GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

Öncelikle Başkent Ankara’da “yaşatılan” sel felaketinde hayatlarını kaybeden insanlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum..

Ve maalesef bu rezaletlerin, felaketlerin yaşandığı yer; Cumhuriyetin Başkent’i Ankara…

Bu talihsiz ölümlerin sorumlusu kim? Kimler; sağanak yağmurda oluşacak felaketlere karşı tedbirler almadı?

En önemlisi… Meteoroloji kurumu ile Ankara valiliği sağanak yağmur ve fırtınaların olacağını günler öncesinden duyurmasına rağmen, Ankara ve Ankara’da yaşayanlar bu rezaletleri, felaketleri, acıları yaşadı..

Valilik ve ilgili kurumlar derhal soruşturma başlatmalıdırlar..

Değerli okuyucular…

Dikkat edin… Ankara’da bu felaketler yaşanmasının tam ortasında; muhterem Cumhurbaşkanı adayı, efsane “MANSUR” başkan nerede?

Eskişehir’de, CHP’li Belediye Başkanları ile bildiri imzalayıp, okuma peşinde…

Tek kelime ile YUH…

Bakın… İnsanlarımız Ankara’da yağmur sellerinden dolayı hayatlarını kaybederken, çileler yaşarken Eskişehir’e bildiri okumayı iptal etmeyen “MANSUR”; geçen Pazar açıklayacağı ve açılışlarını yapacağı 110 proje törenini erteliyor…

Bak.. Bak… Gerçekçisi ise hava şartları…

“Tepiklerden korktum, rögarları temizletmeyi bile başaramazken, şimdi hangi yüzle çıkıp, 4 yıl sonra suya yazdığım 110 projeyi Ankaralılara nasıl anlatayım?.. Kim inanır?” diyemiyor..

Ve CHP’liler itiraf ediyor… “Mansur Yavaş, bu güne kadar Ankara’da CHP’ye verilmiş en büyük cezadır, gaflettir. CHP’yi de batırdı, Ankara’yı da.. Artık hiç beklemesin istifa etsin”

Yahu; Melih başkan bunlara “ÇAPSIZ” deyince kızıyorlar..

Yüzlerce kez çapsızlıkları tescil edildi..

Yahu; kar yağdı sınıfta kaldınız, yağmurlar yağdı sınıfta kaldınız… Rögarları bile temizlemekten aciz kaldınız…Beceriksizliğinizle belediyenin şirketlerini iflas ettirdiniz.. Ve verdiğiniz hangi vaatleri yerine getirdiniz?

Hiç birini…

Ve Sayın Melih başkan… Geçen akşam Mansur Yavaş’ın 4 yılık karnesinin notlarını canlı yayında çok net bir şekilde kamuoyuna sundu…

“Mansur Yavaş demek; beceriksizlik demek, felaket demek, halkı kandırmak demek”

Değerli okuyucular…

Tabi ki yağmurlar, karlar tabiatın cilvesi..

Peki, Ankara’ya yaşatılan bu rezaletlerin sebepleri ne? Sorumlusu kimdir?

Bakın Sayın Melih Gökçek; partizanlık falan gütmeden, çok net bir şekilde şöyle açıkladı;

“MANSUR YAVAŞ… İŞİ BİLMİYORSAN AÇ BANA TELEFONU SANA ÖĞRETEYİM”

“Ankara Büyükşehir Belediyesi sosyal medya ile yönetiliyor.

Ankara'da sosyal medya yöneticiliği var. Mansur; sosyal medyayla insanları aldatıyor ve uyutuyor. Hadi Mansur Yavaş gel konuşalım. Ankara'daki selin sorumlusu önlemler almadığı için doğrudan, doğruya belediyedir.

Mansur ve ekibinin iş bilmezliği felaketi hazırladı.

Dikkat ederseniz alt geçitler tamamen kapanmış. Hiç hazırlıklı değillerdi. Yağmurun altında asfalt döküyorlar. Rezaleti görüyor musunuz? Bir kamyon asfalt 720 bin lira. 720 bin lirayı sokağa atıyorlar.

İşte, Mansur Yavaş belediyeciliği bu. Olacak şey değil. Bizim zamanımızda da oluyordu. Yağmur gelmeye başladığı an anında müdahale olurdu.

Ama şimdi böyle bir şey yok.

İşte Ankara'nın hali.

Sel felaketlerinde kusurun yüzde 90'ı belediyelerde. Amatör işçilik, önlemin zamanında alınmaması bu sonuçlara neden oluyor. Amatör ekiple iş yapıyorlar. Rögarların üstlerini temizleyerek önlem alındığını sanıyorlar.

Mansur Yavaş 48 saat sonra açıklama yapıyor. Elindeki kağıttan palavralarını okuyor.

ANFA'nın teknik elemanlarını kar küreme makinelerinin başına oturttular. Mansur Yavaş eğitimsiz adamlara makineleri vererek, çalışıyormuş gibi yaptırıp makineleri bozmuşlar. Beceriksiz insanlara bu işleri verirsen, böyle olur.

Araçlar geziyor gezmesine de, işlevleri yok.

Mansur Yavaş bana telefon açsın, sorsun öğreteyim kendisine. Bilmiyorsan bilenden öğren. Ben bu işi 23 sene yaptım. Ankara'da Melih Gökçek döneminde hiç mi su basmadı bastı tabi. Bir kere oldu ama ben tedbirimi aldım.

Şuan ki sorunun tek nedeni rögarların temizlenmemiş olması.

Rögarların içerisine zamanla kum ve toz dolar. Zaman içerisinde havanın kurumasıyla o kum sertleşir. Eğer sen sertleşmiş rögarı temizlemezsen bitti. Geri dönüşü mümkün değil.

Sel de vatandaşın zararı büyük. Birçok dükkânı ve fabrikayı su bastı. İnsanların ürünleri telef oldu. Bunun sorumlusu Mansur Yavaş.

Mansur Yavaş sel yaşandıktan sonra 20 tane iş makinesi göndermiş. Niye önceden göndermedin Mansur?”

Evet… Değerli okuyucular…

Ankara’da “yaşatılan” sel felaketinin net tarifi ve sorumlusu böyle..

Mansur Yavaş’ın; Beypazarı ilçesine Belediye Başkanı olduğu zamandan tutunda, Ankara Büyükşehir belediye Başkanı olma sürecinde yüzlerce projeler anlatıp, yüzlerce vaatlerde bulundu…

Peki, ne yaptı Mansur Yavaş? Beypazarı’nda ve Ankara’da vatandaşlara verdiği sözleri yerine getirdi mi?

Gelin bunu da Sayın Melih Gökçek başkandan dinleyelim..

“MANSUR HERKESİ KANDIRDI”

“Mansur Yavaş'ın en büyük özelliği insanlara vaat verip, vaatlerini yerine getirmemesidir. Sadece algı yönetimi yapar. Aynı durum Beypazarı'nda da oldu.

Birçok proje sözü verdi ama asla yapmadı. Çevreyolu Projesi ile ilgili çok büyük planları var. Orada büyük bir rant söz konusu. Arkadaşının büyük bir arazisi olduğu için projeyi ona göre hazırlıyor. Buradan da ifşa etmiş olayım.

Mansur Yavaş'ın; şuan tek amacı; Cumhurbaşkanı olmak. Cumhurbaşkanlığını sosyal medya ile yönetmek.

Bu adam; bırakın ülkeyi yönetmeyi, kasabayı zor yönetir.

Verdiği sözlerin hiç birini tutmadı. Ankara'yı, Ankaralıları kandırdı. İnsanları sazan yerine koyuyor. Mansur sadece sosyal medya yönetebilir.

Mansur Yavaş'ın açıklayacağı 110 proje yağmur yağdığı için iptal edilmiş. Bu sel felakete yüzünden o kadar prestij kaybetti ki, protesto ederler diye korktu, iptal etti. Yoksa yağmurla ne alakası var?

Mansur Yavaş demek; felaket demek.

Mansur Yavaş, Beypazarı'nı aldatan adamdır. “Türkiye'nin en güzel ilçesi yapacağım” diye söz verdiği Beypazarı’nı çöplüğe çevirdi. Mansur Yavaş bu kadar vizyonsuz. 500 bin turistin geldiği ilçeye bir tane tuvalet dahi yapmadı.

Mansur Yavaş, Beypazarı'nda ki hiç bir vaadini yapmadı.

Arkadaşları için tesis yapılacağı söylenen arsayı 1 milyon 200 bin liraya sattı. O arsayı alan adam da 21 trilyona başkasına sattı.

Beypazarı'nı parsel, parsel kaç paraya sattın Mansur açıkla? Senin gerçek yüzünü Beypazarı'nda, Ankara'da, Türkiye'de dünyada görsün. Ben onun Beypazarı'nda yaptıklarını anlatsam, dilinizi yutarsınız.

Mansur Yavaş'ın metro ve ulaşım vaatleri de gerçekleşmedi. Havaalanına Siteler üzerinden Pursaklar ve Çubuk'a kadar uzanan yeni bir metro hattı planlanarak Yap-İşlet-Devret formülü ile yapılacaktı, yapılmadı. Ankara'ya Monoray yapılacaktı, yapılmadı.

Ankara'ya 5 senede toplam 58 kilometre metro yapılacaktı, yapılmadı. Kızılay/Cebeci arası Troleybüs sistemi kurulacaktı, yapılmadı. Modern duraklar yapılacak, bu duraklar yazları serin, kışın sıcak olacaktı yapılmadı.

Mansur Yavaş; yapmak için bu vaatleri söylemedi. Seçimi kazanmak için söyledi.

Bunun son derece çapsız olduğunu görmüyor musunuz Allah aşkına? Mansur Yavaş'ta vaat çok, icraat yok.

Mansur Yavaş oy almak için insanları aldatıyor. Yalanın batsın Mansur Yavaş. İnsanların hayallerini yalanla satın alıyor. Böyle siyaset olmaz. Mansur Yavaş, ulaşıma destek sözünü de unuttu. Niye Ankaralıyı kandırıyorsun Mansur? Söz verdiysen sözünü tut.

Ankara Büyükşehir Belediyesi; vatandaş fark etmesin diye gece ağaçları kesip, yerine yenisini dikiyorlar. ‘Biz diktik’ diyebilmek için ağaçları katlediyorlar.

Bunlar anca heykel yaparlar. Yaptıkları heykeller de bir şeye benzemiyor. Hepsi ucube.

Şimdi yeni bir uygulama yapmaya başladılar. Yeşil alanları söküp yerine taş koyuyorlar. Bunun adına da 'taş peyzaj' diyorlar. Böyle bir peyzaj şekli yok. En ufak bir sokak olayında bütün bu taşların hepsi silah olacak. Büyük bir güvenlik sorunu oluşturuyor.

Mansur Yavaş, söylediklerinin tam tersini yapıyor. Suya indirim sözü vermişti ama zam yaptı. Mansur Yavaş 2020 yılında vatandaşı aldatıp, suya zam yaptı.

Mansur Yavaş, Çubuk mitinginde sözleşmeli hayvancılık yaptıracağını söylemişti. Ancak bütün çiftçileri yanılttı. Hadi açıkla. ‘Ben kandırdım Çubukluları’ de çık işin içinden.

Neden insanları aldatıyorsun? Her ilçeye böyle söz veriyorsun. Yaptığın hiç bir şey yok. Bazı köylere bir tohum dağıttı. Sadece o tohumdan vurgun oranı eski parayla 32.5 trilyon. Yazık, günah.

Mansur Yavaş bir ihale yaptı. Yapmış olduğu ihale 21 B ile yani pazarlık usulü ile gerçekleşti. Bu da 91 milyon liralık bir ihale. İhalenin toplam bedeli ise 151 milyon lira.

Bu ihaleden sonra Danıştay denetliyor. Danıştay raporunda ihalenin pazarlık usulüyle yapılamayacağı ifade ediliyor. Bununla birlikte pazarlık bozuluyor.

İhale Eylül ayında yapılmış. Eylül ayında soğuk asfalt dökülmez. Bununla birlikte tüm asfalt dağılıyor. Danıştay’ın ‘yapma’ demesine rağmen 21B usulüyle ihalelerine devam ettiler.

Mansur Yavaş sende şeffaflığın ş'si yok. İnsanların sadece gözünü boyuyorsun. Sosyal medyadan yalan yanlış bilgilerle insanları aldatıyorsun. İhaleyi de istediğine teslim ediyorsun. 3 tane maske ihalesinin 3'ünü de 21b'den yapıyor ve 3'ünü de aynı firma alıyor.

Hadi gel tartışalım. Yüreğin cesaretin varsa çık karşıma. Bir belediye başkanı kendine güveniyorsa insanların karşısına çıkar kendini anlatır. Başka türlü olmaz, olması mümkün değil. Belediye meclisinin denetim komisyonuna evraklarının yüzde 60'ını vermedi. Vermedi çünkü belgelerin içinden sayısız vurgun çıkıyor. Hepsini gizliyor. 3 seneden beri belediye meclisinin denetim kurulu şirketlerin raporlarını istiyor ama götürülmüyor.

Duyduğum bilgiye göre; Halk Ekmek iflas etmiş. Kurtarmak için 200 trilyon para isteniyor. Benim zamanımda tam 27 yıl kar eden ve hiç belediye bütçesinden para almayan Halk Ekmek'i batırdılar. Bütün şirketleri batırdı. Hadi gel yüzleşelim. Mansur Yavaş'ın şirketlerinden kar elde eden yok.

Söz verip te tutmadığı en az 8 proje var. Her ay belediye bütçesinin yüzde 12'si belediye bütçelerini ayrılacaktı ayrılmadı. Kaynak tasarrufu yapılarak dar gelirli vatandaşlara konut yapılacaktı bir tane yapılmadı.

Her yıl en az 10 bina yaşlılara temin edilecekti yapılmadı ve tahsis etmedi. Kimsesiz yaşlılara gıda ve ilaç yardımı yapılacaktı yapılmadı. Zihinsel engelliler için yaşam köyü kuracaktı kurmadı. Hizmet kampüslerine yaşam merkezleri yapılıp, sosyal etkinlikler düzenlenecekti yapılmadı. Neden insanları kandırdın Mansur Yavaş?

Mansur Yavaş'ın seçim vaatleri arasında yer alan 10 eğitim yardımı projesinden hiç biri gerçekleşmedi. Her şeyleri vaat karşılığında, tutulan vaat yok. Her şeyleri çöp, her şeyleri yalan.

Adam; Ankara'yı projeye doyurdu ama sadece lafla. Mansur Yavaş'ın yine seçim vaatleri arasında yer alan özel projelerinde hiç biri gerçekleşmedi. 15 adet özel projenin bir tanesi bile hayata geçmedi. Bu projelerin hiç biri büyük bir proje değil ancak onları bile beceremedi.

Ankara Büyükşehir’de kaynak sıkıntısı yaşanıyor. Kaynakları fuzuli harcamalar yaparak harcadıklarını daha önceki açıklamalarında söylemiş. 2021 yılı bütçe tahmini 5.9 milyar TL iken 8.6 milyar TL gönderilmiş. 2022 yılında ise 6.9 milyar TL beklenti varken, devlet tarafından 9.3 milyar TL gönderilmiş.

Bu kaynağa rağmen neden hiç bir proje yapılmadı. Neden oy karşılığı hizmet veriyorsun? Söyledikleri her şey kandırmaktan başka bir şey değil.

‘Ne kadar çok yol açarsa, trafik o kadar tıkanıyor’ diyor. Böyle mantık olmaz. Benim zamanımda Ankara'da trafik sıkıntısı yoktu. Şimdi Ankara'da trafik sıkıntısı var. Sen çok yol açtığın için mi trafik sıkıntısı oldu.

Her sene Ankara'ya minimum 300 kilometre yol yapmam lazım. Elbette trafik sıkışır. Bu kadar beceriksizlik olabilir mi? Düğmeyi yanlış ilikleyen kendisi.

Mansur Yavaş, Ankara'nın düğmesini yanlış ilikliyor. Benim belediye başkanı olduğum dönemde trafik sıkışmadı. Ankara'nın trafiğini rahatlattım. Sen bilmiyorsun. Çapsızsın. Beceriksizsin. Sana Ankara 10 gömlek fazla.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, kendi kadrosunda CHP'li vatandaşlara yer vermiyor. 339 çalışandan sadece 3 kişi CHP'li. Benim zamanımda ABB'de daha çok CHP'li vardı. CHP, böyle bir şeyi içine nasıl sindiriyor? Size değer vermiyor. Siz alkışlıyorsunuz. Anlamış değilim.”

Değerli okuyucular…

Sayın Gökçek, Mansur Yavaş’ın 4 yıllık karnesini “sıfırlarla” doldururken, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Van’a gitmişti..

Orada genlerle buluştu, sohbet etti…

“ANKARA’DA YEŞİL ALANLARI GENİŞLETMEK VE AĞAÇLAR DİKMEK, SAĞOLSUN MELİH GÖKÇEK İLE BAŞLADI”

Gençler sorular sordular… Bir genç “Yeşil alanları ve yeşil alanları katletme” iddialarını sordu…

Erdoğan bu soruya şöyle cevap verdi;

“Ankara’da yeşil alanları genişletmek, yerli ve yabancı ağaçlar dikerek Ankara’yı bir başka güzelleştirmek Melih Gökçek başkanla başladı. Melih başkan sağolsun, özellikle ağaçlandırmaya çok önem verdi. Sadece bizim fidanlardan değil ithal yetişmiş ağaçlar almak suretiyle Ankara'yı güzelleştirdi. Ama bu dönemde Ankara'da böyle ağaçlandırma yok. İstanbul'da İzmir'de hiçbirinde bulamazsınız yok. Çünkü yeşil bizimle Ankara'da da İstanbul'da da var oldu. Şimdi bizden yeşil alan hesabı soranlar, önce katlettikleri yeşil alanların ve ağaçların hesabını versinler”      

DANIŞMAN “SERPİCO” dan, MANSUR’A İSTİFA RESTİ..

Değerli okuyucular..

Aylardır Ankara Büyükşehir Belediyesi meclis toplantılarında; Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin dillendirdiği;

“Ankara Büyükşehir Belediyesinde kabile yönetimi var.. Her türlü usulsüzlükler, yolsuzluklar ve zorbalıklar yaşanıyor”  diyerek, Kabilelerin isimlerini bile saymştı.

Bu iddialar üzerine kürsüye çıkan İYİ Parti Meclis Grubu Başkan vekili Adnan Beker, AK Partili Murat Köse’ye dönerek şöyle seslenmişti;

“Aylardır burada Kabileler olduğunu, usulsüzlükler, yolsuzluklar ve kayırmalar olduğunu söylüyorsun.. Sayın Köse; eğer bir bildiğin var ise aha 15 dakikalık yolun ilerisinde Adliye var.. Git Savcılara anlat”…

Yahu Adnan Beker.. Hadi geç Murat Köse’yi…

Sizin Mansur başkanınızın sağ kolu, danışmanı, özel kalem müdürü olan Servet Avcı, Yeniçağ gazetesinde ki köşesinde; “Serpico” filminden yola çıkarak, Büyükşehir belediyenizde yolsuzlukların, usulsüzlüklerin hırsızlıkların olduğunu ve kendisinin de bu işlere karşı çıktığı için baskılara uğradığını ima etmemiş mi idi? 

Etmişti ve hiçbir karşı görüşte açıklamadı…

Hatta üzerine gelinmesinden sonra Belediyede ki bir şirkette ki görevinden istifa etmemiş miydi?

Siz, Murat Köse’den önce gidip, danışmanınıza, özel kalem müdürünüze; 15 dakikalık Adliye yolunu niye göstermiyorsunuz?

Korkunuz mu var?

Değerli okuyucular..

Murat Köse’nin verdiği bilgiye göre; şikâyetler üzerine Mansur Yavaş, “Serpico” Servet’i odasına çağırmış ve demiş ki;

“Servet bey, istifa edin lütfen”…

Serpico’da başkanına rest çekmiş ve istifa etmeyeceğini söylemiş..

Görüyorsunuz… Muhterem Cumhurbaşkanı adayının, danışmanına bile gücü yetmiyor…

Yetmez.. Neden mi?

Çünkü hiçbir zaman yönetmedi, sürekli birileri tarafından yönetildi..