MUSTAFA PINAR yazdı
(CHP- Mimar- Ankara Dayanışma Platformu Sözcüsü)
Reel siyasetçiler ve vicdan sahibi insanlar, gerçeklerin üstünü örtmezler. Örtemezler..
Kötü gidişe göz göre göre kayıtsız kalmazlar, kalamazlar.
Bilirler ki!
Gerçekler acımasızdır ve bir gün mutlaka tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarlar.
Onun için üstlerini örtmek değil, onları tüm açıklığı ile gözler önüne sermek ve buna uygun stratejiler sergilemek gerekir.
Kötü gidişleri de önlemek için gövdeni ortaya koymaktan geri durmayacaksın.
Evet!
Ülkemizde, insanlarımız umutsuz ve mutsuz.
Yoksulluk ve cehalet giderek artıyor.
Yönetenler yönetemez hale gelmiş, iktidarlarını ne
Pahasına olursa olsun devam ettirmek istemektedirler.
Bu da toplumsal barışımızı ve ülke bütünlüğümüzü içte ve dışta ciddi bir şeklide tehdit etmektedir.
Bu gidişe dur demek, başta siyasi partiler olmak üzere vatandaş ve yurttaş bilinci taşıyan her kesin görevidir.
Siyasi partilerde kendi gerçekliklerini görmek zorundadırlar.
CHP'de gerçek konumunun ne olduğunu bilmek durumundadır.
CHP'nin gerecek konumu şudur.
31 Mart yerel seçim sonuçları, CHP acısından bir başarı olarak görülmektedir.
CHP yönetimi bu başarıyı "PSİKOLOJİK BAŞARI" olarak kamuoyu ile paylaşmıştır.
Doğrudur.
Bu başarı psikolojik başarıdır.
İdeolojik ve politik başarı değildir.
Psikolojik başarılar geçicidir.
Kalıcı olan ideolojik ve politik başarıdır.
31 Mart 'ta CHP tek başına seçime girmiş olsaydı alacağı oy oranı %23'ler civarı da olacaktı.
Bu oranla bugünkü belediyelerin hiç birini kazanması mümkün olmayacaktı.
Bu gerçeğin üstünü her kim ki örtmek istiyor ise, o kim ise partiye en büyük ihaneti ediyor demektir.
31 Mart seçimlerinde seçmen, AKP iktidarının 17 yıllık uygulamaları sonunda, artık nefes alamayacak hale geldiğini gördü ve AKP'ye tavır koyarak nefes almak istedi.
Millet ittifakı bir sinerji yarattı.
HDP seçmeni hiç bir karşılık beklemeden CHP adaylarını destekledi.
Bu destekler sonunda kazanan CHP’nin kurumsal kimliği değil, CHP’nin adayları oldu.
CHP tek başına seçime girip kazanmış olsaydı, yani politik ve ideolojik üstünlük sağlayıp bu sonuçları almış olsaydı, kurumsal kimliği ile kazanmış olacaktı.
Ama öyle olmadı.
İttifaklar ve ittifak dışı destekler sonunda CHP değil, adayları kazandı.
Bu farkı çok açık görmek lazım.
Ön yargılı ve duygusal olmanın yararı yok.
Her zaman millet ittifakı olacak, HDP bizi kayıtsız, şartsız destekleyecek diye bir beklenti içinde olmak mümkün değildir.
31 Mart seçimi bu anlamı ile özeldir.
Gelecek siyaset stratejisi bir başkalarının gücüne güvenerek değil, kendi program ve örgütlerimize dayanılarak geliştirilmelidir.
Öyle de olmalıdır.
İttifaklar koşullara bağlı taktik şeylerdir.
Yeri ve zamanı geldiğinde, hayat dayattığında zaten ister istemez olur.
31 Mart 'ta olduğu gibi.
CHP önünü görmelidir.
Bu kurultay CHP için çok önemli bir kurultay olacaktır.
2023 seçimlerini bu kurultayı kazanan kadrolar ve örgütler yönetecektir.
Bu kurultay oldu bit tiye getirilmemelidir.
Özellikle “psikolojik üstünlük bizde, ne dersek o olur” mantığı ile hareket edilerek kaş göz arasında ne olduğu anlaşılmayan, kapalı kapılar arkasında oluşturulan bir parti programı çaktırmadan geçirilmemelidir.
Program tabandan tartışılarak, toplumun çeşitli örgütlü kurumları da işin içine katılarak oluşturulmalı ve kurultayda günlerce enine boyuna tartışılarak kabul edilmelidir.
Seçme ve seçilme hakkını teminat altına alan, üyeyi nicelik değil, nitelik olarak öne çıkartan, örgütleri dışlayan değil onların kararlarını asıl olarak gören, demokratik bir tüzük oluşturulmalıdır.
Sol partilerde Genel Başkanlar tapılacak insanlar değildir.
Biat edilecek insanlar değildir.
Onlar mevcut kadrolar içinde, o koşullarda partiyi yöneten bir er görevlidirler.
Her şeyi bilen, her konuda uzman olan insanlar hiç değildirler.
Farklı konularda bilgi ve birikim sahibi olan kadrolardan oluşan bir orkestranın, o dönem şefleri konumundadırlar.
Bu anlamda da,
Yeni bir CHP’ye ihtiyaç yok.
YENİDEN CHP'ye ihtiyaç vardır.
DNA’sı ile oynanmış bir CHP’ye ihtiyaç yok, kuruluş ayarları bozulmuş bir CHP’ye ihtiyaç yok, kuruluş ayarlarına yeniden kavuşmuş YENİDEN CHP’ye ihtiyaç var.
Böyle bir CHP’nin iktidar yolu açıktır.
Böyle bir CHP Cumhuriyetin, laikliğin, ülke bütünlüğünün ve toplumsal barışımızın teminatı ve garantörü olacaktır.
Bu kurultay yeni bir CHP kurultayı değil, YENİDEN CHP kurultayı olmalıdır.
Sağduyu sahibi tüm partililer bu anlayış ışığında görevlerini yerine getirmek zorundadırlar.
Hepimizin tarihe karşı sorumluluklarımız var.
Bundan kaçma şansımız yok.
Gelecekte ya kahraman oluruz ya da hain.
Tercih bizim.
Bu Haber 350790 Defa Okunmuştur