GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
15 gündür Türkiye’de her kafadan bir ses çıkıyor, önüne gelen ahkâm kesiyor. Ne adına? İslam adına, yani din adına.
Ahkam kesilen konu; “Müftüler de bundan sonra nikah kıysın/kıyacak”..
Bu öneriyi kim verdi?
İçişleri Bakanı, Nüfus İşlerinde yaptığı bazı değişiklik önerilerine bunu da eklemiş..
Gerekçesi de; “Nikah işlemleri hızlansın, ‘dini nikahını’ da yapmak isteyen vatandaşlar, aynı mekanda bir taşla iki kuş vursunlar…
İşte burada kesin olan iki şey var…
BİRİNCİSİ; Sayın Bakan, ya bile-bile ve kurnazca bu öneriyi veriyor?
Burada bile, bile kurnazlık nedir? İslam dinimizde ve hiçbir Hukuki zeminde yeri olmayan “Dini nikah” veya “İmam nikahı” çıkarılacak yasa ile resmileştirilmeye çalışılıyor..
Yani; İslam’da dini nikah veya imam nikahı vurgusu ve zorunluluğu yoktur..
Bakın, bu güne kadar kıyılan sözde imam nikahlarının yüzde 98’i hep kötü niyetle kullanılmıştır..
Evlendirilmek istenilen Kız veya erek 18 yaşın altında olduğu ve resmen evlenemedikleri için bu kılıf uydurulmuştur… Yüzbinlerce çocuk gelinler, bu kötü niyetin esridir.
Örf ve adet etkisinde kalanların, modern çağa ayak uydurmak istemeyenlerin “din” adına başvurdukları aldatmaca bir yöntemdir..
İKİNCİSİ; Cumhuriyetle yönetilen Devletimizin Sayın İçişleri Bakanı böyle bir öneriyi Meclise veya kamuoyuna sunmadan önce, Diyanet İşleri Başkanlığına veya Diyanet İşleri Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığına yazı yazıp;
“İslam dininde İmam nikâhı veya dini nikâhın var olup-olmadığını, din adına kişilerin zorunlu kılınıp-kılınmayacağını” sorması lazımdı.
Diyanet’in Din İşleri Yüksek Kurulu, geçmişte defalarca bu konuda açıklama yapmış ve “İslam dinin de dini nikah olmadığını, inanların zorunlu kılınmadığını, bu ibarenin toplumda örf ve adetlerden kaynaklandığını” belirtmişti.
Evet.. Şimdi dinimizde bile olmayan ve birçok istismarlara yol açacak “Dini nikah” önerisi eğer meclisten geçer ise resmen Kanunlaşmış olacak ama aynı zamanda da Anayasaya aykırı çıkarılmış bir yasa olacak..
Anayasa’nın 174/4. Maddesi bu konuda kimlerin nikah işlemlerini yapacağı konusunda resmen emiri vermiştir.
Peki; Din konusunda ortaya atılan ve yapılan tartışmalar, neden kaynaklanıyor?
Sıkı-sıkıya bağlı olduğumuz Dinimizin detaylarını bilmediğimiz için..
Bunu çok iyi bilen birileri de bizleri uyutuyor, uyutmaya çalışıyor, siyasi çıkar malzemesi olarak kullanılıyor, din tacirliği yapılıyor.
Diyanetin “Görmez” başkanı emekliye ayrılmadan önce bu tartışma kamuoyunda başlamıştı ama “Görmez başkan” bunu da görmedi ve bu konuda bir yorum yapmadan çekip-gitti..
Aslında konuşması ve fetva vermesi lazımdı..
Bari şimdi Diyanet yetkilileri, özellikle Din İşleri Yüksek Kurulu çıkıp bu konuda ki net fetvasını kamuoyuna açıklamalıdır..
İslam’da dini nikah şartı var mı, yok mu?
Ayrıca; Evlilikler zerinde ki dini temennilerin de resmi mekanı yoktur… Her yerde Evlilikler üzerinde hayırlı temenniler içeren dualar edilebilir, dileklerde buluna bilinir.
Birbirimizi kandırmayalım.. Kimse Allah adına konuşamaz..
Dini nikahın kılındığı yer, Kilise'dir, kılan da Papazdır..
Bu Haber 887149 Defa Okunmuştur