http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» İSTANBUL'da, 139 İLÇE BAŞKANINDAN BAHÇELİ'ye TOKAT GİBİ BİLDİRİ. "ÜLKÜCÜLERİ HEDEF GÖSTERENLERE, MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALANLARA, BÖLÜCÜBAŞI İLE MÜZAKERE YAPANLARA ve SENİN İHANETİNE ORTAK OLMAYACAĞIZ"

İSTANBUL'da, 139 İLÇE BAŞKANINDAN BAHÇELİ'ye TOKAT GİBİ BİLDİRİ. "ÜLKÜCÜLERİ HEDEF GÖSTERENLERE, MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALANLARA, BÖLÜCÜBAŞI İLE MÜZAKERE YAPANLARA ve SENİN İHANETİNE ORTAK OLMAYACAĞIZ"

Bizler, İstanbul’da Milliyetçi Hareket Partisinde bir dönem görev yapmış ilçe başkanları olarak belirtmek isteriz ki; milliyetçiliği ayaklar altına alan, dile varmaz hakaretlerle ülkülerimizi hedef gösteren, terörist başı Öcalan ile müzakere eden, hiç çekinmeden eyalet sisteminin avantajlarından bahsedebilen ve daha şehitlerimizin hesabı sorulmamışken sözde devletin paçavrasını protokolde şanlı bayrağımızın yanına layık gören bir siyasi anlayışın ülkücü/milliyetçi hareketin gelecek tasavvurunda yeri yoktur ve bundan böyle de olmayacaktır.
Paylas
İSTANBUL'da, 139 İLÇE BAŞKANINDAN BAHÇELİ'ye TOKAT GİBİ BİLDİRİ.
Siyaset - 16 Mart 2017, Perşembe 13:44:26
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

www.haber2000.com

 

 

Milliyetçi Hareket Partisi'nde, Devlet Bahçeli'nin "evet" çağrısına tepkiler artarak devam ediyor. Galatasaray Adası'nda düzenlenen toplantıda biraraya gelen 139 ilçe başkanı başkanlık sistemine tepki gösterip, referandumda "hayır" diyeceklerini açıkladı.

 Otomatik alternatif metin yok.

Eminönü eski İlçe Başkanı Memduh Yellice tarafından okunan bildiride "Milliyetçiliği ayaklar altına alanlara geçit vermeyeceğiz, Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in 1975'ten beri savunduğu parlamenter sistemden yana olacağız" denildi.

 

İşte o bildiri...

 

"Öncelikle bir yarı doğrudan demokrasi yöntemi olan referandumun, kendisine özgü koşulları dikkate alındığında “evet” ve “hayır” arasında alternatifi olmayan bir seçimi dayatması özellikle son 15 yıldır giderek artan toplumsal kutuplaşmamız açısından büyük sakıncalar taşımaktadır. Bununla birlikte Türkiye’nin referandum tarihine bakıldığında dönemsel olarak bu yolla alınan kararların ilerleyen yıllarda büyük tartışmalara yol açtığı görülmektedir. 2010 anayasa değişikliği referandumu bunun en yakın örneği olarak hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.

 

Dolayısıyla ülkemiz 15 Temmuz alçak darbe girişiminin ardından başta FETÖ terör örgütü, IŞİD ve PKK/PYD olmak üzere birçok cephede yoğun bir mücadele sürdürürken böyle bir kutuplaşma aracının milletimizin kucağına bırakılmış olması manidar olduğu kadar kaygı vericidir."

 

"TEK ADAMLIK” HEDEFİNE ORTAK OLMAK KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR

 

"Türkiye’nin bugün ihtiyaç duyduğu şey “evet” ve “hayır” arasında sıkışmış, birliktelik inancı bu merkezde ayrışmış toplum kesimleri yaratmak yerine; geleceği kuşatabilmiş bir milletin mensupları ile ülkemizin hak ettiği konuma taşınması ülküsü olmalıdır. 

 

Bu gereklilik karşısında Türkiye’nin yaklaşık 150 yıllık parlamenter demokrasi geleneğini bir kenara bırakıp, Anayasanın çizdiği sınırların dışına çıkmayı yönetim metodu olarak benimsemiş bir  zihniyetin “tek adamlık” hedefine ortak olmak veya katkı sağlamak kabul edilebilir değildir. 

 

Biz Türk Milliyetçilerinin vazifesi her şeyden önce ülkemizin birlik ve bütünlüğünü korumak, milletimizin refah ve mutluluğunu artırmak, aynı şekilde ülkümüzün bir gereği olarak demokrasimizin ilerlemesini sağlamaktır."

 

"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ BÜYÜK TUZAKLARLA İÇ İÇE"

 

"Ne yazık ki ülkeyi terör örgütlerinin savaş alanı haline getiren, ortak amaçlarımızdan uzaklaştıran ve uluslararası camiada büyük bir çıkmaza doğru sürükleyen mevcut iktidarın her kandırıldığında imdadına yetişmek, Türk Milliyetçilerinin kutlu vazifesine aykırılık teşkil etmektedir.

