İYİ Parti lideri Meral Akşener; “Hiçbir ülkede bir cumhurbaşkanının, demokrasi yarışına katılmış olan ve kendisine, partisine rakip olan vatandaşlarını; ne hain, ne de terörist olarak ilan etmemiştir.. Maalesef bu demokrasi ayıbı Türkiye’mizde gerçekleşmiştir. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ayıbın mimarı olmuştur.. Bu tanımlamanın şakası bile ülke birliğimiz adına çok tehlikeli bir söylemdir” şeklinde tepkisini göstermişti.
Partili cumhurbaşkanı Erdoğan ise Akşener’in bu değerlendirmesine çok sinirlenmiş ve miting meydanlarında;
“Bu kadın, bu bayan, Meral hanım” ifadelerini sıralayarak,
“Bu hanımefendi haddini aşmıştır, ateşle oynuyor.. Kendisini uyarıyorum, şuan cezaevlerinde günlerinin dolmasını bekleyen çok kişi var, kendisinin de başına gelebilir” demesinden sonra,
“Bu sözlerinin bedeli ağır olacak.. Kendisi milletvekili de değil, kaçacak yeri de yok. Savcılığa veriyoruz, bedelini ağır şekilde ödeyecek” şeklinde tehditkâr sözler sarf etmişti.
İYİ Parti lideri Meral Akşener ise Erdoğan’ın cezaevine gönderme tehdidine “rest çekerek, “hodri meydan” demişti..
MİLLET İTTİFAKININ KEÇİÖREN İLÇESİ HUKUKÇU BELEDİYE BAŞKAN ADAYI AV. GÜÇLÜ ŞENEL : “ERDOĞAN, MİTİNG MEYDANINA DARAĞCI KURARAK; AYNI ANDA HEM SAVCI, HEM HAKİM, HEM DE İNFAZ MEMURU GÖREVİNİ ÜSTLENMİŞ VE HUKUK DEVLETİNİ AÇIKÇA KATLEDİP, MEYDANA GÖMMÜŞTÜR”
CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi yönetimi ile seçmen tabanı Erdoğan’ın, Akşener’i; “cezaevine gönderme tehditline” karşı sert tepki göstererek, kamuoyunda “Hepimiz Akşener’iz” şeklinde destek kampanyası başlatılmıştı.
Türkiye’nin bir numaralı gündemi haline gelen bu olayı, MİLLET İTTİFAKI’nın, Keçiören ilçesi Hukukçu Belediye Başkan adayı Av. Güçlü Şenel’e; “Demokrasi, Hukuk ve Hukuk devleti anlayışı adına nasıl değerlendirdiğini” sorduk..
Av. Güçlü Şenel, Partili cumhurbaşkanının, Türkiye’nin tek kadın siyasi lideri Meral Akşener’i alenen, Yargı camiasına talimat verir şekilde cezaevine gönderme tehditti ile tavırlar sergilemesinin; “Hukuk devleti” anlayışının tamamen iflas ettiğinin en bariz delili olduğuna işaret ederek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü;
“Bizlerde Keçiören halkı ile birlikte Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener hanımın yanındayız.. Parlamento sistemini sayısal güç birliği ile yok edip, ‘Parti Devleti’nin kurulmasını sağlayanlar, Türkiye’de ki ‘Hukuk devleti’ ilkesini de ne yazık ki bizzat katledip, meydanlara gömmüşlerdir.
Artık; AK Parti’ye oy veren ve Devlet Bahçeli’nin yanında olan insanlarımızda; Hukuk devleti ilkesinin yıkıldığını ve yerine talimatlarla işlemler gerçekleştiren ‘bağımlı yargı’ düzenin kurulduğuna, Hukukun değil de, üstünlerin hukukunun geçerlilik kazandığına vicdanen inanmaktadırlar.
Parti devleti anlayışı; ekonomiyi çökerttiği gibi, Hukuku, adaleti de katletmiş, toplumumuzun tedirgin halde yaşamasına sebep olmuşlardır..
Parti devletinin başı bu mantıkla miting meydanlarına darağacı kurarak; aynı anda hem savcı, hem hakim, hem de infaz memuru görevini üstlenip, partisine, kendisine ve ortağına muhalif olanları; istediği an cezaevine gönderebileceği mesajını alenen vermiştir..
Türkiye’de adaleti, hukuku ve kardeşlik anlayışını yok edip, korku imparatorluğu kuran, AKP iktidarı ve şahsi ortağının; Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’i cezaevine gönderme tehditti ile Hukuk devletini çökerttiklerinin, yerine ise kendi talimatları ile hareket eden ve bundan sonra da şahsi talimatlarına uyacak bir yargı düzeni kurduklarının, Adalet mekanizmasını yıkıp, yok ettiklerinin en bariz delili olmuştur.
Merak ediyoruz, bundan sonra ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ diye nasıl ifade kullanabileceklerdir?
İşte asıl beka tehlikesi bu anti-demokratik anlayış ile oluşmuştur..
Parti devleti sisteminin millet nezdinde kısa zaman içerisinde çöktüğünü ve yerle bir olduğunu gören iktidar ve ortağı panikle, telaşlara kapılıp, despot uygulamalarla yerel seçimlerde; halkın bu anti-demokratik sistemi onayladığı intibasını vermek adına her yolu mubah saymaktalar..
Yüce Türk milleti artık kirli ve karanlık siyaset uygulayanların maskesini düşürmüştür.. Vatandaşımız; yerel seçimde sandıkta bunlara tarihin en ağır ihtarını da verecektir…
Bizler; hiç tereddüt etmeden “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyebiliyoruz ama Millet İttifakını; hainlerle, teröristlerle işbirliği yaptığı çamurunu atanlar, kendilerini baş milliyetçi ilan edenler, “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyemiyorlar..
Yüce Türk milletinin huzurunda; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hazinesinden 76 Bin lira maaş alan ve ailesi ile birlikte sarayda yaşayan Erdoğan’a çağrı yapıyorum..
Yok öyle rabia işareti gösterip, milleti kandırmaya çalışmak ..
Yiğitseniz, çıkıp milleti tehdit ettiğiniz ve hain ilan ettiğiniz o miting meydanlarında “Ne mutlu Türk’üm diyene” vecizesini yüksek sesle söyleyin de görelim..
Hodri meydan ...”
Bu Haber 629722 Defa Okunmuştur