemiştir.
AVUKATLARIN TUTUKLANMA GEREKÇELERİ AKIL TUTULMASIDIR
Demokratik hukuk devletinde hiçbir avukat yaptığı iş dolayısıyla böyle bir muamele ile karşılaştığı ne görülmüş nede duyulmuştur. Savunmaya yönelik bu saldırılar ve avukatların tutuklanma gerekçeleri ise akıl almaz bir vahameti ve akıl tutulmasını beraberinde getirmiştir.
BAROLARI VE AVUKATLARI SİNDİRMEYE ÇABALIYORLAR
Bu 14 hukukçunun, OHAL KHK'leri ile işlerinden edilen ve bu sebeple açlık grevi yaptıkları için tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça' nın vekilliklerini yapıyor olmaları,
Sur, Cizre, Silvan, Reyhanlı olayları ile ilgili heyet oluşturmaları, izlenimlerini ve tanık oldukları hukuksuzlukları kamuoyu ile paylaşmaları,
Avukatı oldukları kişilere anayasal bir hak olan susma hakkını hatırlatmaları, müvekkillerini cezaevinde ziyaret etmeleri.
Anlaşılan odur ki siyasi iktidar, tüm STK' ları susturup, baskılayıp etkisizleştirme gayretine girerken, bu kuşatmaya yüksek sesle itiraz eden baroları ve avukatları da sindirip işlevsizleştirmeye çabalamaktadır.
AVUKATLARI SERBEST BIRAKIN, SAVUNMA SUSTURALAMAZ
Şanlıurfa Baro Başkanı Av. Ahmet Tüğsüz'e yapılan polis saldırısını da bu siyasi baskının ve hukuki sindirme gayretinin vahim ve ibret verici bir aşaması olarak değerlendirilmektedir.
Tutuklanan 14 avukat derhal serbest bırakılarak, yaşanan bu hukuksuzluğa son verilmelidir.
Siyasi iktidar bilmelidir ki, SAVUNMA SUSTURULAMAZ!"
Bu Haber 515865 Defa Okunmuştur