Putin, Erdoğan'ı Esad'la masaya oturtmak istiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rus lider Putin'in 29 Eylül'de bir araya geleceği Soçi buluşması öncesi İdlib'te gerilim giderek tırmanıyor. Rusya'nın saldırılarını yorumlayan eski Şam büyükelçisi Ömer Önhon, ''Silahlı gruplar Erdoğan'la Putin'in anlaştığı gibi çatışmasızlık bölgelerinden çıkartılamadı. Bu şartlarda Suriye'nin barış ve istikrara kavuşması zor. Putin, Erdoğan'dan silahlı grupların bölgeden çıkartılmasını isteyeceği gibi Ankara'nın Esad'la diyalog kurmasını da isteyecektir'' dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları için gittiği New York'tan ABD Başkanı Joe Biden'la ikili temas sağlayamadan ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 29 Eylül'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye-İdlib gündemini görüşmesi bekleniyor.
BM zirvesinin ardından ABD ile ilişkilerin yolunda gitmediğini "Temennim iki NATO ülkesi olarak birbirimize hasmane değil dostane davranalım. Ama iki NATO ülkesi olarak şu an gidiş pek hayra alamet değil'' sözleriyle ifade eden Erdoğan'ın Putin'le Suriye meselesinde uzlaşıp uzlaşamayacağı da İdlib'te yükselen tansiyon nedeniyle belirsizliğini koruyor.
Türkiye'nin son Şam büyükelçisi Ömer Önhon, Rusya'nın İdlib saldırılarını şöyle yorumladı: Şam'da koltuğunu koruyan Esad olmakla birlikte Suriye'de çok büyük bir muhalif grup var. Silahlı gruplar Erdoğan'la Putin'in anlaştığı gibi çatışmasızlık bölgelerinden çıkartılamadı. Bu şartlarda Suriye'nin barış ve istikrara kavuşması zor. Putin, Erdoğan'dan silahlı grupların bölgeden çıkartılmasını isteyeceği gibi Ankara'nın Esad'la diyalog kurmasını da isteyecektir.
Diplomasi kulislerine göre Erdoğan'ın ABD'nin tepkisine rağmen Rusya'dan satın alınan S-400'ler konusunda geri adım atmayacakları açıklaması Soçi öncesi Putin'e gönderilen "yumuşak bir mesaj".
TÜRKİYE 10 BİNİN ÜZERİNDE ASKER KONUŞLANDIRDI
Erdoğan ve Putin, Türkiye ve Suriye arasındaki çatışmayı sonlandırmak için 5 Mart 2020'de ateşkes ve ortak devriyeler başlatarak bölgede güvenliği sağlama konusuna anlaşmıştı, ancak Şam ve Rusya'nın son dönemde İdlib'teki operasyonlarını artırması Ankara için kaygı verici boyutlara ulaştı.
Operasyonlarda 10 Eylül'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hedef alınmış ve 4 Türk askeri hayatını yitirmişti. Rus hava güçlerinin Eylül ayından bu yana bölgeye 200'den fazla saldırıda bulunduğunu belirten Türk diplomatik kaynaklar, bu saldırılarda Türkiye'nin bölgedeki askeri üs ve gözlem noktalarına yakın bölgelerin hedef alındığına dikkat çekiyor.
Rusya ile Esad rejimi güçlerinin geniş çaplı bir operasyon yapma ihtimalini dikkate alan Türkiye ise bölgeye 80'e yakın askeri üs ve gözlem noktası inşa etmenin yanı sıra 10 binin üzerinde asker de konuşlandırmış durumda.
İDLİB'TEKİ GERGİNLİĞİN NEDENİ
Türkiye ile Rusya'nın "gerginliği azaltma bölgesi" olarak ilan ettiği İdlib'te muhalif grupların yanı sıra başta Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) üzere çok sayıda radikal İslamcı grup olması ve Ankara'nın bu grupları halen bölgeden çıkartamamış olması Ankara ile Moskova arasındaki İdlib sorununun büyümesinde temel neden olarak görülüyor.
Soçi öncesi Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan da İdlib konusunda Türkiye'ye eleştiri geldi. "Türkiye, İdlib'te normal muhalifleri terörist gruplardan ayıramadı" diyen Lavrov, Ankara ile daha önce yapılan anlaşma gereği Türkiye'nin böyle bir sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.
'TÜRKİYE, GERİ ADIM ATMAZ, SAHADAKİ TÜM ASKERİ GÜÇLERİYLE KARŞILIK VERİR'
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan da görüşmenin hem Rusya'nın Ankara'ya baskıyı artırıp İdlib'e operasyon yapıp yapmayacağı hem de Ankara ile Şam'ı müzakere masasına oturmaya ne kadar zorlayacağı sorularının sorulduğu bir döneme denk geldiğine vurgu yapıyor.