 

Bizler, İstanbul’da Milliyetçi Hareket Partisinde bir dönem görev yapmış ilçe başkanları olarak belirtmek isteriz ki; milliyetçiliği ayaklar altına alan, dile varmaz hakaretlerle ülkülerimizi hedef gösteren, terörist başı Öcalan ile müzakere eden, hiç çekinmeden eyalet sisteminin avantajlarından bahsedebilen ve daha şehitlerimizin hesabı sorulmamışken sözde devletin paçavrasını protokolde şanlı bayrağımızın yanına layık gören bir siyasi anlayışın ülkücü/milliyetçi hareketin gelecek tasavvurunda yeri yoktur ve bundan böyle de olmayacaktır. 

 

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in 1975 yılından bu yana ortaya koyduğu “hürriyetçi/parlamenter nizam” ideali, Milliyetçi Hareket Partisinin parti programı ve seçim beyannameleri çerçevesinde Türkiye’nin yaşadığı hükümet sistemi sorunlarının parlamenter demokrasinin kapsamı içerisinde kalınarak çözülmesi gerektiğini savunuyoruz.

 

Bu çerçevede, 18 madde halinde parlamentodan geçirilen ve adına “Cumhurbaşkanlığı sistemi” denilen bütünleşik anayasa değişikliği paketinin önemli belirsizlikler ve büyük tuzaklarla iç içe olduğunu görüyoruz. Referandumda milletin önüne getirilecek olan Anayasa değişikliğinin özetle şu temel problem ve eksiklikleri barındırdığını hatırlatmak istiyoruz. 

 

Bu maddeler genel kabul görmüş hükümet sistemleri irdelendiğinde, keskin kuvvetler ayrılığını öngören bir Başkanlık modeli olmadığı gibi, ülkemizin koşullarına aykırılık teşkil eden bir sistem hüviyetindedir. "

 

TÜRKİYE’NİN BARIŞ VE HUZURUNA EN BÜYÜK DARBEYİ İNDİRECEK

 

"Türk yönetim geleneğinde yürütmenin merkezde ya da tek elden idaresi söz konusu olsa da aynı yönetim geleneğinin toy, kurultay, istişare ve meşveret gibi denge/kontrol mekanizmalarını bir öğreti olarak kazandırması günümüz kuvvetler ayrılığı prensibinin işlerliğini vazgeçilmez kılmaktadır. Getirilmek istenen hükümet modelinde ise Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Cumhurbaşkanının olağanüstü hal ilan etme yetkisi, meclisi fesih ve meclis onayına mecbur olmadan bütçe çıkarma yetkisi gibi düzenlemeler milli iradenin en büyük tecellisi olan TBMM’yi şekli bir organ haline dönüştürmektedir.

 

Aynı şekilde kuvvetler ayrılığının diğer bir taşıyıcısı olan yargı organının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacak denge mekanizması da bu öneride bulunmamaktadır. Zira Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’ın yanı sıra Hakimler Savcılar Kurulu’nun 6, Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini doğrudan, diğer üyeleri ise parlamento çoğunluğu üzerinden belirleyecek bir Devlet Başkanının öngörülmesi Türkiye’nin siyasal/toplumsal barış ve huzuruna en büyük darbeyi indireceği düşüncesindeyiz.

 

Yine bu değişiklik önerisinde Cumhurbaşkanına tanınan “üst düzey bürokratları belirleme ve atama” yetkisi son derece geniş bir ifade olup, toplumun farklı kesimleri arasındaki fırsat adaletini ortadan kaldıran bir anlayışa sahiptir. Partili bir cumhurbaşkanı ile birlikte düşünüldüğünde bu önerinin Türkiye’deki siyasi rekabeti tamamen askıya alacağını tahmin etmek zor değildir."

 

“SÜPER YETKİLERİN” TEK BİR KİŞİDE TOPLAMASI

 

"Bu değişiklik önerisi kamu tüzel kişiliğinin cumhurbaşkanı kararnamesi ile düzenlenmesi ve olağanüstü hal dönemlerinde bunun denetim dışına çıkarılması gibi “süper yetkileri” tek bir kişide toplaması sebebiyle büyük tehlikeleri barındırmaktadır. Bu haliyle orta ve uzun vadede bölgeli devlet sistemine, eyalet yapılanmalarına ve onların farklı formlarına zemin oluşturabilecek riskli bir içeriğe sahiptir.

İşte yukarıdaki temel ilkeler ve özetle sıraladığımız teknik gerekçeler çerçevesinde, ülkücü/milliyetçi hareketin sarsılmaz neferleri olarak 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak Referandum’da “HAYIR” diyerek ülkemizin birliğine, geleceğine, demokrasisine ve ülkülerimize sahip çıkacağımızı büyük Türk milletine saygıyla arz ediyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..."

