Dolar kurunun Pazartesi gecesi 18'lerden 11'lere düşüşünün nedeni olarak "dövize endeksli mevduat uygulamasını duyan yerleşiklerin döviz satışına" işaret edilmişti. TCMB'nin bu hafta başında rezervindeki 7 milyar dolarlık düşüş, örtülü müdahalenin de kur düşüşünde etkili olmuş olabileceğini gösteriyor.
Eski Merkez Bankası Yöneticisi Uğur Gürses, Merkez Bankası'nın kayıtlarındaki 7 milyar dolarlık bu kayba dikkat çekti.
20 ve 21 Aralık tarihlerinde Merkez Bankası'nın dövize, satış yönünde doğrudan müdahale yapmadığı biliniyordu. Ancak rezervlerdeki döviz miktarının 7 milyar dolar azalmasının ardından 'arka kapıdan' kamu bankaları aracılığı ile satıldığı tahmin ediliyor.
Ayrıca son 1 ay içinde en güçlü satışların da bu miktarlar olduğu öğrenildi. Konuya ilişkin Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan 'Gözlerime bakar mısınız? Ne görüyorsunuz? Arka kapıdan döviz satışı görüyoruz' diyerek tepki gösterdi.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak da, 'Dolar nasıl düştü? Anlaşılan yine arka kapıdan döviz satarak' diyerek tepki verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrasında ‘dövize endeksli TL mevduat' uygulaması dahil bir dizi tedbir alındığını duyurmasının ardından ise dolar kuru tarihi bir düşüşle 11,09'a kadar gerilemişti.
Uğur Gürses'in 'Arka kapıdan' döviz satışının dönüşü' başlıklı yazısında o gece neler yaşandığına dikkat çekildi. Gürses, yazısında 20 ve 21 Aralık tarihlerinde kamu bankaları aracılığı ile 7 milyar doların satıldığının apaçık ortada olduğunu belirtti.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından pazartesi akşamüzeri açıklanan "Kur korumalı TL mevduat" mekanizmasının ilanı ile 18 TL'ye kadar yükselmiş dolar kuru 12-13 TL seviyesine düşürmüştü.
Bu açıklamanın olduğu saatler Türkiye'deki piyasaların kapandığı saatler olsa da uluslararası işlem platformlarında işlemler yapılabiliyordu. Cumhurbaşkanının açıklamalarının "anons etkisi" ile kurların gerilediği görüldü. Kimi iktisatçıların "örtülü faiz artırımı" diye tanımlamaları oldu. Ancak o saatlerde kimi bankacılar, kamu bankalarının eskiden olduğu gibi platformlarda döviz satışında görüldüğünü söylüyordu.
Kararın açıklandığı günün ertesi günü (21 Aralık Salı) kurların gerilemiş halinde bile yine aynı biçimde satış yapan kamu bankalarının izlerinden bahsediliyordu. Kurların gerilemesi ile dövize talep geldiği anlaşılıyordu. Bazı banka genel müdürleri de vatandaşın milyar dolarlık döviz bozdurduğunu anlatırken, Anadolu Ajansı da döviz büfesi önünde "vatandaşların döviz bozdurmak için kuyrukta olduklarını" aktarıyordu.
Öyle ki kimi mecralarda "bunu haber alanların milyar dolarlık satış yaparak kazanç elde ettikleri" iddia ediliyordu. Banka müşterileri için mobil bankacılık uygulamaları üzerinden öyle kolay olmayan bir yol.
"Anons etkisiyle" kurların düştüğünü düşünen bazı döviz yatırımcılarının ellerindeki dövizi satmaya çalışmaları gayet normal. Ancak kuru gerileten bu "anons etkisi" miydi? Yoksa buna eşlik eden "gaz verici" kamusal organize satışlar mıydı?
Bunların nihai izlerini verilerde aramak gerekiyordu.
Nitekim ilk akan verilerden biri olan Merkez Bankası'nın analitik bilançosu bize bu verileri ve ipuçlarını sunuyor.
Bankanın verileri, Merkez Bankası'nın pazartesi günü 3.5 milyar dolar, salı günü de 3.4 milyar dolar sattığını gösteriyor.
Özeti şu: 18 TL'den 12-13 TL'ye düşürmek için 7 milyar dolar satılırken, propaganda kanallarında da kamusal döviz satışları hiç söylenmeden, tek başına "vatandaşın sattığı" anlatılmış oldu.
20 ve 21 Aralık günlerinde Merkez Bankası'nın hiç dövize satış yönünde doğrudan müdahale yapmadığı biliniyor. Böylelikle bu iki günlük toplam 7 milyar doların yine "arka kapıdan" kamu bankaları aracılığıyla satıldığı apaçık ortada. Son bir aydaki en güçlü satışlar da bunlar olmuş.
Kaynaklarım kamu bankalarının yaptığı gibi bazı özel bankaların da "arka kapı" operasyonlarına girmeye "ikna edildiğini" anlatıyor.
Merkez Bankası son 3 ayda faizi enflasyonun altına çekerek TL'den kaçışı hızlandırdı. Aralık ayında ise döviz satış müdahalelerinde başlayarak 21 günde 17 milyar dolar satış yapmış oldu. Brüt döviz rezervleri ise 21 Aralık gün sonu itibariyle 113 milyar dolara gerilemiş durumda.
MERKEZ'İN ARKA KAPI HAMLESİ TEPKİ ÇEKTİ
Merkez Bankası'nın 'arka kapı' hamlesi, bir çok siyasetçi tarafından da tepkiyle karşılandı. CHP Partsi Sözcüsü Faik Öztrak ve Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, konuyla ilgili Merkez Bankası ve hükümete tepki gösterdi.
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, konuya ilişkin Twitter hesabından,
Gözlerime bakar mısınız? Ne görüyorsunuz?
Arka kapıdan döviz satışı görüyoruz
“iki günlük toplam 7 milyar doların yine arka kapıdan kamu bankaları aracılığıyla satıldığı apaçık ortada.” açıklaması yaptı.
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak da konuya ilişkin yine Twitter hesabından; Dolar nasıl düştü?
"Anlaşılan yine arka kapıdan döviz satarak.
20-21 Aralık'ta TCMB'nin net döviz pozisyonunda 6 milyar $'lık erime var.
TCMB son doğrudan müdahalesini 17 Aralık'ta yaptı.
İki günde bu dolarlar nasıl satıldı?
Unutulmasın, "Gizlide gebe kalan, Aşikarda doğurur." açıklaması yaptı.
Bu Haber 127707 Defa Okunmuştur