YÖK, Ege Üniversitesi (EÜ) öğrencisi Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun Şehit edilmesine ilişkin, dönemin EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Silkü, Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Bülent Özkan ile Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ersin Doğer hakkında soruşturma izni verdi.
Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun Şehit edilmesinde üniversite yönetiminin ihmali bulunduğunu öne süren Çakıroğlu ailesinin avukatlarının talebi ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı gereği, dönemin üniversite yöneticileri hakkında soruşturma izni istendi.
İncelemesini tamamlayan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), "görevi kötüye kullanma" iddiasıyla Yılmaz, Silkü, Özkan ve Doger hakkında soruşturma izni verdi.
YÖK'ün kararına itiraz edilmesi halinde Danıştay'ın vereceği karar sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açıp açmayacağının netleşeceği belirtildi.
Konuya ilişkin YÖK'ün hazırladığı raporda, "Çakıroğlu'nun üniversite rektörlüğü ve idari bilimlere dilekçe vererek üniversite bünyesindeki bazı fakültelerin bölücü terör örgütü PKK/KCK mensuplarının etkin faaliyet alanı haline dönüştüğü", buna ilişkin önlem alınmasını talep ettiği ancak üniversite yönetiminin herhangi bir önlem almadığı öne sürüldü.
Yılmaz, Silkü, Özkan ve Doğer'in, PKK/KCK, YPG-H, DHKP-C yanlısı ve sempatizanı öğrencilerin, her türlü şiddeti teşvik edici veya terör örgütlerini övücü görsel, fiziksel, eylemlerine ilişkin disiplin soruşturmalarını yönetmeliklere aykırı olarak ceza soruşturması ve yargılamasını gerekçe göstererek beklettikleri iddia edilen raporda, üniversite yetkililerinin örgüt sempatizanı öğrencilerin yasa dışı eylem ve faaliyetlerinden haberdar oldukları savunuldu.
Raporda, Çakıroğlu'nun öldürüldüğü tarihe kadar disiplin mevzuatı gereği suç teşkil eden eylemlere ilişkin disiplin soruşturmalarının gereği gibi yapılmadığı, yürütülen disiplin soruşturmalarında ise PKK/KCK sempatizanı olduğu belirtilen öğrencilere ceza verilmemesi yönünde tutum sergiledikleri öne sürüldü.
''YETERLİ TEDBİR ALINMADI"
Çakıroğlu'nun, terör örgütü PKK/KCK "Kampüs Cadıları" adlı grup tarafından hedef gösterildiği, derslere ve sınavlara girmesinin engellenmesine karşılık gerekli tedbirlerin alınmadığı kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi,
"Çakıroğlu’nun yasa dışı PKK/KCK örgütü 'Kampüs Cadıları' adlı grup tarafından hedef gösterilmesi, derslere ve sınavlara girmesinin engellendiği, yasa dışı örgüt mensubu öğrenci ve öğrenci olmayan kişilerce Edebiyat Fakültesi ve Yabancı Diller Hazırlık Okulu'nun işgal edilmesi suretiyle öğrencilerin eğitim haklarının engellendiği, Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve arkadaşları başta olmak üzere üniversitede tüm öğrencilerin eğitim haklarının engellenmesine karşılık gerekli tedbirleri almadıkları ve alınmasını sağlamadıkları, üniversite rektörlüğünce 1 Mart 2015 tarihinden sonra merkez kampüs girişi ve çıkışında turnike konulduğu, giriş çıkışların kontrol edildiği, kamera sayısının artırıldığı, kampüs çevresinin tel örgüyle çevrilmesi gibi tedbirlerin alındığı ancak yeterli olmadığı, söz konusu tedbirlerin Ege Üniversitesi yetkilileri tarafından Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun hayatını kaybetmesinden önce de alınabileceği..."
"SORUŞTURMA İÇİN YETERLİ DURUM OLUŞTU"
Çakıroğlu'nun ailesinin avukatlarından Banu Seda Akyüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, soruşturma açılması için üç yıldır uğraştıklarını ve karardan memnun olduklarını söyledi.
Akyüz, "O güne kadar bir koruma yapılacaksa bu, dönemin rektörü Candeğer Yılmaz'ın yetki ve sorumluluğundaydı. Fırat, baskı altında olduğuna dair defalarca dilekçe vermiş. Soruşturma için yeterli durum oluştu" değerlendirmesinde bulundu.
NE OLMUŞTU?
Ege Üniversitesinde 20 Şubat 2015'te öğrenciler arasında çıkan kavgada Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu hayatını kaybetmiş, 7 kişi yaralanmıştı. Gözaltına alınan Sosyoloji Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Nurullah S. tutuklanmış, 7 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık Nurullah Semo, "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "örgüt adına suç işlemek" ve "örgüt üyeliği" suçlarından 15 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Heyet, tutuksuz yargılanan İsmail Bedir'in yaralama suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün, Sezgin Yılmaz'ın yaralama suçundan 3 yıl 7 gün hapis cezasına çarptırılmasına, tutuksuz diğer sanıkların ise beraatine karar vermişti.
Bu Haber 987727 Defa Okunmuştur