Orhan, "Rusya'nın, Suriye'deki rejim güçleriyle İdlib'e bir operasyon düzenlemesi ihtimali düşük ama geniş bir operasyon yapılırsa Türkiye, geri adım atmaz, sahadaki tüm askeri güçleriyle karşılık verir. Operasyonun Ankara'ya da Rusya'ya da maliyeti büyük olur. Yaşanacak olası askeri çatışma Suriye'deki dengeleri altüst eder" öngörüsünde bulunuyor.
Orhan'a göre Putin, Erdoğan'la görüşmesinde Ankara'nın İdlib'teki radikal güçleri bölgeden çıkarma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatacak. Orhan, "Dağlık Karabağ ya da Kırım meselesi. Rusya ne zaman Türkiye'yle görüş ayrılığı yaşasa Ankara üzerindeki baskıyı artırıyor. İdlib'te de bunu görüyoruz. Ankara, radikal güçleri bölgeden henüz çıkaramadı ve Suriyeli Kürtlerin oluşturduğu YPG'yle ilişkiyi kesmesi koşuluyla ABD'ye de Suriye'de işbirliği yapabileceği konusunda mesajlar verdi. Rusya da doğal olarak baskıyı artırdı" diyor.
"İDLİB'E ASKERİ OPERASYON ÇOK KANLI OLUR"
Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'de Türkiye'nin Şam büyükelçisi olarak görev yapan, Ankara-Şam ilişkisi krize girdiğinde de merkeze çekilen Türkiye'nin son Şam büyükelçisi Ömer Önhon, Erdoğan-Putin görüşmesinin İdlib'te gerilimin bitip bitmeyeceği konusunda "çok kritik" olduğunu düşünüyor.
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan emekli büyükelçi Önhon, "Suriye rejimi ile Rus güçlerinin İdlib'e saldırılar düzenlerken bölgedeki muhaliflerin sırtını Türkiye'ye dayadığı" değerlendirmesini yapıyor. İdlib'in radikal HTŞ'nin kontrolünde olduğunu vurgulayan Önhon, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 6 yıl aradan sonra Moskova'ya gidip Putin'le görüştüğünü ve Putin'in de Suriye'den yabancı güçlerin çıkması gerektiği mesajı verdiğine işaret ediyor.
Önhon, Rusya'nın İdlib'e operasyon yapması durumunda bunun sonuçlarının ağır olacağı konusunda uyarıyor:
"Rusya, İdlib'i temizlemek istediğinin mesajını veriyor. Savaş öncesi 1 milyon nüfuslu İdlib'in nüfusu bugün 4,5 milyona dayanmış durumda. Türkiye'nin hemen Suriye sınırındaki bu bölgeye Rusya ve rejim güçleri tarafından eğer buraya bir askeri operasyon yapılırsa çok kanlı olur. İkincisi, onlarca Suriyeli Türkiye'ye yönelir. Türkiye'nin güney sınırında yeni bir sığınmacı akını görülür. Üçüncüsü, İdlib'teki silahlı güçler de Türkiye’ye yönelir. Bunların hepsi Türkiye için çok ağır sonuçlar demektir."
"RUSYA, ANKARA'NIN ESAD'LA İLİŞKİ KURMASINI İSTEYECEKTİR"
Seçim sonuçlarını inandırıcı bulunmasa da Suriye'de Mayıs'ta yapılan seçimleri Esad'ın kazandığını ve Esad yönetiminin tüm dünyaya kendini meşru kılma çabasında olduğunu dile getiren Önhon, "Şam'da koltuğunu koruyan Esad olmakla birlikte Suriye'de çok büyük bir muhalif grup var. Silahlı gruplar Erdoğan'la Putin'in anlaştığı gibi çatışmasızlık bölgelerinden çıkartılamadı. Bu şartlarda Suriye'nin barış ve istikrara kavuşması zor. Putin, Erdoğan'dan silahlı grupların bölgeden çıkartılmasını isteyeceği gibi Ankara'nın Esad'la diyalog kurmasını da isteyecektir" tahmininde bulunuyor.
Suriye'de Esad karşıtı muhalif grupları destekleyen Ankara'nın 9 yıldır Şam'la diplomatik teması bulunmuyor. Son dönemde istihbarat düzeyinde görüşmelerin yapıldığı Ankara-Şam hattında diplomatik temasın kurulup kurulmayacağı konusunda Ankara'nın özellikle Soçi görüşmesinden sonra daha net bir mesaj vermesi bekleniyor.
Ortadoğu uzmanı Oytun Orhan da Rusya'nın İdlib, mülteciler ve YPG ile birlikte tüm sorunları Şam'ın da dahil olduğu müzakere masasında çözmekten yana tavır aldığını belirtiyor. Orhan, "Türkiye, doğrudan görüşmenin (Şam'la) faydasına inanmıyor, ancak önümüzdeki süreçte Türkiye ile Suriye güvenlik güçlerinin diyaloğunun artması kaçınılmaz görünüyor" öngörüsünde bulunuyor.
Bu Haber 127122 Defa Okunmuştur