NAMIK KEMAL ZEYBEK yazdı
KABUS ..
Umman Sultan’ı Kâbus bin Seyd El Ebu Seyd, Güney Kıbrıs’a Alasia adlı 61 metrelik bir gemi hediye etmiş. Gemi Güney Kıbrıs Rumlarının ilk açık deniz karakol gemisi olarak görev yapacak.
Bu gemi savaş gemisidir.
Gemiyi veren Müslümanların sultanlarından Kâbus adlı bir sultandır.
Siz hala İslam Dünyası diyenlerden değilsinizdir umarım…
Ülkemizde Sünni-Eş’ari Nakşi kökenli iktidarı devirmek isterken casusluk yaptığı ve terörist ruhu taşıdığı ortaya çıkan Sünni-Eş’ari Nakşi kökenli darbecilerden sonra kim “din bizi birleştirir diyebilir ki”
Öte yandan bu sultan Umman Devletinin Başkanıdır.
Sultan Kâbus aynı zamanda ülkenin Başbakanıdır.
Hem de Dışişleri Bakanıdır.
Yetmez!
Hem de Savunma Bakanıdır.
Geriye dişe dokunan ne kaldı?
Sultan Kâbus Umman’ın bir de Maliye Bakanıdır.
Kabus gibi değil mi?
Bize ne mi?
Bizi iki yönüyle çok yakından ilgilendiriyor.
Birincisi Sultan Kâbus’un Güney Kıbrıs Rumlarına verdiği savaş gemisinin teslim töreninde konuşan Savunma Bakanı Fokaides “Kıbrıs’ın ne coğrafyasına ne de düşmanları değişmeyecek” diyerek Türkiye’ye gözdağı vermeye çalıştı.
İkincisi Kabus gibi…
Bu günlerde ülkemizde bir anayasa değişikliği halka sunulacak. Cumhurbaşkanına verilen yetkilere bakıyorum da Sultan Kâbus daha demokratik kalıyor.
Halk yanılır da “evet” derse Cumhurbaşkanı bütün bakanlıkların bakanı olacak. Partisinin (artık hangi partiyse) Genel Başkanı olacak. Bütün Milletvekillerinin atayanı olacak. Kendisini yargılayacak Anayasa Mahkemesi üyelerini de atayacak.
Hakimler Savcıların (artık yüksek olmayan) kurulunu da atayacak.
Yasa da çıkaracak, Yasama Meclisini de canı isterse dağıtacak.
Kabus gibi diyeceğim de bu kabustan da öte.
Sonucun ne olacağını öğrenmek isteyenler Alev Alatlı’nın Kabus adlı romanını okusunlar. Artık roman mı gelecek bilim kurgusu mu her neyse
Gelelim şu HAYIR-EVET meselesine
Açıkça söylemek istiyorum.
Bu iş HAYIR-EVET oylaması değil.
Oylanacak olan HAYIR mı ŞER mi oylamasıdır.
ŞER’in anlamı bu günlerde evet olmuştur.
HAYIR’ın zıddı ŞER’dir.
HAYIR hayırlı olacaktır.
Türkiye’yi Sultan Kabus’un Ummanı yapmak istemeyenler HAYIR demelidir.
Not: Biliyordum du şu Kabus’un anlamına bir de Kubbealtı Sözlüğünden bakayım dedim.
Kabus: Uykuda basan sıkıntılı ağırlık, karabasan, Etkisi insanın bütün benliğini kaplayan sıkıntılı dehşet verici hal.
SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ KÂBUS
Kâbus, Alev Alatlı’nın Schrödinger’in Kedisi adlı Irmak Romanlarının birincisi…
Sultan Kâbus ki Umman Devletinin hem Sultanı hem Başbakan’ı hem Dışişleri Bakanı hem Maliye Bakanı hem Milli Eğitim Bakanı hem de Savunma Bakanıdır. Anlaşılan Güney Kıbrıs Rumlarının da savunma işlerine bakıyormuş ki onlara 61 metrelik bir savaş gemisi bağışlamış. Böylece dinler arası diyalogun güzel bir örneğini vermiş. Ne var ki Müslümanlar da Hıristiyanlar da ‘İbrahimi dinlerden’ değil mi? Yaşasın İslam dünyası…
Yine demiştim ki şimdilerde de ülkemiz de anayasayı değiştirip bir Sultan Kâbus bulmak için halk oylaması var. Bizim ki Ummanı da geçen bir Umman… Aman aman aman… Aman deyim sakın yanılıp da HAYIR’dan ayrılıp şerri seçmeyin. Bu anayasa değişikliği denilen YETKİ YASASI’nı onaylarsan ey halkım, neler olacağını Alev Alatlı’nın Kâbus adlı kitabında bulabilirsiniz demiştim.
