İstanbl'da partiler ve vatandaşlarla buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

Meclis'ten alınan yetkiler tek bir kişiye veriliyor. Meclis milli iradeyi temsil ediyor diyenler 'HAYIR' demeli.

Verdiğiniz yetkiyle muhtarlıkları kapatabilirler. Belediyeleri kapatamaz. Belediyeler yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerle ilgili yetki verilmemiştir.

Ekonomik ve sosyal haklarda kararname çıkarma yetkisi var.
Sorun Ali, Veli işi değildir. Sorun Türkiye'nin nasıl yönetileceğidir.

Yüzde 10 seçim barajını getiren darbeciler, savunan iktidar.

Herkesin çalıştığı ve hesap verdiği sistem: Parlamenter sistem.

Son 2,5 yıldır fiili başkanlık sistemi var. Ülkenin durumu daha mı iyi. Ekonomi daha mı iyiye gitti? TRT tarafsız yayın mı yapabiliyor? Gazeteci istediğni mi yazabiliyor?

Şimdi bu uygulama anayasal güvenceye kazandırılmak isteniyor.
Bu sistemde tek kişinin hatasının bedelini vatandaş öder.
Yeni seçilecek adam kul hakkı yerse ne yapacaksınız?

12 Eylül Anayasası elbette değişmeli. 2 önceki parlamentoda 4 parti 60 madde üzerinde anlaşıldı. Rahmetli Ecevit zaten 35 maddesini değiştirmişti. Sayın Davutoğlu'na söyledik, Sayın Yıldırım'a da söyledik. Darbe hukukunu değiştirelim, çağdaş bir anayasamız olsun dedik.

Bir partinin genel başkanı hakim tayin etsin mi?

18 maddenin içine yargınının 'bağımsız olmalı' kısmına yanına bir kelime eklemişler. 'Tarafsız olmalı' diye. Torba bir Anayasa. Bir maddede 30 madde birden değiştiriyorlar. Millete güvendiğimiz için Anayasa Mahkemesi'ne gitmedik.

Yeni modelde güvenoyu yok, 550 vekilden niye çekiniyorsunuz?

Yeni modelde demokrasi mi, tek adam rejimi mi istiyoruz? Bu kadar basit.

Başkanın kaç yardımcısı olacak? Kaç bakan olacak? Belli değil.

Dünyanın en az gelişmiş 20 ülkesi başkanlık sistemiyle yönetiliyor.

Önerilen düzende bir kişiyi kandıran devleti 24 saatte ele geçirir. Öyle 30 yıl kadrolaşmaya gerek yok