GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ekibinin; TOGO Kulelerinin inşası sürecince Sinan Aygün ile yapılan birden çok yaptıkları görüşmeler neticesinde tartışmalar yaşandığı gibi, birçok ta iddialar ortaya atılmıştı..
Mansur Yavaş ve ekibi bu süreçte TOGO kuleleri ile ilgili hiçbir işlem yapmamaları adına CHP eski Milletvekili Sinan Aygün’den “25 milyon lira” okul yaptırma parası adında talepte bulunmuşlardı..
Bunu; Mansur Yavaş, bazı canlı yayınlarda itiraf edip, “rüşvet değil, arkadaşlar istese, istese okul yaptırma parası istemişlerdir” demişti..
Sinan Aygün ise bu istenilen meblağı vermeyince, Mansur Yavaş ve ekibi başladılar TOGO kulelerinin yapımı süreci ile ilgili çeşitli olumsuz iddialar ortaya atıp, birçok işlemlerle ruhsat iptali, inşaatı mühürleme ve yıkım kararı alma işlemlerini bile yaptılar..
Değerli okuyucular…
Sorunca birileri kızıyor, alevleniyorlar..
Ee kardeşim, mademki size göre imara aykırı bir yapı ortada var ise, hukuksuz bir işlem var ise; neden sözde okul yaptırma parası olarak 25 milyon lira istiyorsunuz?
25 milyon lirayı aldığınızda bu imar aykırılığını hangi kitaba uyduracaktınız?
Sinan Aygün’e; aldığınız para karşılığında ne belge veya makbuz verecektiniz?
Meçhul….
Ve süreçte karşılıklı davalar açıldı… Av. Mehmet Ali Alan’da o sıralarda Ankara Büyükşehir Belediyesinin sözleşmeli Avukatı idi..
Ankara Mimarlar Odası da TOGO Kuleleri inşaatının durdurulması için Ankara Büyükşehir Belediyesi aleyhine dava açmıştı..
Tabi bu davada aynı zamanda Sinan Aygün’de müdahil olarak katılmıştı..
Ve dava sürecinde belediye ile karşı karşıya değil de, mimarlar Odasının iddialarına karşı ortak savunma içinde idiler..
Av. Mehmet Ali Alan, özel iş yaşamında aynı zamanda Sinan Aygün’ün de Avukatı idi..
Mansur Yavaş’a göre; Mahkemenin TOGO kulelerinin plan iptalinin yürütmesinin durdurulması kararını, Mehmet Ali Alan’ın; Belediyenin avukatı olarak kendilerine vermeyip, saklama suretiyle, istinaf mahkemesine yapacakları itiraz sürelerini kaybetmişler ve örtülü olarak Sinan Aygün’e destek vermişti..
Oysa ki gerçek şu idi… Mahkeme kararını hem Av. Mehmet Ali Alan, hem de resmi olarak görevlendirdiği Avukat kızı Hicran Alan, Belediyenin Hukuk müşavirliğine delilli şekillerde ibraz edip, bilgilendirmişlerdi..
Av. Mehmet Ali Alan, Mansur Yavaş’ın basın ve görsel medya yolu ile yaptığı suçlamaları ret edip, kendisine ve mesleğine iftira atıldığını, kararın hemen Belediyeye ibraz edildiğini vurgulamıştı..
Peki, gerçek böyle iken, Mansur Yavaş neden “Mahkeme kararını bizden saklayıp, kulelerin inşaatını gizlice kat, kat çıktılar” iddiasını sürekli gündemde tuttu?
İşledikleri çok büyük bir skandal üzerindeki dikkatleri dağıtıp, başka bir yöne çekip, kendilerine “ortaklaşa kumpas kurulduğu” algısını yaratmak ve dürüst siyasetçi görünümünü algılamak için…
Neydi bu dikkatleri üzerinden çekmek istedikleri skandal işlem?
Önce “TOGO kulelerinin emsal planları imara aykırılık teşkil ediyor” diye gözdağı verip, sonra da iddia ettikleri aykırılığı ortadan kaldırmak için, Sinan Aygün ile pazarlıklar yapıp, 25 milyon lira para istemeleri idi..
Bunun adına da “Okul yaptırma hibesi” diyorlardı..
Yahu Mansur başkan… Madem ki bir mahalleye veya sizin göstereceğiniz bir yere okul yapılacaktı, bıraksaydınız Sinan Aygün yapsaydı..
Okulu; ister 5 milyon liraya, isterse 30 milyona yaptırırdı… Size ne kardeşim?.. Sizin istediğiniz hayır için bir okul değil mi?
Ama amacınız başka idi, bu hayır işini çeşitli yollarla gasp etmek, çıkarlar sağlamak..
Değerli okuyucular…
İşte bu andan itibaren hesaplaşmalar başladı..
Mansur Yavaş TOGO Kuleleri ilgili birçok kararlar aldırttı, Sinan Aygün cephesi ise; Mansur Yavaş ve Belediye hakkında birçok davlar açtılar..
Sinan Aygün’ün; Mansur Yavaş ve ekibinden bazı isimler hakkında açmış olduğu “irtikâp” suçu şikayeti devam ettiği gibi, Mansur Yavaş ve Belediye hakkında açmış olduğu; “hak kaybı” tazminat davaları sürmekte..
Mansur Yavaş şimdi sık, sık aldığı encümen karları ile hala haklılık algıları oluşturma peşinde..
Peki, “Mahkeme kararını bizden sakladı, hukuk ki hakkımızın kaybolmasına neden oldu, Sinan Aygün’e örtülü olarak destek verdi” şeklinde iftiralara uğrayan Av. Mehmet Ali Alan ne yaptı?
Mansur Yavaş hakkında savcılıklara “iftiradan, hakaretten” suç duyurularında bulunup, Mansur Yavaş hakkında soruşturma açılmasını talep etti..
