Eğitimci-- Avukat ERDOĞAN KILIÇ yazdı
ANKARA DEPREME HAZIR MI?
..
İzmir'de yaşananlardan dolayı çok üzgünüm.
Ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlara şifa, evini, barkını kaybedenlere de dayanışma ile yeniden ev, işyeri, eşya teminini diliyorum.
Ankara'nın ilk yerleşim yerleri olan Ulus ve civarı iken başkent olması nedeniyle, Kızılay'a doğru genişlemeye başlamış ve şehre yeni yerleşkeler kazandırılırken, uluslararası mimarlık yardımları alınmaktan kaçınılmamıştır.
Düşününüz ki; o titiz planlama sayesindedir ki Meclis ve Bakanlıklar civarındaki yapılardaki estetik, yerleşim düzeni hala görkemini korumaktadır.
Bir de; eski Emekli Sandığı, Karayolları, Hava Kuvvetleri ve TUİK binasına bakınız, tarihi bir yerleşkenin nasıl içine edildiğini de mırıldanabilirsiniz?
Bugün Ankara kömür kullanımından, doğalgaz kullanımına geçtikten sonra hava kirliliğinden kurtulmuştur.
Kömür kullanılan zamanlarda hava akımını sağlayan tepelerde yüksek boylu konut yapımı yokken, bugün Ankara'nın tüm tepeleri yüksek konut yapımına açılmış, Ankara nefessiz bırakılmıştır.
Burada vurgulamak istediğim şeye gelirsek, Mamak'ta Keçikıran ve Dostlar, Akdere, Natoyolu civarındaki konutları bir gidip de görünüz,
Yenimahalle'de Şentepe, Keçiören Etlik civarındaki yüksek konutları bir görünüz , Çankaya Gazi Osman Paşa'da ki, Oran'daki yüksek konutları bir görünüz ve lütfen söyleyiniz, Ankara nereden nefes alacak ?
Bir nefes mi, ya şehir içi sağlıklı bir yolculuk nasıl olacak?
Sadece bir örnek verirsek; Dikmen'den, Oran'a bir giriniz de görünüz, Panora kavşağı evlere şenlik, peki Kuzu inşaatın binasının altı işyerleri ile dolu, oraya giren ve çıkan araçların yarattığı sıkışıklığı bir şehir plancısı, belediye uzmanları öncesinde neden değerlendirmezler?
Neyse bu da asıl konumuz değil de, derdimiz depremdi ya...
Yüksek katlı binaların sıkıştırıldığı alanda, zemin dayanıklılığı ilelebet mi aynı kalacaktır?
Hadi dayanıklılık tamam, peki bir sarsıntıda insanlar evlerini boşaltınca nerede güvenle geçici barınabileceklerdir?
Ankara Kızılay'da bile elimizde bir güvenli toplanma alanı kalmamıştır.
Zafer parkı metro inşaatı için kapatılmış, Güvanpark küçültülerek adeta kuşa çevrilmiştir.
Belediyelerimizin her semtte çok amaçlı birer toplanma alanı oluşturmalarının zamanı hala gelmemiş midir?
Toplanma alanı insanların araçlarla götürüldüğü değil, yürüyerek kısa sürede binaların riskli alanlarından uzaklaştığı bir yerde olmalıdır.
Mahalle parkları kısmen toplanma alanı olabilir ama çok amaçlı kullanıma uygun yapılmadıklarından, toplanma alanı görevini yerine getirebilecekleri pek söylenemez.
Ankara'mızın yönetenleri kısa sürede, en azından yeni oluşan mahallelerde, sağlıklı bir planlaşmanın önünü açması ve her yere örnek olması gerekir.
Ben Bademlidere'nin dere yatağına, gevşek yamaç topraklarına gökdelenler dikilmesinin marifet olmadığı, aksine bu tür yapılaşmanın engellendiği, Çukurambar gibi içinden çıkılmaz beton çöplüğünden ders çıkartılması gerektiğini düşünüyorum.
Seyranbağları'nda ki 4 katlı binaların arasındaki yolun genişliği ile Çukurambar'da ki; üstelik de ofis olarak yapılan 20 katlı binaların arasındaki sokağın genişliğinin aynı olduğu bir şehircilik anlayışına doğru diyorsanız, sizlere sözüm yoktur...
Bir sallantıda halk Çukurambar'da sokağa kaçsa devasa binaların yıkıntıları altında kalacaktır .Çünkü kaçacak başka bir alan bulamayacaklardır.....
Çok yukarıda semt parkı var diyeceksiniz de, diyorsunuz ya çok yukarıda....
Bu Haber 358066 Defa Okunmuştur