GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
En büyük ekonomi doktoru bence yaşamını çok, çok kıt imkanlarla sürdürme savaşı veren insanlardır..
Acı gerçeği en iyi tahlil eden bu kesimdir..
Ve orta ekonominin lokomotifi olan küçük esnaf bitti..
Birileri edebiyatlar yapıyor, “şu kadar destek veriyoruz, elinden tutuyoruz” falan.. İnanın hepsi yalan ve siyasi edebiyat..
Hani denilir ya… “Mezara girmeme lüzum kalmadı. Ölmeden, öldürdün beni”..
İşte küçük esnaf şuan bu anları yaşıyor.
Devletin ilgili kurumlarının istatistik rakamları ortada.. Her gün yüzlerce esnaf vergi dairelerine kapanma kaydı yaptırıyor..
Yüce devletimiz… Hani sen babamızdın? Baba evladına kıyar mı?
Değerli okuyucular..
Bakın ben de Basın mensubu olarak bir esnaf statüsündeyim.. Yani Haber Sitemiz devletin vergi dairesine kayıtlı olarak faaliyet gösteriyor..
Dedim ya yaşayan, gezip, gören bilir dertleri..
Pandemi dönemi ve esnafa yardım edebiyatı sürekli yapıldı.. Sadece şiir ve gazel..
Kimlere yardımlar yaptınız arkadaş? Biz de esnaf olarak bu yardımları niye görmedik, alamadık?
Belli ki destek yardımı yaptığınız esnafları seçtiniz..
Değerli okuyucular..
Ben esnaf olarak bu güne kadar yüce devletimizden; parça, parça 3 bin lira destek aldım.. Başka yok..
Bunu da bir kısmını defalarca Cumhurbaşkanlığı CİMER’e şikayet etmemden sonra alabildim.. Öyle ya; “esnaf” diyorsunuz, ben de esnafım arkdaş..
Devletin bankaları… Geç… Tefeci gibi esnaf seçiyor.. Eğer devletin bankası faaliyette bulunan bir esnafa şartlar yüklemeden 25-30 bin lira vermiyorsa, veremiyor ise bu iş bitmiştir..
Değerli okuyucular..
Bakın, artık ülkemizde devlet bankaları ve özel bankaları ayrımı yok… Hepsi birbirleri ile acayip paslaşıyorlar..
Hepsinin şartları ve faizleri hemen, hemen aynı..
20 gündür uygulanan şartlara ve vurdumduymazlığa bizzat şahit oldum..
Bakın devlet esnaftan ne istiyor? Vergiye kayıt, Esnaf sicile ve ilgili esnaf odasına kayıt.. Ve hepsine para harcıyorsun..
Götürüp, esnafa destek olacağını ileri süren devlet bankalarına evraklarını veriyorsun..
Görevli inceliyor… “Ooo .. Sen de daha küçüksün, biraz gelişte gel” diyor.. Ve destek kredisi vermiyor..
Hadi büyüme savaşı veriyorsun… Gidip diyorsun ki; “Ben belirli süreyi geçirdim, hadi bana destek kredisi ver”…
İnceliyor.. Sana 25-30 bin lira destek kredisini verecekse başlıyor şartları saymaya..
Banka notları iyi olan ve kredi de Bin 200 puanı olan birisini kefil istiyor..
Yahu bu krizde hangi ortadireğin kredi puanı yüksek veya yerinde duruyor..
İyi, kötü banka taksitlerini ödemişsin ama bazı taksitlerini geç ödemişsen… Hemen kara listedesin..
Değerli okuyucular..
Bu keşmekeşleri birçok esnaf arkadaş anlatıyordu tabi ki ben inanıyordum ama derin vahametini hissetmiyordum, taa ki bende esnaf olarak bunlara tanık oluncaya dek..
Bakın benim zaten devlet ve özel bankalara da öyle ahım- şahım borcumda yok.. Hepsini toplasan 25- 30 bini geçmez..
Bunun önemli bir kısmını da kayıt yaptırdığım Esnaf Kefalet Kooperatif vasıtası ile aldım..
Geç te olsa taksitlerini ödüyoruz..
Gezmeye başladık hem devlet, hem de özel bankaları..
Hepsi aynı şiiri ezberlemiş.. “Puanın düşük, bilançonuzda zarar var ise veremeyiz”…
Ve bu gezide yüzlerce küçük esnafa rastladım…
Televizyonu açıyorsun… Ülkeyi yönetenler ve Ekonomi ile ilgili bakanlar acayip destek edebiyatı yapıyorlar..
Demek ki bunlar “desteğin” anlamını bilmiyorlar..
Ey idareciler.. “Destek” şartsız olur.. Sen küçük esnafın önüne birçok şart koşarsan, nasıl alsın?
Sizin saydığınız şartlara sahip küçük esnaf varsa zaten o esnafın destek kredisine ihtiyacı yoktur..
Sahi sizler hangi uzmanlarla çalışıp, hizmet veriyorsunuz?
Devlet bankası ama özel banka kafası ile esnafa yaklaşım sergiliyorsunuz..
Değerli okuyucular..
Bizler gibi garibanlardan aldıkları vergileri, hastanelerde “hasta garantisi”, havalimanları ve köprülerde “yolcu garantisi” verdiği holdinglere milyarlarca doları havadan veren bu yüce devletimiz bakın gariban vatandaşa ve küçük esnafa hasta iken bile zerre merhamet etmiyor ve acımıyor..
Şimdi yazacaklarımın aksini ileri süren tek bir yiğit ülke yöneticisi var ise ben her türlü cezaya razıyım..
Hasta gariban zaten şuan aylarca hastanelerden randevu alamıyor..
Aile doktoruna gidiyorsun.. Muayenesinden sonra sana bir “beyaz” kağıda ilaç yazıyor..
Eczaneye gidiyorsun… Bilgisayarına bakıyor, kontrol ediyor..
Diyor ki; “Sen SGK’ya katılısın ama primini veya prim taksitlerini ödemediğin için sana “katkı payı ile” ilaç veremiyoruz.. Getirdiğin bu beyaz reçeteye göre ilaç veririz ama ilaçların tüm parasını ödemek kaydı ile”..
Diyelim ki aile doktorun 3-5 ilaç yazmış… Paran da yoksa o an… Alamıyorsun…
Haa sen, çok hastaymışsın, ağrıların varmış.. İnanın devletin umurunda bile değil.. İstersen git evinde öl…
İşte sosyal devlet…
Evet.. Acı gerçekler bunlar… Sayın ilgili bakanlar…
Hem kendim, hem de tüm esnaflar adına gerçekleri görüp, yazdım…
Gerisi hepinizin vicdanına …
Anladınız değil mi? Kuru destek edebiyatları ile faturalar ödenmiyor, ilaç alınmıyor…
Bu Haber 130716 Defa Okunmuştur