GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Yeni Anayasa oylamasında ki hukuki tartışmaları bir kenara bırakalım, gelin Recep Tayyip Erdoğan yeniden AK Parti Genel Başkanı olur ise, Türk siyaset sahnesinde neler olur, bunu analiz edelim..
Ben ne AKP’liyim, ne de CHP’liyim..
Ben; Ülkücü yapıya sahip, katıksız Türk Milliyetçisiyim, MHP’liyim..
Şimdi Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’ye yeniden ve resmen Genel Başkan olacak mı? Olacak..
Erdoğan yeni sisteme göre aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı görevini yürütecek mi? Yürütecek..
Bu Referandum da bir konu daha netleşti.. O da AKP ve Erdoğan karşıtlarının kenetlenmesi idi..
Birileri İstediği kadar, “Bu bir parti hesabı ile yapılan seçim değildi” desin..
AKP ve Erdoğan karşıtları kesimine bir de Bahçeli karşıtları eklendi.. Bu da çok önemli idi..
Bu halkoylamasında; “Hayır” kesiminin öncü partisi CHP, lideri de Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur.. Elbette ki birçok irili-ufaklı partilerde katkı sağladılar..
Ama fotoğrafta tek bir gerçek var.. O da Erdoğan ve Bahçeli karşıtlarının tek yumruk haline gelmesidir..
Bu tablo karşısında diyelim ki 3-5 ay sonra veya 2019’da seçim oldu.. Ne olur?
Bu seçimlerde de Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başında olup, olmaması çok, çok önem arz edecektir..
MHP, olağanüstü kongreye gitmezse dahi 2018’de olağan kurultayını yapacaktır..
Bu kongrede büyük bir ihtimalle Bahçeli ya “devam” diyecek, ya da emanetçi birini Genel Başkan yapacaktır..
Böyle bir yönetim devamında; ben de dahil olmak üzere hiçbir ülkücü böyle bir MHP’ye oy vermeyecektir.. Tıpkı Referandum da karşı oy kullanıldığı gibi..
Bu durumu iyi okuyan Bahçeli, şimdiden AKP ile yaptığı uyum yasaları görüşmesinde en çok istediği şey, seçim barajının yüzde 5’e indirilmesi..
Aldığımız bilgilere göre bu konuda da, güya kendisini ve ekibini kurtarmak adına söz almış..
Seçim Barajı ister ise yüzde 3’e düşsün.. İster ise daraltılmış bölge barajı da uygulansın; başında Bahçeli veya emanetçisinin bulunduğu MHP’nin bu barajları aşması ve ikinci tura katılması asla mümkün değil..
Yeni sisteme göre de; MHP içinden yeni bir parti çıkması çok, çok zor.. Çıksa bile ilk seçimde Emine Ülker Tarhan partisi gibi silinir, gider..
İşte böyle bir siyasi tablo da Ülkücülerin en azından yüzde 90’ı, CHP’yi tercih edecektir..
Hatta ve hatta gelen bilgilere göre Bahçeli muhalifi Genel Başkan Adaylarının, CHP listesinden güçlü oldukları bölgelerde aday gösterileceği ve güç birliği yapılacağı belirtilmekte..
Bu taktikte CHP’nin seçim de iktidar olabilecek oranı yakalamada şans yaratacaktır..
Fakat CHP’nin iktidarı yakalamada en önemli şansı, Erdoğan’lı AKP olacaktır..
Şimdi birileri yorumlar yapıyor… Önemli oy kaybına uğrayan AKP’yi Erdoğan toparlayıp, büyük oranlar elde edecek..
Şimdi gelin AKP’de ve toplumda Erdoğan faktörünü ele alalım.. İşin aslı böyle mi?
Fazla değil; 7 Haziran seçimlerine gidelim..
Erdoğan; yaslara aykırı olmasına rağmen, büyük tepkiler almasına rağmen seçim meydanlarına inip, mitingler yaptı mı? Yaptı..
Başbakan Ahmet Davutoğlu idi.. AKP, 7 Haziran seçimlerinde büyük oy kaybetti ve 1 Kasım seçimlerine gidilme kararı alındı..
Amma; 1 Kasım seçimleri propagandaları yapılırken tepkiler okundu ve Erdoğan meydanlara çıkmadı.. Ve AKP yeniden MHP oylarını hanesine yazdırarak iktidar oranını yakaladı..
Gelelim 16 Nisan’da yapılan anayasa Referandumuna.. Erdoğan, Hükumet, Bahçeli ve devletin tüm imkanları kullanıldı mı? Kullanıldı ..
Diyelim ki şaibe olmadan yüzde 51 aldı…
Kim kurtardı? HDP’de ki gizli “Evetçiler” ..
Bu tabloya göre yarınlarda yapılacak partili bir seçimde, HDP’liler, AKP’ye mi oy verecekler? Mümkün değil..
Açık ve net bir gerçek vardır.. Toplumda ve AKP tabanında da kronikleşmiş bir Erdoğan karşıtlığı oluşmuştur..
İşte bu karşıt kesimlerin, seçimde yüzde yüz CHP’de birleşeceği muhakkaktır..
Bu yüzden CHP’nin; 60 yıldan sonra Erdoğan’lı bir AKP karşında iktidar olma şansını yakalaması çok büyük ihtimaldir..
Bu Haber 752179 Defa Okunmuştur