Gerçi Kâbus’un kendisi de okumayı sevmeyenler için Kâbus gibi 704 bet… Daha birinci cilt…
Okumayı sevmeyenler Alev Alatlı’yı okusunlar, o kadar vakti olmayanlar için Kâbus’dan örnekler vermek isterim..
Önce belirtmeliyim ki bu kitabın ilk yayını 1999 yani daha ortada ne AKP var ne de RTE… Bugün ki Anayasa Değişikliği Oylamasını ise kimsenin hayal etmesi bile olacak iş değil.
Dolayısıyla Alev Alatlı’yı kimse suçlamaya kalkmasın sadece okusun.
Kâbus eski Türkiye- yeni Türkiye çelişkisi temelinde kurgulanmış.
Eski Türkiye (hala) bugün ki Türkiye.
Yeni Türkiye de ise devletler var.
- Doğu Trakya Cumhuriyeti
- İstanbul Eyaleti
- Salihan Devlet (Güneydoğu Marmara)
- Yeni Horasan Cumhuriyeti ( İç Anadolu)
- Land Of Knıdos (Güney Batı Anadolu)
- Attelia Countig ( Antalya ve çevresi)
- Kingdom Of Kapadokia (malum)
- Vikingland ( Samsun ve çevresi)
- Pontus Princedom (malum)
- Y.M.H.C. ( Baş Şehri Edessa)
Bu yeni Türkiye de bir ULU PİR var ki her şeyin etkili ve yetkilisi… Hayır, C. Başkanı değil, ULU PİR.
YENİ DÜNYA DÜZENİ bu TÜRKİYE’nin egemen dünya görüşüdür.
YÜCE PİR, Tekleşmiş Varoluştur.
YÜCE PİR, Tekleşmiş Dünyadır.
YÜCE PİR, KOALİSYON’dur.
YÜCE PİR, YENİ DÜNYA DÜZENİ’dir.
YÜCE PİR, Ekonomik Akıldır.
YÜCE PİR, Tek Yoldur.
YÜCE PİR, Hocaların Hocasıdır.
YÜCE PİR, Mutlak Teslimiyettir.
Halk hep bir ağızdan bunu tekrarlar:
Yüce Pir, Mutlak Teslimiyettir.
Yüce Pir, Mutlak Teslimiyettir.
Yüce Pir, Mutlak Teslimiyettir.
Okurken dalmışım, düşümde halkı gördüm, alanlarda toplanmış bağırıyorlardı:
C. BAŞKAN, Mutlak Teslimiyettir.
C. BAŞKAN, Mutlak Teslimiyettir
C. BAŞKAN, Mutlak Teslimiyettir
Korku ile uyandım neyse ki KÂBUS’muş.
Kâbus adlı romana bakmayı sürdürüyoruz. Hep birlikte yapılan virtlerden birisi de şöyle,
‘ Kindar, kindar, kindar, kindar, kindar…’
Bu sözü de bir yerlerden hatırlıyor musunuz?
Roman böyle korkutucu anlatımlarla sürüp gidiyor. Ama bu kapkaranlık karamsarlığın ortasından birileri çıkıyor. Bununla eski Türkiye’yi geri getirmek isteyenlerdir Umanları da eski Türkiye’nin Milli Marşı’nın ilk kelimesidir. KORKMA!
Doğrusu Alev Alatlı bu romanı ve bugünler ile ilgili ne düşünür bilmiyorum. Ama oda bilir ki sanat ürünleri ortaya çıkıncaya kadar sanatçınındır. Ondan sonra artık halkındır.
Alev Alatlı bu yazımı okursa ne düşünürse düşünsün ben onun kitabının başına koyduğu sözlere can ve gönülden katılıyorum,
PARMAĞIMA DEĞİL İŞARET ETTİĞİME BAKIN
Bu Haber 1361645 Defa Okunmuştur