Tabi Mansur Yavaş’ta, yine kamuoyunda dürüst algıları yaratmak adına Av. Mehmet Ali Alan hakkında soruşturması açılması için Adalet Bakanlığına başvurdu.
Adalet bakanlığı inceledi.. Tüm işlemlerin hukuka ve usule uygun olduğuna karar verip, Mansur Yavaş’ın taleplerini ret etti..
Mansur Yavaş, bu kez Adalet bakanlığının kararına itiraz edip, İdare mahkemesine dava açtı…
Oradan da ret cevapları aldı…
Ve Ankara 3. Bölge İdari Dairesi belgeler üzerinde yaptığı son incelemelerde ise 2022/ 1688 sayılı kararı ile şu kesin cevabını verdi;
“Verilen kararların usul ve Hukuka uygun olduğu gibi, Avukat Mehmet Ali Alan hakkında da soruşturma açılmasına izin verilmemesi kararında da Hukuka aykırılık bulunmadığına kesin olarak karar verildi”
Tabi bu Hukuki kovalamaca sürecinde; basın yolu ile günlerce iftiralara uğrayan Av. Mehmet Ali Alan’ın; Avukatları Yuşa Emir Ağan ve Av. Hicran Alan boş durmuyordu..
Mansur Yavaş’ın verdiği her beyanat ve söyleşi sonucunda, Savcılıklara suç duyurusunda bulunup, Mansur Yavaş hakkında soruşturma açılması ve cezalandırılması taleplerinde bulundular..
Evet değerli okuyucular..
Artık; Ankara 3. Bölge İdari mahkemesinin vermiş olduğu kesin bir karar var..
Bu kesin karardan önce Avukatlar Hicran Alan ve Yuşa Emir Ağan’ın Savcılıklara çeşitli tarihlerde Mansur Yavaş hakkında verdikleri suç duyurusu dilekçeleri üzerine, Ankara Savcılığı da; İçişleri bakanlığına yazı yazarak;
“Mansur Yavaş hakkında soruşturma açılıp, açılmaması” konusunda bilgi istedi…
Öte yandan; Av. Mehmet Ali Alan’ın avukatlarının 3. İdari mahkemenin vermiş olduğu kesin kararını da yeniden Savcılığa ibraz ettikleri öğrenildi..
Ve verilen dilekçede şöyle denildi;
“Şüpheli Mansur YAVAŞ, müvekkili yıpratmak, hedef göstermek, işlemediğini bildiği bir suçu işlemiş gibi göstermek, onun hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla suç isnadında bulunmuştur.
Beyanlarının tümü gerçek dışı olup müvekkilin kişilik haklarına saldırı mahiyetindedir. Mansur YAVAŞ, Ankara 12. İdare Mahkemesi’ nin 2018/1671 E. 2019/2166 K. Sayılı kararını, 30 günlük istinaf süresinin son günü saat 16:35’ de istinaf dilekçesi verdirmek suretiyle istinaf ettirmiş ve fakat Mansur YAVAŞ’ ın basın ve yayın kuruluşlarına yaptığı açıklamalara göre kararın istinafa götürülmesi karşılığında Sinan AYGÜN’ ün belediyeye okul yaptırmak amacıyla 25 Milyon TL vermesini, aksi takdirde kararı istinaf mahkemesine götürmeyeceğini, iki CHP’ li meclis üyesi ile Sinan AYGÜN’ e ilettiğini, Sinan AYGÜN’ ün istenilen 25 Milyon TL’ yi vermediğini, bunun üzerine kendisinin genel sekreterine emir vermek suretiyle istinaftan vazgeçilmesini sağladığını itiraf etmiştir. (EK-42/UĞUR DÜNDAR İLE YAPTIĞI SÖYLEŞİNİN DEŞİFRESİ VE BU GÖRÜNTÜLERİ İÇERİR USB)”
Kesinleşmiş mahkeme kararları, Mansur YAVAŞ’ ın gerçek dışı beyanlarda bulunarak, müvekkile iftira attığını, onun şeref ve vakarına saldırdığını kesin kez ortaya koymuştur.
Bu nedenle; CMK’ nun 172/2. Maddesi ahkamınca kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılarak, şüpheli hakkında TCK’ nun 125/1-2-4, 267/1-2. Maddeleri ahkamınca cezalandırılması için hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesi dileğidir”
Değerli okuyucular..
Hukuken artık Mansur Yavaş’ın kaçacak bir noktası kalmadığı görülüyor..
Peki; Türk Ceza Kanununun; 125 maddesi ile 1-2-4 fıkraları ne diyor?
“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) (1) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır”
Peki, TCK’nun 267. Maddesi ne diyor?
“(1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.”…
EVET …. ŞİMDİ GÖZLER İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDA…
Değerli okuyucular…
Mansur Yavaş’ın; Av. Mehmet Ali Alan hakkında ki “suçlama iddiaları” şimdi; mahkemenin kesin kararı ile iftira ve hakaret suçları olarak kesinleşmiştir..
Dedik ya.. Şimdi gözler; Mansur Yavaş hakkında soruşturma fezlekesi izni verecek olan İçişleri bakanlığında..
Bakanlık Teftiş Kurulu kamu adına ne karar verecek, Sayın Bakan Süleyman Soylu ne işareti verecek?
Kamu yararı adına merak ediyor ve bekliyoruz..
Peki, İçişleri Bakanlığının Mansur Yavaş hakkında soruşturma açılması izni verildikten sonra; Mansur Yavaş yargılanması sonucu; 1 yıl ve üstü ceza alır ise ne olur?
Kamu yararı adına görevden el çektirilir…
Bu Haber 130323 Defa Okunmuştur