AV. YUSUF ERİKEL yazdı
Mesele hakkı tavsiye...
Dileriz faydası olur....
...
TÜRKİYE'Yİ İŞGALE Mİ HAZIRLIYORLAR?
Balkan Harbi'nin hemen öncesiydi,
Osmanlı'nın Dışişleri Bakanı bir Ermeni’ydi.
Siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla birlikte, ordunun temel disiplini, eğitimi, emir ve komuta hiyerarşisi alt üst edilerek bozulmuştu.
Askerler subaylarını, subaylar da komutanlarını tanımamaya başlamışlardı.
1908'den Balkan Harbi başlangıcına kadar, orduya sadece iki sefer tatbikat yaptırılabilmişti.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, Trakya ve Makedonya'daki askeri kuvvetimiz düşmanlarımızın iki katıydı.
Fakat ne oldu?
“Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü?” dercesine, Rumeli'den tam 75.000 askeri birden terhis ettiler!
Ne zaman?
Seferberlik ilanından yaklaşık bir, bir buçuk ay önce!
Gerekçe?
Harp tehlikesinin olmayışı ve hasat zamanının yaklaşmış olması gibi, gafilce sebepler.
Terhisten önce, Osmanlı'nın barış zamanı kuvvetleri 280.000 kişiydi.
Daha önce de, siyasi sebeplerden dolayı, (görüntüde ise orduyu gençleştirmek adına); Rumeli'yi iyi bilen 1000 kadar tecrübeli subay zorla emekli edilmişti.
Bu terhis edilen 75.000 kişi öyle önemliydi ki; seferberliğin ilanından sonra zar zor toplanabilen seferberlik ordusunun 4'te 1'ine tekabül ediyordu!
Ordunun tecrübeli subaylarını emekli, usta askerlerini de terhis ettiler!
Sonuç?
Bütün Balkanları sadece üç ayda kaybettik!
Rumeli'de ki beş asırlık Türk varlığı da böylece sona erdi.
Balkanlar mı? Hala daha kaynayan kazan!
Şimdi gelelim günümüze...
15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı!
Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu! Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti!
Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti.
Askeri okullar kapatıldı!
Askeri liseler ve sınıf okulları, bomboş vaziyette çürümeye terk edildi! Şu anda sınıf eğitimlerinin nasıl verildiği ise tam bir muamma!
Akıllara zarar bir karar alınarak, askeri sağlık sistemi kökünden kazındı!
Öyle ki, bugün Türk Ordusu'ndaki atların ve köpeklerin dahi kendi hekimleri (veterinerleri) varken, çarpışan Mehmetçiklerin askeri hekimleri yoktur ve Türk Ordusu, dünyada askeri sağlık sistemine sahip olmayan tek ordudur.
Çatışma sahalarından gelen bilgilere göre, ölümlerin önemli bir kısmı ne yazık ki kan kaybından olmaktadır!
Şimdiye kadar, nizami harplerde de önemli görevler üstlenen jandarma, organik olarak Silahlı Kuvvetlerden kopartıldı!
Deniz Kuvvetleri dışındaki kara ve hava ordularımız, çok uzun zamandır nizami bir harbe yönelik, büyük ve müşterek tatbikatlar yapmıyor!
Harp Akademileri kapatıldı. Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi artık yok!
Ordu kadrolarındaki boşalan yerleri doldurabilmek için 2-3 ay gibi çok kısa sürelerde (güya) subay ve astsubay yetiştirilir oldu.
Eskiden yedek Subay bile 4 ayda yetiştirilirdi. Buna rağmen eski askerler: "Dört ayda kabak bile yetişmezken subay nasıl yetişir?" diye sorarlardı. Bu konuda takdir Büyük Türk Milleti'nindir.
Diğer yandan, orduya vereceği büyük zarardan başka hiçbir yararı olmayacak olan, "Yedek Astsubaylık" sistemi getiriliyor.
Ülkemizin en önemli harp sanayi tesislerinden biri olan Tank Palet Fabrikası yabancılara satıldı!
Şimdi de sıra askerlik sistemine geldi.
Eğer tasarı kanunlaşırsa; bedelli askerlik daimi hale gelirken, askerlik süresi de 6 aya indirilecek.
Bu ne demek?
Silah altındaki bir çok Mehmetçik derhal terhis edilecek! Kışlalar ise, neredeyse yarı yarıya boşaltılmış olacak!
Yani aynı Balkan Harbi öncesinde olduğu gibi, tecrübeli komutanları emekli, usta askerleri de terhis ediyoruz.
İyi de neden???
Irak'ın durumu ortada!
Suriye'deki işler her geçen gün daha kötüye gidiyor!
Amerika güneyimize iyice yerleşmeye devam ediyor!
Bu kadar da değil. Amerika son birkaç yıldır, Romanya'da ve daha da önemlisi Bulgaristan'da, Türk sınırına yakın bölgelerde askeri yığınak yapmaya devam ediyor!
Bölücü Kürtçülük, PKK, PYD ve Barzani meseleleri ortada...
Balkan Harbinde Rusya'nın oynamış olduğu yıkıcı ve kışkırtıcı rolü dikkate alırsak, Ruslara da güvenemeyiz. Eğer zayıf düşersek, Rusya'nın en büyük parçayı kendisi için koparmak isteyeceği kesindir!
Yunanistan? Her zamanki gibi pusuda!
FETÖ'den sonra devlete sızan veya yerleştirilen cemaatler meselesi var ki, bu iç cephe yönünden son derece tehlikeli!
Etrafında bu kadar çok düşmanı olan bir devlet, askeri kadrolarını bu kadar çok boşaltır mı?
Hani beka meselesi vardı?
Beka meselesi olan bir devlet, ordusunu bu kadar zayıflatır ve niteliksiz leştirir mi?
Askeri sağlık sistemini kökünden kazır mı?
Akıl ve mantık, tabi ki "hayır" diyor.
O zaman ne yapmaya çalışıyorlar?
İnsan sormadan edemiyor…
Acaba "Memleket dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler" mi?
Yoksa!!!
Türkiye'yi bir işgale mi hazırlıyorlar?
Ne diyelim....
Allah tüm planları ve oyunlarını mutlaka bozacaktır inancı ile.....
Bu Haber 474472 Defa Okunmuştur