GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
www.haber2000.com
Ülkücülere kara çamurlar atan yüzsüz Bahçeli’nin; AKP’ye gözle görülür şekilde yağlar yakıp, ‘imdat, velinimetinizi kurtarın, yardım edin” şeklinde ki her mesajının ardından, AKP yanlısı medya da bu ilkesiz ve omurgasızlara öyle gazlar veriyor ki sormayın..
Bunlar; ilkesiz, omurgasız oldukları kadar da ahlak ve hukuk fakiri olduklarını da kendi oyunları ile ispatladılar.
Şimdi de AKP’nin desteği ile iki ilçe mahkemesinden göstermelik kararları aynı anda çıkartarak, hukuki terim oyunları ile tabanda ve kamuoyunda algı yaratma ve akılları sıra zaman kazanma peşindeler.
BAKIN HUKUK FAKİRLERİ NE YAPMIŞLAR?
Şimdi bir Savcı ve mahkeme oyunu hikayesini kısaca anlatacağım..
12 Eylül Askeri Darbesi sonrası hepimiz Mamak Askeri Cezaevi’ndeyiz.. Herkes ne ile suçlandığını ve İddianamede neler yazıldığını merak ediyor.
MHP ekibine hukuki kumpaslar hazırlayan Kenan Evren, Uğur Mumcu ve göstermelik Askeri Savcı Nurettin Soyer ; 2 Bin sayfalık iddianame hazırlamışlar..
İddianamede ki isimlerin yüzde 80’nin idamları isteniliyor..
İddianame de; MHP ve Ocak seminerlerinde ki konuşmalardan, yazışmalardaki ifadelerden; kendilerine göre kelimeler cımbızlayıp, bu kelimeleri bir araya getirerek bir ölüm mangası, bir çete yaratmışlar..
Rahmetli Başbuğ duruşma öncesi bu iddianameyi okuyunca çıldırıyor ve kumpası anlıyor..
Derken duruşma geldi, herkes cımbızlanarak yan-yana getirilen ifadeleri ve suçlamaları ret etti ama dinleyen kim?
Adamlar zaten iddianameyi hazırlarken aynı zamanda kararlarını vermişler.. Yargılama formalite, kamuoyuna karşı göstermelik adalet tavrı..
Türkeş; Savcı Nurettin Soyer’i duruşmada bağırarak ikaz etti ama kukla savcı dinlemeyince, rahmetli başbuğ da o sinirle elinde ki 2 bin sayfalık MHP iddianamesini kaldırıp, savcı Soyer’in yüzüne fırlattı..
Bu oyunu niye anlattım*
Şimdi Bahçeli ve ilkesiz ekibi aynı tarzda oyunlar ile ülkücü iradeye ve MHP misyonuna, yaslarda ki bazı ifadeleri cımbızlatarak, hukuki kumpaslar hazırlarmışlar..
Nasıl mı?
Gemerek ve Tosya ilçe başkanlarına Olağanüstü Kongrenin durdurulması ve işlemlerine tedbir konulması istemi ile dava açtırıyorlar. Tabi, birilerinin yardımları ile..
Açtıkları davanın gerekçelerinde deniliyor ki; “Delegelerin Seçme ve seçilme hakkı, alınan karar ile tehlikeye düşmüştür, Yargıtay incelemesi sonuçlanıncaya kadar, Olağanüstü kongre işlemlerinin durdurulması”
Her ne hikmetse; yetkisiz mahkemelerin aynı anda çıkardıkları bu kumpas kararlarının içeriği de aynı.
Şimdi; yok hükmünde ki bu karar ile kamuoyunda algı fırtınaları estirerek kafa karıştırıp, zaman kazanıp, bir yerlerden gelecek mucize destekler ile Yargıtay’dan ‘durdurma’ kararı çıkartma rüyasındalar.
Peki; bu hukuk fakirleri, kendilerine göre ‘durdurma’ dedikleri bu yetkisiz kararları hangi maddeye göre aldırmışlar?
Medeni Hukuk yasasının 25. Maddesine göre..
KİŞİLİĞİ SALDIRIYA KARŞI KORUNMA MADDESİNİN MHP KONGRESİ İLE NE ALAKASI VAR, HUKUK FAKİRLERİ
Bu alicengizlerde, Askeri savcı gibi madde fıkralarının içinden işlerine gelecek kelimeleri cımbızlayarak, kendilerini ve karar veren mahkemeleri yetkili göstermişler.
Sığındıkları 25. madde, kişilik hakları ve saldırılarına karşı koruma fıkralarını içeren madde.
Yani; bir kişinin, bir kişinin kişilik hakkına hukuka aykırı olarak saldırması karşısında, Hukukun alacağı koruma işlemlerini anlatan madde.
24 ve 25. Madde, biri birlerini tamamlayan madde olduğu gibi, bunlar 25. Maddenin son cümlesinde ki ifadelerini cımbızlayarak, kişinin haklarını korumak adına ‘bulunduğu yerde dava açabilir’ vurgusu ile mahkemenin yetkili olduğu imajını vermeye çalışmaktalar.
25. madde içinden cımbızladıkları, “Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir” ifadesinin MHP kongresi ile ne alakası var? Yargıtay’ın varlığını çiğneyecek yetkiyi; hangi hakim kendisinde buluyor?
İşte ‘durdurma’ dedikleri Kararı aldırdıkları O madde. Sizler okuyun da, MHP Kongresi ile ne kadar ilgili olabileceğine karar verin
MADDE 24.- Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.
2. Davalar
MADDE 25.- Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
Davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.
Manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; miras bırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.
Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.
Bu Haber 4203946 Defa Okunmuştur