GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular…
Hayatta en nefret ettiğim; nankör ve vefasız kişilerdir.
Nankörlüğün, vefasızlığın ve karaktersizliğin partisi olmaz..
Bana göre; nankörlüğün, vefasızlığın karşılık anlamı, “kahpeliktir..”
Menfaatin olduğu sürece iyi, sonra elinden bazı şeyler alınınca kaka…
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz.. Meral Akşener ve arkadaşları MHP’den kopup, İYİ Parti’yi kurduklarından sonra önlerine yargı kararı seti çekilmişti..
Partilerini kurmuşlardı ama seçme giremiyorlardı..
Tek bir kurtuluşları vardı..
20 milletvekilleri olur ise, mecliste grup kurarak, seçime girme haklarını elde edebiliyorlardı..
Ama İYİ Parti’nin 5 milletvekili vardı… Çaresizlerdi.. Artık tüm ümit yolları kapanmıştı..
Ne oldu?…
Sayın Kılıçdaroğlu, çok büyük tepkileri göğüsleyerek; 2018 yılı Nisan ayında, CHP’nin 15 milletvekilini partisinden istifa ettirip, İYİ Parti’ye katmıştı..
Ve İYİ Parti’nin seçime girmesi garantilenmiş, siyasi geleceğine çok büyük katkılar sağlanmıştı..
Evet Değerli okuyucular..
İYİ Parti ve tüm kurmayları; şuan ki siyasi varlıklarını çok rahat bir şekilde sürdürmelerini; CHP’ye, özellikle Sayın Kılıçdaroğlu’na ve hatta çok büyük fedakarlıklar sergileyerek, partilerinden istifa edip, İYİ Parti’ye geçerek, siyasi nefes sağlayan fedakar 15 milletvekillerine borçludurlar..
Bu yüzden; İYİ Parti ve mensupları üzerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin çok büyük bir vefası vardır..
Haa bu büyük fedakârlığın vefasını Sayın Meral Akşener yüreğinde taşıyor mu?
Hem de çok saygılı ve sağlam bir şekilde taşıyor..
Değerli okuyucular…
Bu geçmiş tarihi olayı anlatmamım nedeni; İYİ Parti içinde bu vefayı ayakları altına alıp, CHP’ye çok ağır hakaretler eden, nankör bir İYİ Parti milletvekilini ve yediği naneyi sizlere aktarmak…
Bu nankör ve vefasız zat; kendisi Trabzonlu ama İYİ Parti İstanbul’dan milletvekili yaptı..
Tabi CHP; 15 milletvekilini İYİ Parti’ye aktarmasa idi bu zat ve partisi seçime giremeyecekti ve kendisi de milletvekili seçilemeyecekti..
Ve bu zat… Kendisini her fırsatta rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşı olarak lanse ediyordu..
Bizler de bu yüzden bu zat’a; mesleğimiz gereği destekler veriyorduk…
Bu zat’ı, Meral hanım da bu siyasi duygusundan dolayı İYİ Parti’nin meclis grup başkan vekili yaptı…
Sonra iç hesaplaşmalar neticesinde görevden alındı ve kendisine bu kez yurtdışında ki Türklerin koordinasyonundan sorumlu olan Genel Başkan yardımcılığı verdi..
Sonra bu zat… Birden bire CHP ve Kılıçdaroğlu’nun kendilerine sağladığı süper imkanların vefasını unutarak, CHP’ye ve liderine iğneler vurmaya başladı..
Ve haddini de aşarak; “yahu İYİ Parti olmasa idi, CHP bu kadar oyu alamaz ve belediyeleri çıkaramazdı” gibi böbürlenmeler ortaya attı..
Ve Meral hanım bu zat’ı Genel Başkan Yardımcılığı görevinden aldı..
Biz o sıralarda Meral ablaya Yavuz Ağıralioğlu’nu yine görevden aldığı için sitemler eden yazı ve haberler yapmıştık..
Meğerse Meral abla çok, çok haklı imiş… Bu yüzden hakkını helal etmesini rica ediyorum..
