GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Melih Gökçek, 25 yıldır Ankara’da Belediye Başkanlığı yaptı ve Ankara’ya da çok önemli hizmetler yaparak Ankara’yı Avrupa kenti yaptı ve bu konuda da çok ödüller aldı..

Tabi Gökçek’i sevenler de var, sevmeyenlerde..

Sevenler genelde Milliyetçi, Ülkücü ve Muhafazakar kesimler.. Hatta O’na “Başkent’in fatihi” adını bile vermişlerdi..

Sevmeyenleri kimlerdi?

25 yıldır seçimlerde Melih Gökçek’i yenemeyenler..

Bu kesimin de Gökçek hakkında uydurmadığı şeyler kalmadı ve bu sene şansları kesti de, Gökçek seçime girmeyince Büyükşehir Belediye Başkanlığını kapma imkanları doğdu..

Bizim Haber Sitesi, Melih Gökçek’e her döneminde gücü yettiğince destek verdi ve Gökçek’in istifa ettirilmesinden sonra da, birileri gibi istifanın aynı gününden itibaren Gökçek’i satmayıp, hep yanında olduk, olacağız da..

Haa Melih Gökçek’in bizim gariban Haber Sitesinin desteğine mi ihtiyacı var?

Asla  ….

Bizim Gökçek’e destek vermemizin tek nedeni vardı; Milliyetçilere, Ülkücülere sahip çıkması ve Ankara’yı modernleştirmesi..

Şimdi; 20. yılı dolan yayın hayatımızda tabi bize de çok, Gökçek tepkileri verildi, hakaretler edildi, çirkin yakıştırmalarda bulunuldu..

Hiç umursamadık..

Şimdi Mansur Yavaş seçilince bu gibi densizler, yalakalar ve sokak köpekleri çoğaldı..

Vay.. “Gökçek’in şu olayını, bu olayını niye yazmıyorsunuz? Hadi yazsanıza?” falan, filan….

İşin özü ne biliyor musunuz?

Mansur Yavaş ve etrafında ki zerzevatlar, mahallede ki dedikodu yapıp, mahalleyi karıştıran bazı kadınlar gibi; dedikodu yapıyor, zerzevat ve yalaka ekibi de sosyal medyada ve gazete köşelerinde ahkam kesiyorlar..

Melih Gökçek, iş değil; dedikodu yapıp, yalanlar sallayan Mansur Yavaş’a 3 kez hesaplaşma ve istifa resti çekti..

Ama Mansur Yavaş cephesinden tık yok..

Tabi soranlara da mutlaka aynen şöyle diyorlardır;

“Yahu boş verin, muhatap mı olacağım.. Konuşsun dursun”

Yahu sen kimsin? Daha yeni, o’da zor bela, Gökçek’in meydanda olmadığı seçimde seçildin..

Gökçek bu Başkent’te 25 yıl ara vermeden seçildi.. Demek ki O’nun yerinde olsanız kimseyi beğenmeyip, muhatap almayacaksınız..

O yüzden önce haddinizi ve sıranızı bilin..

Son günlerde de yine Mansur Yavaş ve etrafında ki zerzevatların dedikodusu olan; “Vay, belediye deposunda 5 milyonluk liralık top bulundu. Ankaralıların paralarını nasıl çar-çur etmişler” gibilerinden cadılar gibi fal açıp, sallıyorlar..

100 bin top nerede bulunmuş?

Melih Gökçek’in evinin deposunda mı?

Hayır; Belediye deposunda..

Yahu geri zekalılar .. Melih Gökçek bu topları oğulları Ahmet ve Osman ile torunlarına mı alıp, belediye deposunda sakladı?

Gökçek hemen, hemen her yıl mahallelerde çocuklara top dağıtır, dağıttırır… Be hey sersemler bilmiyor musunuz?

Bu toplar da istifa etmesinden, birkaç gün önce çocuklara dağıtılmak için alınan ve muhafaza edilen toplar..

