http://www.haber2000.com
» ERDOĞAN, AYDIN DOĞAN'I ARAYARAK; "BU YAZARI KOVUN" DEMİŞ. VE TABİ EMİR DEMİRİ KESMİŞ

ERDOĞAN, AYDIN DOĞAN'I ARAYARAK; "BU YAZARI KOVUN" DEMİŞ. VE TABİ EMİR DEMİRİ KESMİŞ

Genelkurmay Başkanının eşinin başını örtmesiyle ilgili tartışmalar üzerine bir yazı yazdım. O yazı üzerine Aydın Doğan’ı Recep Tayyip Erdoğan aradı. Ve ben onun öfkesini yatıştırmak için yazılara ara vermiş oldum. Ama bir daha da başlayamadım.
Paylas
ERDOĞAN, AYDIN DOĞAN'I ARAYARAK;
Güncel - 11 Temmuz 2018, Çarşamba 22:02:06
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Hürriyet eski yazarı ve İcra Kurulu Başkanı Mehmet Y. Yılmaz, yazdığı bir yazının ardından Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın Doğan'ı arayarak kovulmasını istediğini anlattı.

 

Kuran okunarak açılan 30 Ağustos resepsiyonunun ardından 6 Eylül 2017 tarihinde yazdığı "Resepsiyonu Kuran-ı Kerim ile açmak  başlıklı yazısının ardından Hürriyet 'teki yazıları önce azaltılan Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet 'teki yazılarına Recep Tayyip Erdoğan 'ın Aydın Doğan 'ı aramasının ardından ara verilidiğini T24 sitesinden Hazal Özvarış'a anlattı. 

 

Yılmaz'ın söyleşisinde ilgili bölüm şöyle,

 

Siz uzun bir dönem, 7 Eylül 2017’ye kadar iktidarı eleştiren yazılar yazabildiniz. Bu nasıl mümkün oldu?

 

Yazdım valla, kimse de bir şey demedi.

 

 Kimse uyarıda bulunmadı veya sizin işten çıkarılmanız için baskı yapılmadı mı?

 

Yazı işlerinin uyarısıyla bazı düzeltmeler yaptığım olmuştur, hiç kuşkusuz. “Bu ifade çok ağır, bunu yumuşat” diye yayın veya yazı işleri müdürünün uyarısıyla düzelttiklerim olmuştur. Onun dışında ben bildiğimi yazdım ta ki 7 Eylül’e kadar.

 

O tarihte de 30 Ağustos resepsiyonundaki Genelkurmay Başkanı’nın eşinin başını örtmesiyle ilgili tartışmalar üzerine bir yazı yazdım. O yazı üzerine Aydın Doğan’ı Recep Tayyip Erdoğan aradı. Ve ben onun öfkesini yatıştırmak için yazılara ara vermiş oldum. Ama bir daha da başlayamadım.

 

Erdoğan arayıp Doğan’a ne dedi, biliyor musunuz?

 

 Kuran-ı Kerim’in okunmasına karşıymışım gibi şeyler.

 

 Ve işten çıkarılmanız mı talep edilmiş?

 Evet.

 Hemen mi?

 

 Herhalde hemen. O kadarını bilmiyorum, sormadım da doğrusu. Çünkü Aydın Doğan bu nedenle çok üzgündü, ben de “Üzülmeyin, boş verin. Bir süre bir şey yazmayım” dedim, öyle kaldı.

 

 Size ‘yaz’ diyen olmadı mı?

 

 Olmadı, ben bir iki sefer “Başlayım mı” dediğimde de yayın müdürü Fikret Bila “Şimdi değil” dedi ve öyle kaldı.

 

O YAZIDA NELER YAZMIŞTI?

 

Mehmet Y. Yılmaz, 2017 yılındaki 30 Ağustos resepsiyonunun ardından yazdığı yazıda resepsiyonu şu satırlarla eleştirmişti.

 

SARAY’daki 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarından iki görüntü kaldı.

 Birisi, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı önünde bel bükmesi, diğeri Genelkurmay Başkanı’nın eşinin başını örtmesi.

 Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın tutumu, Türkiye’nin nereye gitmekte olduğunun bir göstergesi.

 

 O da biliyor ki artık yargı bağımsız değil, tek patron var ve o tek patrona bağlılığını göstermek kendisi için daha hayırlı olacak.

 Onun için ondan ABD’li yüksek yargıçlar gibi davranmasını beklememek gerek, çünkü konumu onlar gibi değil.

 

 Genelkurmay Başkanı’nın eşinin başını örtmesi konusuna gelince: O sırada Kuran–ı Kerim okunuyor ve buna inanan bir kadının başını örtmesi son derece normal bir durum.

 Anormal olan şey, bir milli bayramın kutlaması için verilen resepsiyonda Kuran–ı Kerim okunması.

 

 Milli bayramlar, adı üzerinde her türlü inançtan bağımsız olarak kutlanması gereken ve bize aynı tarihi ve ortak geçmişi paylaşan bir millet olduğumuzu hatırlatan günlerdir.

 

 Bu millet içinde dini İslam olmayanlar da var. Bakmayın “Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman” denmesine. Kaldı ki öyle bile olsa geride hâlâ yüzde bir kalıyor, bu bayram onların da bayramı.

 

 Ve böyle bir bayramı dini törene çevirmek tartışılması gereken bir tutum.

 Günün birinde Cumhurbaşkanlığı’na bir Hıristiyan ya da Yahudi seçilse, ki seçilebilir, anayasal bir engel yok buna, töreni papaz ya da haham mı yönetecek?

 

 Cumhurbaşkanı inancı gereği 30 Ağustos vesilesiyle şehitlerin ruhuna Kuran–ı Kerim okutmak isteyebilir, bu da normal.

 Bunun yeri cami olmalıydı, 30 Ağustos resepsiyonunun verildiği salon değil.

 Bu ülkenin Anayasa’sı, cumhuriyeti “laik ve sosyal hukuk devleti” olarak tanımlıyor.

 

 Laik bir devletin törenleri de laik olur. Dini ritüellere, dini gösterilere yer yoktur.


Bu Haber 643353 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir