Milliyetçi Hareket Partisi'nde aylardır süren olaylı kurultay toplandı. Çağrı heyeti, 752 imza toplandığını açıkladı. Divan için iki liste çıkınca delegeler tepki gösterdi, adaylar arasında anlaştı. Tüzükte yapılması planlanan 14 değişikliğin 13'ü kabul edildi. MHP yönetimi ise imza veren delegelerin 495'te kaldığını iddia etti.
Adaylardan Koray Aydın ve Sinan Oğan biri dışında değişikliklerden haberleri olmadığını dile getirdi.
Kurultayla yapılması planlanan 14 değişiklik oylandı. Tüzüğün 13 maddesinde değişiklik yapılması kabul edildi.
Bunlar arasında 7 Haziran'dan sonra işlenen disiplin cezalarının kaldırılması ve 10 Temmuz'da büyük kongrenin yapılması maddeleri de var.
Eğer çoğunluk sağlanamazsa seçimli kurultay 17 Temmuz'da yapılacak.
“GENEL MERKEZ BİR HUKUK SÜRECİ BAŞLATACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR”
MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, “Bugün getirilen çok sayıda tüzük değişikliği elbette ki her birisi için ayrı ayrı mahkemeyi beraberinde getirebilir” dedi.
MHP Genel Başkan Adayı Oğan, kongrenin ardından açıklamada bulundu. Daha kısa ve öz bir tüzük değişikliğinin yapılmasının gerekliliğine vurgu yapan Oğan, “Bunu yaptığımız takdirde bu tür Gemerek mahkemelerinin önünü kesmiş olurduk. Bugün getirilen çok sayıda tüzük değişikliği elbette ki her birisi için ayrı ayrı mahkemeyi beraberinde getirebilir. İnşallah genel merkez yapmaz bunu. Ama genel merkezimizi de az çok tanıyoruz. Dolayısıyla da genel merkez bir hukuk süreci başlatacak gibi görünüyor” açıklamasında bulundu.
'ŞİDDETLE KARŞIYIZ'
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Adayı Koray Aydın, "Buradan kim seçilirse başbakan olacak. Kitlelere bu yayıldı ve kabul edildi" dedi.
Koray Aydın, MHP Tüzük Kurultayı'ndan sonra gazetecilere açıklama yaptı. Aydın, "Meral Akşener'in yanındaki arkadaşlar ve avukatları tüzük değişiklikleri ile ilgili olarak bilgi vermekten kaçındılar. Biz buradaki tüzük maddelerini burada gördük. Halbuki hangi maddelerin değiştirileceği konusunda daha önce çalışma yapılmıştı. Onlara uygun olarak hukuk dilinin oluşturulması, hata payının ortadan kaldırılması ve mahkemeye düşebilecek ve iptale neden olabilecek olayların ortadan kaldırılması için takım çalışması zorunluydu. Ama bunun yapılmaması temel eksiklik. Delegeyi gördünüz, birlik istiyor. Ama delegenin bu iradesi üzerinden 'ben yaptım oldu' mantığıyla hareket eden zihniyetle karşı karşıyayız. Şiddetle karşıyız" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Merkezi'nin kurultayı mahkemeye taşıması ihtimaline ilişkin soruya cevap veren Aydın, "Burada temel olan, kongrenin toplanma ana nedenlerinden bir tanesi 'kongrelerde seçim yapılamaz' maddesinin değiştirilmesiydi. Bağımsız olarak oylandı. Genel Merkezimiz 10 Temmuz'da kongre kararı aldığını söyledi. Genel Merkezimizin üstten aşağıya doğru 10 Temmuz'la ilgili ilan asılıyor. Gazetelerde 10 Temmuz'da kongre yapılacağına dair ilanlar veriliyor. Tahmin ediyorum bundan geri dönüşün olmadığını düşünüyorum.
Kurultay geçersiz sayılamaz. Noter nezaretinde yapıldı. Bunun geçersiz olacağını düşünmek hukuken mümkün değil. Aynı tarihe, saate karar aldık. Genel Merkezimiz bütün Türk halkına orada yapacağını ilan etti. Arkadaşlarımıza kapılarımızı açacağız. Türkiye'nin geleceği ile ilgili karar alacağız. Mahkemenin karar verdiği, Yargıtay'ın onadığı kongreye nasıl 'hukuksuz' dersiniz. 'Hukuksuz' söylemini buraya katılımı düşürmek için söylenen siyasi manevra olarak görüyorum. Genel Merkez'de oturan arkadaşlarımız bu kongrenin hukuki olduğunu bilecek olgunlukta arkadaşlarımızdır.
Bu belki de bugüne kadar Türkiye'de yapılan kongrelerin en hukukisidir. Buna MHP kongresi olarak bakmıyorum. MHP üst kurul delegelerinin inisiyatif aldığını düşünüyorum. Bu kararı biz aldık ama sadece biz kullanmadık, bütün partililerin kullanabileceği bir içtihat ortaya çıktı. Dolayısıyla Siyasi Partiler Yasası, Dernekler Kanununun özellikle parti genel merkezine ve parti liderliklerine tanıdığı imkanların kurultayın gerçek sahibi delegelerin oylarıyla yerle bir edilebileceği, ortadan kaldırabileceğini göstermesi bakımından büyük bir demokrasi sınavından Milliyetçi Hareket Partisi ve onların üst kurul delegeleri yüz aşkıyla çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Kurultaydan çıkan genel başkanın başbakan da olacağını iddia eden Aydın, "Buradan kim seçilirse başbakan olacak. Kitlelere bu yayıldı ve kabul edildi. Kendimin seçileceğini düşünüyorum. Kendimi Türkiye'nin başbakanı olarak görerek diyorum ki; Cenab-ı Allah bana nasip ettiğinde Siyasi Partiler Yasasını, Dernekler Kanununu, medeni hukuktaki bu işle ilgili ne kadar kanun maddesi varsa, onları tek tek gözden geçirileceğini, insanı köleleştiren, düşünme yeteneğini ortadan kaldıran ve üretkenliğe dayalı tartışma ortamını körleten maddelerin ayıklanması bütün siyasi partilerin önünü açacaktır ve birbirini anlama, dinleme, kabullenme kültürünün oluşmasına katkı sağlayacaktır. Başbakan olursam ilk yapacağım iş bu olacak" dedi.
Bu Haber 2372837 Defa Okunmuştur