Biz de bu zat’ı adam sanmıştık ama adam değilmiş..
Dedim ya… Vefayı bir anda çeşitli menfaatleri elinden alınınca, çiğneyip, kendisine ve etrafına fedakârlıklar, vefalar sergileyen kişi ve kuruluşlara ağır hakaretler eden ne adamdır, ne de ahlaklıdır..
İnsanı sırtından vurmaya yeltenen kalleştir, karaktersizdir, siyasi cambazdır..
Şimdi bu Yavuz Ağıralioğlu; hem İYİ Parti’de durup siyaset yapıyor, hem de İttifaklarının en büyük ortağı CHP’ye ağır hakaretler etmeyi sürdürüyor..
Partinin ve kendisinin şuan ki siyasi varlıklarını CHP’ye ve özellikle Sayın Kılıçdaroğlu’na borçlu olduğunu unutan bu nankör Yavuz, geçenlerde bir YouTube kanalına katılıp, nankörlüğün çıtasını yükseltti..
Program sunucusu Armağan Çağlayan, yakın geçmişte CHP için sarf ettiği; “biz olmasaydık, CHP hiç bir şey yapamazdı, Ankara’yı, İstanbul’u alamazdı” ifadelerinin hala geçerli olup, olmadığını sorunca, ahlak sınırlarını da aşarak şu cevabı verdi;
“Sağ kesimde; CHP'ye duyulan siyasi alerjinin İYİ Parti sayesinde esnedi ve İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin alınmasında İYİ Parti'nin büyük etkisi oldu..
Bizim klasik sağcılar şöyle bir duygu taşır: CHP'ye rüyasında oy verdiğini gören sağcı gusül abdesti alır. CHP'ye karşı duyulan siyasi alerjiyi Tayyip Bey avantaja çevirmeye çalışır.
Yani klasik bir CHP'li ile İstanbul'u Ankara'yı alamazlardı”..
Hakarete, cahilliğe ve nankörlüğe bakın..
Yahu Yavuz… Sen ne ayakmışsın arkadaş?
“Bizim sağcı” dediğin kesim kim, kimler?
Gerçi ben senin bu güne kadar “Ülkücüyüm” dediğine hiç denk gelmedim..
Hadi diyelim ben atlamışım, yanılıyorum… Yahu sen hangi hakla; Ülkücülere, milliyetçilere; “sağcı” hakaretini yapıştırıyorsun?
Haddini bil Yavuz, haddini?
Bak ben 12 Eylül askeri darbesinde tutuklanıp Mamak cezaevi kapısında kayıt yapılırken, tam 21 tokat yedim ama asla “sağcıyım” demedim..
Diğer Ülkücülerde hiçbir zaman mahkemelerde sağcı olmayı kabul etmediler..
Ve yahu bu ne ahlaksızlık arkadaş?
Ne demek? “Bizim klasik sağcı; gece rüyasında CHP’ye oy verdiğini görse, kalkıp gusül abdesti alır”..
Çok nankörmüşsün Yavuz Ağıralioğlu, çok…
Ve sana bu ifadelerinden dolayı tepki gösterenlere de “ilkesiz troller” diyorsun..
Asıl ilkesiz ve ikiyüzlü siyaset sergileyen sensin Yavuz…
Sen kendini ne sanıyorsun?
Sen olmazsan, İYİ Parti’de, CHP’de çökecek mi sanıyorsun?
Eğer CHP’yi içine sindiremiyorsan, istifa et kardeşim.. Kime ne gözdağı veriyorsun?
CHP'ye borçlu olduğunu unutan; NANKÖR, KAREKTERSİZ Siyasetçi.. BİZ DE SENİ ADAM SANMIŞTIK AMA ADAM DEĞİLMİŞ SİN YAVUZ.. GÖ–KTÜRK TUNÇTÜRK yazdı →>>> >> CHP'ye ye rüyasında oy veren sağcı gusül abdesti alır' görseli olabilir" />
Bu Haber 195672 Defa Okunmuştur