Hassstttiiirn çaylaklar …

Sizler önce Melih Gökçek’in istifa ve siyaseti bırakma restine cevap verin…

Yüksek rakamlarla attığınız ihale yalanlarına karşı verilen rakamlı cevaplara, cevap verin…

Artı; çok konuşmayın … Sizlerde hiç mi çocuk sevgisi kalmamış.. Bayram geldi, götürün o topları gariban mahallelerde çocuklara dağıtın..

ADI “YENİÇAĞ” AMA KAFALARI ÇOK ESKİ

Şimdi şunu önce vurgulayalım.. Herkes biliyor… Bir kez daha yazayım…

Ben; öz be öz MHP’li, Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçiyim… Yani; organik MHP’li ve Ülkücüyüm.. Birileri gibi GDO’lu Ülkücü değiliz Allah’a şükür..

Ve bu davanın en ağır ve acı çilesini de yoksul ailesi ile de Mamak zindanlarında çekmiş birisiyim.. 5 çocuklu Ağabeyim, küçük kardeşim, ben ve 11 arkadaşımıza Ankara Bahçelievler’de ki bütün olayları işkence ile imzalattırıp, yıllarca bizim zindanlarda yatmamıza sebep oldular..

Pişmanlık mı? bir gün dahi duymadık..

Ve en önemlisi gerek 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi öncesi gerekse sonrasında MHP ve Ülkücü kuruluşlara ait çıkan yayın organlarında hemen hemen hepsinde görevler aldım, yazılar yazdım..

Bunları niye vurguluyorum..

Şimdilerde birileri ortaya çıkıp, bizlere Ülkücülük, Gazetecilik, Yazarlık dersi vermeye kalkıyorlar..

Şimdi bir YENİÇAĞ gazetesi var.. Yazarları; eski Ülkücüler, solcular ve orta da top oynayanlar..

Hele son zamanlar da ayrıca Doğu Perinçek tayfasından eklenmeler oldu..

Birisi de bu gün Cumhuriyet Ege bölge temsilcisi oldu..

Eyvallah .. Herkes yazsın, çizsin..

Ama bu arkadaşlar kendilerinden başka Ülkücü, milliyetçi, halkçı tanımıyorlar..

Karşı çıkanlara da sallıyorlar..

Bu ekip, Mansur Yavaş ve Belediyesini sağmak için sıra yarışında oldukları gibi yalakalık hareketinde de sınır tanımıyorlar.. Tıpkı pislik yuvası Oda gibi..

Mansur Yavaş’a şirin gözükmek ve belediyeyi sağmak için, Mansur Yavaş’ın korkulu rüyası Melih Gökçek ve etrafındakilere, bir halt bilmeden sallıyorlar da, sallıyorlar..

Yok; Osman Gökçek Marmaris’te otel açmış, yok Tv binasını kimden kiralamışlar, falan-filan..

Yahu Osman Gökçek bu ülkenin evladı değil mi, O’nun da yasalar gereği yaşam mücadelesinde hür teşebbüs hakkı yok mu?

Yine; adı Yeniçağ olan ama kafalar çok, çok eski olan bu tayfada birisi birkaç gündür, istihbaratçılık oynayarak, Melih Gökçek’in; Genç İnşaat ve Soysal Mühendislikle olan ilişkilerinde sallamalar yaptığı yetmiyormuş gibi, adamın aile meselesine girip; boşanmasına, eşine, oğluna verdiği tazminatları yazıyor..

Vay ASKİ’de ki ihalelilerin hemen, hemen hepsini bu firma niye almış?

Kardeşim.. Öğren.. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında bu tür işlerde paradan daha çok firma güvenliği, iş başarısıdır..

Belediye de bu firmanın yaptığı işlere güvenmiş ve aynı iş alanı olduğu için bu firma, ihale ile 3-5 kez iş almış olabilir..

Ha bu firma işi almışta, yapmamış, bozuk yapmış, verilen paraları heba ettirmiş olursa amenna .. Yok böyle bir şeyler ve zaten yazamıyorsun..

Bu ülkede zengin olmak, boşanmak, eşine ve çocuğuna hak ettiği tazminatı vermek suç mu?

Sana ne? İşine bak…

Mansur Yavaş’a yalakalık yapacağım ve “belki bir görevde ben kaparım” diye taklalar atma, başın döner, sırtüstü düşersin sonra..