MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, CNN Türk'te Didem Arslan'ın canlı yayın konuğu oldu. Arslan'ın sorularını yanıtlayan Akşener, değişim sürecinde kararlı olduklarını söyledi.
19 Haziran Kurultayı ile ilgili sorulara "Başlangıcını ve çoğunluk var denilmesini divan kararını çağrı heyeti yaptı. Yer seçimi konusu da onların takdiri ile oldu." şeklinde cevap veren Akşener sözlerine şöyle devam etti:
"19 Haziranda tedbir kararı gerekçesi 3-2 çoğunluk yok ve Ankara merekezde yapmadınız diye tedbir verildi. 13 madde ile ilgili bir konu yok.
Çalıştığımız hukukçular ve diğer adaylarla dost olan hukukçularımızın önerisi ile bu değişiklikleri gerçekleştirdik. Bu işte kurt kuzu meselesi var, kurultayı yaptırmamak için başta iktidar güçleri olmak üzere bir dirençle karşı karşıya kaldık. Hukuka giriş dersini okumamış bir hukuk mantığı ile karşı karşıyayız. O bölgede kongre yapan ilk biz değiliz. Onlara göre sadece Çankaya’da kurultay yapılabilir.
BİN İMZA TOPLAYIN
Biz ikinci haftaya bırakabilirdik ama salt çoğunluk olması gerektiğini ve siyasi partiler kanuna gidilemeyeceğini hukukçularımız söyledi. Pek çok partiyi inceledik ve genellikle salt çoğunluğun kabul edilmiş olduğunu gördük. Bu iş yapamazsın demiyor ama bizim partimizde imza toplayabilirsin ama çağıramazsın diyor.
Anayasaya aykırı bir madde, "seçme ve seçilme hakkına" aykırı bir madde bu. Patilerin kapatılmasını zorlaştırmak için anayasa sadece tescil etme hakkı vardır karışma hakkı yoktur.
Genel Başkan isterseniz bin imza toplayın fark etmez demişti ama biz yine de topladık. Ben Üsküdar ilçesine üyeyim, beni ihraca gitmeden Üsküdar’ı feda edip üyeleri sıfırlarlar isterlerse tekrar üye yapmazlar biz bunu değiştirdik.
Herkesin canı istediği gibi ihraç edemeyeceği bir tüzük değişikliği düzenledik. Bu maddelerin değişme hakkını bize tüzüğümüzün 66. maddesi vaaz ediyor biz de ona göre yaptık.
Bizim asıl kongremiz 15 Mayıs'taydı. Bu kararı Gemerek ve Tosya mahkemeleri engelledi. Buna karşılık Ankara 2. İcra Mahkemesi hâkimi bu kararı kaldırdı ve o gece telefonlar işledi, bu ayıptır. Sayın Bozdağ ne yaptı ne etti müdür hâkimin kararını kaldırıldı.
Bunun sebebi ise biz MHP olarak oy kaybettik ve ben adaylığımı açıkladığımda çıktım dedim ki, "başbakan olacağım". Türkiye’de siyaseten sağ kalmış tek kadın politikacıyım. Milletimiz bunu değerlendirdi ve yüzde 25’lik bir beklenti oluştu. Üzeri bizim çalışkanlığımıza kalmış. Böyle olunca dün Bahçeli için ağıza alınmayacak sözler söyleyeneler şimdi diren Bahçeli diyor.
DÜNÜN MAZLUMLARI BUGÜNÜN ZALİMLERİ
Dünün mazlumları bu günün en büyük zalimleri oldu. Türkiye'de adaleti sıfırladılar. Ben bunu, bu yılan hikâyesinde gördüm. AKP'den yana olanlar hep kazanır duruma gelmiş.
Biz tedbir kararı yüzünden araftayız. Genel Merkez 10 Temmuz'da kurultay ilan etmişti ve seçimli kurultay yapılacak denilmişti. Bu Bahçeli sözüdür denilmişti. Biz de aynı tarihe kurultay aldık. Tedbir kararının kaldırılması lazım yâda kongrenin iptal edilmesi lazım. İptal edilse iş tekrar çağrı heyetine döner ve 15 gün sonra tekrar yapılır. Sayın hâkimin söylediği söz ise "ben bu dosyayı okumam, yerime gelen okusun" dedi ve yine aynı hâkim görevlendirildi. Bizim kurultayımızda değişen maddeler havada kaldı, o maddeler için verilecek kadar netleşmeden ilçe kongreleri başlatılmaması için tedbir başvurusunda bulunacağız.
Çankaya hiç yapmadığı bir şey yapıp YSK’ya gitti. YSK toplandı ve bu iş bizim işimiz değil dedi ve bu arada tedbir geldi. YSK’nın karar vermesine 10 dakika kala divan eli ile Sayın Genel Sekreter'in imzasıyla çekildi. Bu durumda biz tekrar ortak hareket etme kararı aldık. Ben MHP'nin iktidar olabileceğine inanıyorum. İktidar olmak şart değil diyenlere sorarlar "ne için oradasınız" diye."
ALTERNATİF BAYRAMLAŞMA YOK
"Alternatif bayramlaşma değildi. 8 aydır aynı ekmeği paylaştığımız arkadaşlarımızla Ankara'daki ofisimde bayramlaşma geleneğini yaşatmak için bir bayramlaşma istedim. Çok fazla duyurmadan diğer Genel Başkan adayı arkadaşlarıma da teklif ederek bir yer kiraladım. Fakat birdenbire alternatif bayramlaşma olarak görüldü bu. Ki ben siyasi bayramlaşma da yapsam kimi ilgilendirir. Son gece bir genel başkan yardımcısının tehdit içerikli twiti yayınlandı ve ben bayramlaşma saatini değiştirdim, inatlaşmamak için. Ben onların bayramlaşmasına gitsem "siz provoke etmek için geldiniz" derlerdi.
200 kişi beklediğim bayramlaşma 2000 kişini geldiği bir bayramlaşmaya döndü. Sayın Bahçeli bu bayramlaşmaya baskın verdirdi. Bu iş başka türlü olamaz. Genel Başkanın bilgisi dışında 5 Ülkü Ocağı başkanı bir araya gelip böyle bir şey yapamaz."
BELGESİ OLAN YARGIYA VERSİN
"Ben bu Fethullah Gülen işinden bıktım. Ben bir siyasetçi olarak eğer Fetullah Gülen veya bir başkası ile siyaseti yürütebilmek için irtibat kurmuşsam bu ahlaksızlıktır. Ben Bahçeli'ye sesleniyorum, elinde böyle bir belgesi varsa ve yargıya vermiyorsa suçtur. Belgesi yoksa ispat etmekle zorunludur. Hakkımda bunları söyleyip de ispat etmeyeni müfteri ilan ediyorum. Bu konuda yazan çizen herkesi mahkemeye veriyorum. Siyasetçi milletine güvenir ve onunla yola çıkar. Kimin elinde bilgi varsa savcılığa versin ve gerekli işlemler başlasın."
ERCİYES ZAFER KURULTAYI
"Dördümüze birden davet geldi, kendi aramızda konuştuk oyladık ve katılma kararı aldık. Genel Merkez bu kurultayı kaldırdı ve parti dışı bir şey oldu."
İmza süreci ile sorulan soruya "İmzaları bu sefer beraber topluyoruz, bir önceki seferde tek metin üzerinden ayrı ayrı imza toplamıştık. Delegemizin iradesini muhafaza edip etmediğini göreceğim bir imza süreci olacak bu. Bir hukuk heyeti kurduk ve adaylar olarak mutabık kaldık, bütün illerde ortaklaştığımız bir süreç başlattık." dedi.
"Şart olsun ki tek başıma da kalsam mücadelenin arkasındayım" diyen Akşener, "Korku duvarının yıkılmasının sağlanmasında kararlıyım. İktidarın bir Türkiye tasarısı Kahire mantığı üzerinedir. Sayın Cumhurbaşkanı 3 milyon Suriyeli vatandaşlık verelim dedi. Ben göç yaşamış bir aile çocuğu olarak onları incitmek istemem bu yüzden her zaman "milli irade" diyenleri referanduma davet ediyorum.
Bu kadar insanı nüfusa alırsanız demografiyi değiştirirsiniz ve sınırına Kürdistan'ı kurdurursunuz. Esed, Esad kardeşimiz olacak gibi görünüyor. Biz bu bölgede abilik istiyorsak bu insanların vatanına dönmesini sağlamalıyız. Burada okul iş veremediğiniz çocuklar ilerde kriminal suçlu durumuna dönüşecek." dedi.
GİTMİYORUM, KAÇMIYORUM
İhraç sürecine de değinen Akşener "İhracım hukuken mümkün değil. Gitmiyorum, kaçmıyorum, mücadeleye devam ediyorum. Yeni parti iddialarını herkes sordu bana ama asla yapmayacağım benden kurtulamayacaklar. Bana bakanlık teklif edildi, kabul etsem şuan Başbakan yardımcısıydım. O gün onlar için değerli politikacıydım, Türkeş kolay yoldan Başbakan oldu ben bunu ona incitmek için söylemiyorum. Şimdi "reisçi" medya bana hakaret yağdırıyor. Ben Sayın Bahçeli'nin önerisi ile 8 sene Meclis Başkanlığı yaptım kendisine teşekkür ederim ama şimdi nedense işler değişti. 139 hakaretini saydım fakat Bahçeli'ye kızgın değilim, ağabey gibi gördüğüm bir insandır saygısızlık yapmam, yaptırmam" dedi.
İKTİDAR OLACAĞIZ
"İlk seçimde yüzde 25 ile iktidarı sarsar, arkadaşlarımla birlikte iktidar oluruz" diyen Akşener "MHP Genel Başkanı seçildiğimizde başlayan iktidar süreci bizim çalışkanlığımıza bağlı. Erken seçim ihtimali görmüyorum, AKP'nin oy oranında düşüşler var. Ben hayatımda hiç bir zaman MHP'nin baraj altı kalacağına inanmadım.
Bu güne kadar Türkiye'de hiçbir siyasi parti yasa değiştirecek hiçbir adım atmadı. Siyasi partiler yasamız çok otoriterdir, bu yasaya göre genel başkan değişimi imkânsız. Biz ilk defa demokrasi için değişim talebinde bulunuyoruz. Bunu da yapsa yapsa bizimkiler yapar. Aynı gün 7 gazetede 20 yazar hakaret etti, ölmüş anneme sövüldü, dini bütün geçinen insanlar olmayacak hakaretlerde bulundu bana." dedi.
ÜLKÜCÜLER SOKAKLA TARİF EDİLEMEZ
Akşener sözlerine şöyle devam etti: "Ben merkez sağda politika yaptım o dönemde de Ülkücü olarak bilinen bir insandım. Ülkücüler sadece sokaklardan çekilmiş diye tarif edilen bir çerçevenin içine hapsedildi. Bu doğru bir tarif değil, her birimize hakarettir bu. Biz 15 Mayıs'ta iktidarın TOMA'larla barikat kurduğu bir alanda 6 saat bekledik ve kimsenin burnu kanamadı. 80 öncesi yaşanan dönem ayrı şu anki dönem farklı, hangi ülkücü birinin yolunu çevirip bir tokat atmış? Sokaktan çekilmiş ülkücü tarifini reddediyorum, ülkücü sokakla tarif edilemez. Ülkücü hareketin mensuplarının adaletin tesis edilmesi gerektiğine dair inançları vardır."
"Değişim isteyen Milletvekilleri durumu meclise taşımak istiyor" diyen Meral Akşener, "Mecliste basın toplantısı düzenleyip medyada yayarak durumu canlı tutarlar. Mecliste mesai çok önemlidir, orada ki insanları tercihe zorlamamak için çok dikkat ettim. Meclis grubunun büyük çoğunluğu bu durumdan rahatsız. Oktay Vural benim eski arkadaşımdır. Zaman zaman fikir almak için danışmak için aradım" dedi.
Bu Haber 1333358 Defa Okunmuştur