GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Önce şu; “Matbu haberciler” ifademin ne olduğuna açıklık getireyim..
Bu “Matbu haberler” olayı genelde Mansur Yavaş ile Melih Gökçek arasında cerayan eden karşılıklı sözlü göndermeler neticesinde yaşanıyor..
Belediyeden birileri; bir haber metni yazıyor, gönderiyor Sözcü, Yeniçağ, Cumhuriyet gazetelerine, onlardan da Oda Tv, Gerçek gündem, halk tv gibi ortak düşünce de ki haber siteleri, gönderilen metni noktası, virgülüne dokunmadan, yorum yapmadan, ana fikir çıkarmadan, başlık değiştirmeden, yaptıkları haberlerde “pişti” oluyorlar..
Bu habercilik anlayışı aylardır devam ediyor..
Kimse yanlış anlamasın, “niye Mansur Yavaş’ı destekliyor sunuz?” gibi müdahale fikrimiz yok, zaten demokratik düşünce adına olmazda..
Habercilikte elbette ki çeşitli görüşler ve tutulan saflar vardır, olacaktır da..
Ama her ne hikmetse bize zaman, zaman birileri müdahalelerde bulundukları gibi, hakaretler yağdırıyorlar..
Haberin kutsal olduğu unutulduğu gibi, yorumu da hür olarak yapmıyor, ellerine verilen metin içeriğini Matbu evrak gibi yayına koyuyorlar..
Bunlara bakarsan büyük haberciler, büyük Gazeteler, önemli yazarlar falan …
Mesela geçen hafta Ankara Büyükşehir Belediyesinin iş makinaları bir köy yoluna asfalt döküyor…
Koskoca Sözcü gazeteci haberin fotoğrafı üzerine aynen şu yazı notunu eklemiş;
“Aaaa, Ankara’da Belediye varmış”…
Sanki Mansur Yavaş’tan önce ne belediye ne de asfalt döken Belediye Başkanı yokmuş.. Vah, vah ..
Tabi aynı haber yine aynı başlıkla ve aynı Matbu içerikle diğer yayın organlarında …
Şimdi bunun adı habercilik mi Allah aşkına?
Sizin alayınız robot musunuz? Komutla mı yönetilip, haber yapıyor sunuz?
Yahu kardeşim; Mansur Yavaş’ın döktürdüğü asfaltlar, Melih Gökçek’in, Ankara’nın her alanına döktürdüğü asfaltların milyarda bir zekatı bile olmaz..
Tabi ki asfaltta dökecekler, yolda yapacaklar.. Niye Belediye Başkanı oldular?.. Bölgeye ve bölge halkına hizmet için..
“MATBU HABERCİ” ROBOTLAR İŞBAŞINDA …
Gelelim, ayrı bir çok gülünç “Matbu habere”..
Evet, gerçekten çok gülünç bir “Matbu haber” ..
Geçen hatfa biliyorsunuz Allah’ın takdiri büyük ölçüde yağmur yağdı ve İstanbul’da birçok bölge sular, seller altında kaldı..
Tesdüf bu ya.. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’da yağmurdan 2 gün öncesi ailesini Bodurm’a tatile göndermiş.. Yağmur yağmadan öncede kendisi Bodruma’a gitti..
Tabi İstanbul’u seller götürürken, İmamoğlu’nun Bodurum’da tatilde olması; birçok kesimde olduğu gibi, CHP ve İYİ Parti tabanında da tepki ile karşılandı..
Şuan görevde olmasa da çok aktif siyaset yapan Ankara Büyükşehir eski Başkanı Melih Gökçek, İmamoğlu’nun, sel sırasında ki tatiline gönderme yaparak;
“Ben 23 yıllık başkanlığım sırasında 15 günlük tatil yapmışımdır…Sel var, daha dün, bu gün iki. Ekrem İmamoğlu senin görevinin başına olman lazım” şeklinde iyi niyetli mesaj veren twitler attı..
