GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

CHP lideri Kılıçdaroğlu, son zamanlarda yaptıkları bazı çıkışlarla ve sarf ettiği söylemlerle, puanlar toplamıyor aksine elinde ki puanları resmen çöpe atıyor..

Bununla da kalmıyor.. Şimdi de ağır suç işliyor.. Hem de alenen..

Nasıl mı?

Biliyorsunuz; CHP daha iktidara gelemden; birçok şeylerin hesabını soracağını vurgulayarak, yolsuzluk şüphesi evraklara imza atan bürokratlara ve yapılacak birçok ihaleye girmeyi planlayan firmalara gözdağı vererek;

“İktidara geldiğimizde yolsuzluk işlemlerine attığınız imzanın hesabını soracağız.. Bu yüzden bu tür evraklara imza atmayın, bize getirin.. İhaleye girenlere de paralarını vermeyeceğiz” gibilerinden sözler sarf etti..

CHP liderinin bu gözdağı verme çıkışlarından sonra, önce yardımcısı Tuncay Özkan çıkıp dedi ki; “Sayın Genel Başkanımızın bu yolsuzluk çıkışından sonra, bürokratlar bize dosyalar getirmeye başladı.”

Yok böyle ciddiyetsizlik, hatta akıl fukaralığı..

Ve çok geçmedi.. Sayın Kılıçdaroğlu’da Sözcü gazetesine verdiği beyanatta dedi ki;

“Biz, bürokratları yolsuzluk konusunda uyardıktan sonra, bize yağmur gibi yolsuzluk dosyaları getirmeye başladılar.. Hepsini saklıyoruz… Zamanı geldiğinde gereğini yapıp, hesabını soracağız”..

Ne diyor? “Bize yolsuzluk dosyaları geldi, saklıyoruz.. Zamanı gelince hesabını soracağız”..

Bu nasıl bir mantık? Nasıl bir Adalet anlayışı?

Sayın Kılıçdaroğlu… Sözleriniz ya boş, propaganda amaçlı ortaya atıyorsunuz veya doğru ise, hem ağır suç işliyorsunuz, hem de size yolsuzluk dosyaları getiren bürokratları tehlikeye atmış oluyorsunuz..

Eğer size yağmur gibi yolsuzluk dosyaları, belgelerin getirildiği doğru ise; neden bu bilgi ve belgeleri götürüp Savcılıklara vermiyorsunuz?

Daha doğrusu hukuken Savcılara teslim etmek zorundasınız..

Siz, “yolsuzluk dosyaları geldi” diyorsunuz.. Sizler Savcı ve ya Hakim değilsiniz ki bu suç unsurlarını partinizde saklıyorsunuz, bunları şantaj aracı olarak elinizde tutuyorsunuz..

Uyarıyorum.. Sayın Kılıçdaroğlu.. Sizde, kurmaylarınızda yağmur gibi suçlar işliyorsunuz..

Suçları ve suçluları resmen saklıyorsunuz.. Neden ilgili adli mercilere götürüp vermiyorsunuz..

Ayrıca.. Sizlere getirilen evraklar ve dosyaların doğru olduğunu nereden biliyorsunuz?

Sayın Klıçdaroğlu.. Sahi siz mademki kendinize göre Adalet düzenini sağlayacaktınız da neden kilometrelerce Adalet yürüyüşü yaptınız?

Ve çok merak ediyorum… Bu kadar alenen açıklamalar karşısında Sayın Savcılar; sizler neredesiniz? Niye bu ifadeleri ihbar kabul edip, soruşturalar başlatmıyorsunuz?

Söylemeler boş olsa da; devletin kurumları suçlanıyor.. Doğru ise de, suçlar ve suçlular saklanıyor.. Bu dosyalar siyasi şantaj olarak kullanılıyor..

Bu ciddiyetsizliklerle mi devleti yönetmeye talip oluyorsunuz ve daha şimdiden raconlar kesiyorsunuz?