2012-2017 yılları arasında Irak’ın kuzeyinde 45’ten fazla petrol kuyusunu işgal eden Mesud Barzani, Habur Sınır Kapısı, Korek Telekom, doğalgaz-petrol gelirleri ve merkezi hükümetten aldığı payları şahsi servete dönüştürdü. Barzani’nin malvarlığının 55 milyar doları bulduğu belirtiliyor.
Mesud Barzani, İsrail ve ABD desteğiyle giriştiği 25 Eylül korsan referandumu sonrası Ortadoğu’nun en çok konuşulan figürü haline geldi.
Kürt asıllıIraklı eski bürokrat, Barzani’nin kendisi, oğlu, kardeşleri ve yeğenlerinden ibaret bir derebeylik düzeni kurduğunu ve göstermelik ihdas edilen Maliye Bakanlığı kurumuna rağmen tüm gelirlerin Barzani’ye ait şahsi hesapta tutulduğunu belirtti.
Hiçbir denetime tabi olmaksızın 1992 yılından buyana aşiretin olağünüstü zenginliğe sahip olduğuna dikkat çeken Iraklı eski bürokrat, Erbil’de insanların hayat standartı yıllar boyu sabit kalırken aşiretin gelirlerinin ise ters yönde büyüdüğüne dikkat çekti.
PARA HORTUMUNA İSYAN ETMİŞTİ
Erbil’de 2009-2014 yılları arasında kritik görevlerde bulunan eski bürokrat, ABD-İsrail kuklası Barzani’nin 55 milyar dolarlık kişisel serveti olduğunu söyledi.
Irak’ın kuzeyinde 2012-2017 döneminde 45’ten fazla petrol kuyusunu işgal eden Barzani’nin Habur Sınır Kapısı, Korek Telekom, doğalgaz-petrol gelirleri ve merkezi hükümetten aldığı payları şahsi servete dönüştürdüğüne işaret eden kaynak, bir dönem Maliye Bakanlığı yapan Rebaz Hamlan’ın bile sözkonusu yasadışı faaliyetlerden rahatsız olup isyan ettiğini hatırlattı.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nde Maliye Bakanlığı görevinde bulunan Hamlan’ın, ‘hükümete gelmesi gereken tüm paraların Barzani hesabına yatmasından’ dolayı ve kazanılan paranın altyapı yatırımlarına harcanmaması nedeniyle Barzani’ye karşı bayrak açtığını kaydeden bürokrat, “Barzani, kendi aşiretini zenginleştirirken bölge halkını 1991 öncesinden daha fazla fakirleştirdi” ifadelerini kullandı.
BİRÇOK ÜLKEDE YATIRIMLARI VAR
Barzani’nin Türkiye, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri , Kıbrıs ve İngiltere gibi ülkelerde ciddi yatırımları bulunduğunu dile getiren Kuzey Iraklı kaynak, aşirete direkt veya dolaylı bağlı şirketlerin denizcilik, lojistik/taşıma, gıda, madencilik, inşaat ve petrol ticareti başta olmak üzere birçok sektörde faaliyet yürüttüğü bilgisini verdi.
Eski bürokrat, Türkiye sınırındaki Habur ve İran’a açılan Başmak kapılarının aşiret için petrol kadar önemli gelir kaynağı olduğuna da işaret ederek “Erbil, bir mafya düzeni kurarak tüm kazanımları bir tek kişide topladı” diye konuştu.
AŞİRET DEĞİL BÖLGE HALKI KUCAKLANMALI
Erbil merkezli IKBY yönetiminde üst düzey bürokrat olarak 5 yıl görev alan kaynak, Barzani’nin 25 Eylül sonrası yaşadıklarını ‘büyük hasar bırakan deprem’e benzetti ve bundan sonra artçı sarsıntıların yaşanmaya devam edeceğini bildirdi.
Barzani’in alternatifi olarak büyütülen Lahor Talabani ile ilgili de konuşan eski bürokrat, “Irak kuzeyinde sistem ve mantık değişmeli; feodal bakış açısı yerine daha geniş tabanlı paylaşımı esas alan yöntem hakim olmalı. Çünkü bu model devam ettiği sürece Lahor Talabani de bir Öcalan ya da bir Barzani olacaktır. Bunun yerine vizyonu olan, aşiretini değil tüm bölge halkını kucaklayan kadrolar yönetime gelmeli” yorumunda bulundu.
Bu Haber 680600 Defa Okunmuştur