Tabi İmamoğlu’da hemen cevap verdi ve “Ben tatile gitmedim, Bodrum’da tatilde olan ailemi görmeye gittim” savunması yaptı..
Yanlış kardeşim… Seçim sırasında seninle meydanları gezen eşin de, İstanbul sel altında iken seninle birlikte İstanbul’da olmalı idi.. Noktaaaa..
Haa senin Trabzonda’ ki köyünde olasalar amenna… Ama tatil cenneti Bodrum’dalar ve bildiğim kadarda hala oradalar..
Hemen yine Ankara Büyükşehir Belediyesinde ki birileri, Gökçek’in bu çıkışı karşısında; Melih Gökçek’in 1995 ila 2018 yılları arasında yurt dışında 425, yurt içinde ise 222 gün izinli göründüğünü ifade eden bir yazıyı gönderiyorlar.
Yani, “Ben 23 yılda 15 gün tatil yaptım” diyen Melih Gökçek’in 23 yılda 647 gün tatil yaptığı imasını verip, algı yartma taktiği uyuguladılar
İşin en gülünç tarfı da; gönderilen bilgi yazısında; verilen bu rakama; “haftasonu ve bayram izinleri dahil değil” denilmiş..
Yahu resmi tatil günleri, yani “Cumartesi, Pazar günleri de Melih Gökçek, Belediye gitmemiş” yazıp, suçlasaydınız bari..
Ve dikkat edin …
Belediyeden gönderilen yazıda “Yurt içi ve yurt dışı 647 gün ‘İZİN’li” ifadesi kullanılıyor..
“Tatil” ifadesi yok.. Zaten kullanamazlar.. Böyle bir tatil günleri yok ki …
Bakın elbette ki Gökçek’in de, İmamoğlu’nun da insan olarak tatil hakları var…
Ama “Ankara sel altında iken Melih Gökçek şurada tatildeydi, ailesi ile keyif çatıyordu” diyemiyorlar, diyemezler.. Çünkü Gökçek’in böyle bir mantıksız ve umursamazlık anı yok, hiç olmamış..
Melih Gökçek aynı zamanda uluslararası iki önemli kuruluşunda yıllarca başkanlığını yaptı..
Örneğin bunlardan birisi de; “Avrupa ödülü alan Belediyeler Birliği”..
Defalarca yurt dışı toplantılar oldu.. Tabi ki Melih Gökçek gidecek o toplantılara..
Yasalar gereği; Gökçek giderken, Belediyeden “görevli” resmi izinli olarak ayrılmış oluyor..
Yine yurt içinde katıldığı toplantılarda, seminerlerde, gezilerde aynı şekilde “görevli” resmi izinli olarak gitmiştir..
Ayrıca, ANKA Park yapımı öncesi yine Sayın Melih Gökçek, en iyisini yapmak için çeşitli ülkelere görevli gitmiştir.. Bunlarda “görevli” resmi zin olarak resmiyette geçer..
Yani zeka özürlü birileri; “resmi izinli, görevli” ifadesi ile “keyif tatili” üzerinde kavram kargaşası yaratarak, alığı oluşturma ve intikam alma taktiği hevesinde olmuşlardır..
Melih Gökçek, dinleme tatili yaptığı günleri niye hatırlamasın? Veya hakkı olan şeyi utanarak niye gizlesin?
Zaten kendisi de diyor ki; “Ankara Büyükşehir Belediyesinden, kamuoyuna aktarılan günlerin detaylı dökümanını istedim.. ‘İzinli” denilen günler zaten görevli olduğum günler”..
Bakalım Ankara Büyükşehir Melih Gökçek’in bu istemini yerine getirecek mi ama hiç sanmıyorum..
Eğer doküman gönderirler ise Melih Gökçek, “Matbu habercileri” rezil eder.. O yüzden göndereceklerini sanmıyorum
Bu Haber 736130 Defa Okunmuştur