 

BİLDİRİYE İMZA ATANLAR

 

ADALAR: 

Ali Fuat Akalın  

Yahya Bayrak  

 

ARNAVUTKÖY: 

Fatih Babacan   

 

ATAŞEHİR: 

Oğuz Sarul                  

Mahmut Kılıç   

 

AVCILAR: 

Ergün Koçak  

Ahmet Darbaz  

Erdoğan Karakal  

Yaşar Seyisoğlu 

Bekir Gül 

 

BAĞCILAR: 

Hakkı Polat 

Ali Erdemir 

 

BAHÇELİEVLER: 

Kemal Karakaş  

Muharrem Yüksel 

Muharrem Gürcü 

 

BAKIRKÖY: 

Mehmet Ural  

Remzi Yazgan 

 

BAŞAKŞEHİR: 

Celalettin Akyol 

 

BAYRAMPAŞA: 

Aydın Kurtuluş  

Kadir Başer  

Resul Çakmakçı  

 

BEŞİKTAŞ: 

Tuncay Buruşuk  

Yaşar Alçiçek  

Uğur Fora  

Bekir Filizbay 

 

BEYOĞLU: 

Müjdat Öztürk  

Murat Doğan  

Murat Gültekin  

Zeki Çakır  

Murat Hafifbilek 

Ramazan Sert 

 

B. ÇEKMECE  

Tahir Yavrucuk          

Salih Akkurt  

Habip Kızılöz  

Adil Sirkecioğlu 

Nejat Durmuş 

 

BEYKOZ  

Akif Taşdemir  

Hamit Olgun Çoşkuntuna   

Ali Emanet   

Mehmet Pulant   

Mehmet Öncü  

Ahmet Çıngıl  

Tuğrul Selçuk   

 

ÇATALCA: 

Niyazi Uyar  

Ayhan Yıldırım 

Meriç Özden  

Sönmez Beyoğlu  

Ahmet Kanber Yıldız  

Güney Tez 

 

ÇEKMEKÖY: 

Yücel Coşkun  

Ethem Kurnaz   

Nihat Genç  

 

ESENLER 

Erdal Eker               

Lütfü Kahveci 

Ahmet Fidan            

 

ESENYURT 

Onur Gül  

Mehmet Özcan     

Erdal Altun 

 

EYÜP: 

Halil Feyizoğlu  

Halil Tanrıverdi 

Mehmet Üstün 

Köksal Kaçmaz 

Ahmet ince  

Selim Duran: 

Hadi Özerdem 

Bilal Çalışkan 

Muhsin Küçük 

Şükrü Akçan 

 

FATİH 

Ali Dinçer Çolak :            

Memduh Yellice  

Mustafa Aydın               

Yalçın Kırıkçı  

Hasan Benli  

Recep Priştina  

Bülent Şen  

Metin ekmekçioğlu  

 

GAZİOSMANPAŞA: 

Aytekin Çalışkan  

Mutullah Kantar    

İsmail Korkmaz 

 

GÜNGÖREN 

Yılmaz Hacıabdullahoğlu 

 

KADIKÖY: 

Hayrullah Savaş         

Nusret Esi                      

Ali İhsan Üsküdarlı 

Abdullah Kökten            

 

KAĞITHANE: 

Nizamettin Cevahiroğlu  

 

KARTAL 

Şenol Yondemir 

Serdoğan Akbay  

Mehmet Güngör  

Engin Nurhat              

Mustafa Çakıcı            

Mukadder Gürcan          

Şahin uygun  

           

KÜÇÜK ÇEKMECE 

Yahya Sarı 

Hüseyin Doğan  

Ali Akkır  

                       

MALTEPE: 

Halit Can                      

Dursun Çolak  

Cengiz Gökçe  

Ercan Sarıca                   

Metin Dağıstan 

 

PENDİK 

Serdar Okay  

Mustafa Çakıroğlu 

Erdinç Kılıç  

Yılmaz Saraç 

Tevfik Ay  

 

SANCAKTEPE: 

Yaşar Özkan  

Orhan Genç  

 

SİLİVRİ: 

Nedim Dündar          

 

ŞİLE: 

Hüseyin Özgür   

Hüseyin Bayraktar  

Esat Şahin                          

Adnan Sönmez 

 

ŞİŞLİ: 

Suat Kızılkaya  

Semih Tek  

Rafet Aslan  

 

 

TUZLA 

Recep Karaot  

Ali Torlak 

İcabi Soytürk 

Muhammed Demirbaş 

Faruk Akgün 

 

ÜSKÜDAR 

Ali Şanalmış  

Habib Suiçmez  

Erhan Öztunç  

Necdet Yıldırım  

Ömer Ekşi 

Mehmet Ekşi  

Hüseyin Öz 

 

ÜMRANİYE 

Sabri Şenel   

Kaya Hazine:                

Selim Tahmaz 

Yüksel Yurt 

Mustafa Kemal Aydın  

İsmail Türk 

 


Bu Haber 773444 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir