* Hendek’teki fabrika 11 yılda dört kez patladı. Fakat bu fabrikanın sahibi kimlerden güç alıyorsa her patlamadan sonra yeniden açıyor! Sakarya’da insanların cenazeleri kalkmadan yemek verdiler, utanmadan sosyal medyada paylaştılar. Sizin yediğiniz yemek değil, insan eti"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yapılacak TBMM Başkanlığı seçimi öncesi grup toplantısında konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeminde seçimin yanı sıra Sakarya'daki havai fişek fabrikasındaki patlama ve çoklu baro düzenlemesi de var. Kılıçdaroğlu, düzenlemeyle ilgili yazdığı yazından dolayı TBMM tarafından hakkında suç duyurusunda bulunduğu SÖZCÜ yazarı Yılmaz Özdil'e destek verdi.
"Seversiniz sevmezsiniz, Türkiye'nin etkili gazetecilerden birisidir. Baro başkanlarına çıkarılan engeller, onların parlamentoya alınmaması üzerine bir yazı yazdı. TBMM'nin itibarını korumak hepimizin görevi. Meclis Başkanı'na sormak istiyorum: Meclis'in itibarı konusunda bu kadar duyarlıysan, 500 bin liralık rüşveti kimin aldığını neden sorgulamıyorsun? Sessiz kalanlar da ortaktır" dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle,
* Sakarya’da fabrikada patlama meydana geldi, yedi yurttaşımız hayatını kaybetti. Fabrika sicili temiz olan fabrika değil. Devlet ‘işçiler çalışabilir’ diye raporlar vermişti. Önlem almıyorsunuz, patlamalar gerçekleşiyor, insanlar ölüyor.
SİZİN YEDİĞİNİZ YEMEK DEĞİL, İNSAN ETİ
* Hendek’teki fabrika 11 yılda dört kez patladı. Fakat bu fabrikanın sahibi kimlerden güç alıyorsa her patlamadan sonra yeniden açıyor! Sakarya’da insanların cenazeleri kalkmadan yemek verdiler, utanmadan sosyal medyada paylaştılar. Sizin yediğiniz yemek değil, insan eti!
PATLAMADAN SONRA İLK ARADIĞI KİŞİ FABRİKANIN PATRONU
* Milletvekillerimiz bölgeye gittiler. Buradan bu fabrikada çalışanlara sesleniyorum. Adım gibi eminim bu iktidar bu olayı kapatmak isteyecektir. Erdoğan’ın patlamadan sonra ilk aradığı kişi fabrikanın patronu!
* Nasıl olsa Sakarya’da oyum çok yüksek, ben binerim sırtlarına diyor. Ama bu sefer öyle değil. Bu sefer Sakaryalı sahip çıkmasa da orada çalışan işçilere biz sahip çıkacağız. Sakarya’da ortada bir kaza yok, ortada bir iş cinayeti var. Haklarını arayacağız.
BAROLARA KIZIYOR ÇÜNKÜ…
* Yılmaz Özdil… Seversiniz sevmezsiniz, Türkiye’nin etkili gazetecilerden birisidir. Baro başkanlarına çıkarılan engeller, onların parlamentoya alınmaması üzerine bir yazı yazdı. Yazar, eleştirmiş. Baroların ne işi var TBMM’de diyor. Barolara kızıyor, çünkü TBMM’nin vesayet rejimi altında olduğunu biliyor.
SESSİZ KALANLAR DA ORTAKTIR
* TBMM, Yılmaz Özdil hakkında suç duyurusunda bulunuyor. TBMM’nin itibarını korumak hepimizin görevi. Meclis Başkanı’na sormak istiyorum: Meclis’in itibarı konusunda bu kadar duyarlıysan, 500 bin liralık rüşveti kimin aldığını neden sorgulamıyorsun? Sessiz kalanlar da ortaktır.
KORKUDAN TAZMİNAT DAVASI AÇAMIYOR
* Allah’ın kelamıyla dalga geçen adamı büyükelçi yaptınız! Bu sahtekar adam büyükelçi olduğu yerde camiye gidip reklam yapıyor. İbadette reklam olur mu? Allah’ı kandıracağını mı sanıyorsun? Bunlar AKP sıralarında milletvekilliği yaptı! Şimdi bu sahtekar, rüşvetçi adam, korkudan tazminat davası açamıyor. O yüzden üzerine gidiyorum.
"RTÜK BAŞKANI GÖREVLENDİRİLMİŞ ELEMAN"
Halk TV ve Tele1'e vatandaş doğruları öğrenmesin diye verilen cezalar. Onlar en zor koşullarda özgürlüğün en fazla sınırlandığı bir ortamda, namuslarıyla ve alınteriyle çalışıyorlar. RTÜK cumhuriyet tarihin en büyük cezasını veriyor Halk TV ve Tele1'e. Ne kadar baskı kurarsan kur sen gidicisin kardeşim!
Demirtaş, Osman Kavala neden içeride? Haksız yere içerideler. Olay bir yargılamadan tümüyle çıkmış iktidar dayatmayla içeride tutacaksınız diye.
Basın İlan Kurumu besleme basına kaynak aktaran bir kurula dönmüş durumda. Buradan Basın İlan Kurumu'nun yöneticilerine sesleniyorum; bu tirajları bağımsız bir denetleme kuruluna denetlettirin. Saraydan talimat almaları gerekir.
ATV hakkında 90 bin şikâyet geliyor ama bir tek dosya bile görüşülmüyor RTÜK'te. RTÜK Başkanı görevlendirilmiş eleman.
500 BİN LİRALIK RÜŞVET TARTIŞMASI
TBMM Başkanlığı, Yılmaz Özdil hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Sayın Meclis Başkanı'na sormak isterim.
TBMM'nin itibarı konusunda bu kadar duyarlıysan; Bu 500 bin lira rüşveti alan kimdir? Bunu merak ettin mi? O milletvekilleri 500 bin liralık rüşvetin tanığıyken hiçbir şey yapılmadığını bilmiyor musun?
Antalya Serik'teki rüşvete sessiz kalanların ortak olduğunu söylemedim mi? İtibarına düşkünsen çağıracaksın o milletvekillerini. Parlamentonun itibari dolayısıyla bu olayı soruşturacaksın.
EGEMEN BAĞIŞ'A: BU SAHTEKAR ADAM...
Ayakkabı kutusunda rüşvet alan adam çıkıp konuştuğunda siz hep beraber alkışlamıyor muydunuz? Hangi itibardan bahsediyorsun sen?
Yine bu kişi milletvekiliyken, her cuma makara bakara yazıyorum diyen adamı alkışlamadınız mı?
Allah'ın kelamıyla dalga geçen birine ne zamandar beri dindar deniyor. Bu sahtekar adam büyükelçi olduğu ilde gidiyor camiye oradan fotoğraf çekip reklamını yapıyor.
Vatandaş perişan halde. Çiftçi öyle, sanayici öyle, esnaf öyle, kimse önünü göremiyor.
Tarım politikası yok ülkede. Kim neyi ekecek, kaçtan satacak?
Kiraz üreticisinin dört liraya maliyeti var. Birinci sınıf olursa 5-6 liradan gidiyor. İkinci kalitenin fiyatı da 2.5 liraya gidiyor ve zarar ediyor.
Bu iktidar senin hakkın olan 175 milyar lirayı sana vermedi.
Son bir yılda 56 ilde 90 binden fazla esnaf kepenk kapattı. 81 ili alırsak 100 bin esnaf kepenk kapattı.
Bir esnafın dediği çok güzel; 40 yıldır bu devlete vergi ödüyorum, 40 gün bana bakmadı.
Türkiye'nin parası Londra'daki bir avuç tefeciye gidiyor. Türkiye Cumhutiyeti'nin ödediği faiz 48 milyon 703 bin dolar.
İki ihale çetesine gidiyor para. Dolarla ihaleler yapılıyor. Hangi mahkemeyi yetkili kılarsanız kılın CHP iktidarında o çeteliğe son vereceğiz.
Bu Haber 269394 Defa Okunmuştur