GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Öncelikle Şehitlerimize rahmet diliyor, ‘mekanları cennet olsun’ diyorum..
Hiçbir çatlak sese aldırmadan, bu bölücü hainlerin kökü kazınmalı ve hak ettikleri cevabı mutlaka almalıdırlar.
Ülkemiz; ‘Olağanüstü halde’ iken, her gün şehitler verirken, daha hain kalkışmanın yaraları sarılmamışken, maalesef Başkanlık koltuğu sistemini tartışıyoruz.
Bahçeli; gelinen bu noktayı, “fiili bir durum var, bu durum hukuka uydurulmalı” diyerek sağlamadı mı?
Sağladı..
Yani; fiili başkanlık sisteminin işlemleri uygulanıyordu…
Peki; ülkede düzelen ne? Düze çıkan ne oldu?
Hainlerin, bölücülerin cirit atmaları engellendi mi ve şehitler vermemizin önüne geçildi mi?
Darmadağın olan toplum huzuru sağlandı mı?
Maalesef; Hayır…
Peki; Başkanlık sistemi hukuka uydurulduğunda huzura kavuşacak mıyız, Bağımsız yargıları görebilecek miyiz, millet iradesinin akıbeti ne olacak, insan hakları yerine oturacak mı, bölücü hainlerin defteri dürülecek mi?
Gelin Allah’ın rızası adına bunları tek, tek yorumlayalım..
Yazımın başlığında ki “YA TEK ADAM, YA TÜRKİYE” ifadesi, sloganı ve mesajı bana ait değil, yani benim ürünüm değil..
Bu güzel sözün ve her şey içeren açık mesajın sahibi, Ülkücü ve Milliyetçi Hareketin öncü Şehidi, efsane devlet adamı, rahmetli Gün Sazak’ın oğlu, MHP eski milletvekili ve MHP Genel Başkan Adayı Süleyman Servet Sazak’a ait.
Sayın Sazak; AK Parti ve MHP’nin 21 maddelik Anayasa taslağında mutabık kalıp, meclise sunmasından sonra; “YA TEK ADAM, YA TÜRKİYE” sözünü sosyal medya hesaplarında topluma, ülkücülere mesaj adına paylaştı.
Sayın Sazak kamuoyuna ne demek istiyor?
“Buyurun, iki şıktan birini seçin”..
Bu kadar açık bir mesaj ..
Ya Tek Adam sistemini seçeceksiniz, Ya da Türkiye’yi… Yani Türkiye’nin huzurlu, adaletli, hakkaniyetli, milletin iradesinin tam işletileceği geleceğini seçeceksiniz..
Buyurun, Meclise sunulan değişiklik metnini hep birlikte yorumlayalım..
Bakın; Bağımsız yargısı olmayan hiçbir ülke iflah olmamıştır..
Adaleti hakkaniyetle işlemeyen Devletin toplumu paramparça olmuş ve isyan etmiştir.
Şimdi hazırlanan taslak ta ‘Bağımsız yargı’ ifadesine bir de ‘Tarafsız’ ifadesi eklemişler..
Yani; ‘Bağımsız ve tarafsız yargı’ getirileceği vaat ediliyor.
Peki, olacak mı? Asla..
Neden mi?
Yargının çatısı olan HSYK, 12 üyeden oluşacak…
Bu kurulun başkanı yine Adalet Bakanı olacak, yani Cumhurbaşkanının (başkanın) atağı bakan olacak.
Geriye 11 üye kaldı..
Bunların 5’ini Cumhurbaşkanı (Başkan) seçip, atayacak.
Kaldı 6 üye… Diğerlerini ise; Cumhurbaşkanının atağı kurum başkanları seçecek..
Bu Başkan veya Cumhurbaşkanı; Erdoğan olur, bir başkası olur fark etmez..
Yani; Yargı ağını oluşturan kurum HSYK’nın tümü, tüm yetkiler verilen Başkana biat edecekler..
Ve Seçilen Başkan, partisi ile ilişkisini kesmeyeceği gibi, isterse partisine Genel Başkan bile olabilecek.
Şimdi bu yargı sistemi nasıl bağımsız, nasıl tarafsız olacak Allah aşkına?
Ha… Deniliyor ki; ‘Biz yargının bağımsızlığını koruyacağız’..
Yıllardan beri böyle denilmiyor mu? Bu gün toplumda yargıya güven oranı neden dibe vurmuştur? Partizanca bir yargı sistemi işlemde olduğu için..
Bu ülke yargı da sürekli; ‘Pardon’ düzeni yaşamıyor mu?
Deniliyor ki; 'yargıda kamplaşmayı önleyeceğiz'.. Doğru; tek adamın kampında kalacaklar..
Bakanları parlamento değil, Başkan seçip, atayacak.. İstediği zaman da görevden alacak…
Kurum başkanlarını cumhurbaşkanı (Başkan) atayacak.. İstediği zaman değiştirebilecek…
'Yetki karkaşası sona erecek' deniliyor... Doğru, kimseye yetki verilmiyor ki... Tüm yetkiler; tek kişide olacak..
Başkan; çıkaracağı Kararnameler ile yasalarda ve uygulamalarda değişiklikleri sağlayacak..
Ülkenin bütçesini milletin seçtiği milletvekilleri değil de Cumhurbaşkanı (Başkan) meclise sunacak..
Tüm kurumların yeniden yapılandırılması yine Başkanın istemi ile gerçekleşecek..
Milletin seçtiği milletvekilleri, bakanlar resmen bir kişinin memuru olacak…
Yani; her kes, her şey bir tek kişinin yani Başkanın inisiyatifine bağlanacak ..
Eğer imkanları olsa idi,, Cenneti ve cehennemi de başkana bağlayacaklardı.
Hazırlanan taslakta sistemin başında ‘cumhurbaşkanı’ olacak deniliyor ama bal gibi Başkanlık uygulaması getiriliyor.
Yeni Anayasa görüntüsü ile ‘Sistem’ değiştiriliyor.
Cumhuriyetimizin Türkiye’mize sağladığı Parlamento sistemi tamamen ortadan kaldırılıyor..
Mademki; tüm seçilecekler tek bir kişiye biat edecekler, o zaman seçimlere ne lüzum var?
Sadece; cumhurbaşkanlığı (Başkan) seçimini yapalım, seçilen gelip parlamentosunu, yargısını, kadrosunu kursun..
İşte bütün bunlar; İster Türkiye’de, ister başka bir ülkede işleve konulduğunda; toplum en kısa süre içerisinde iflas edip, çökecektir..
Tüm yetkilerin verildiği bir kişi sistemi ile ülkenin düzlüğe çıkacağını söyleyenlere Allah akıl- fikir ve vicdan versin.
Tek kelime ile Türkiye’nin geleceği, Aydınlık değil, karanlıktır..
Hele, hele bizde ki partizan hastalığı var iken..
İşte; Sayın MHP’li Sazak diyor ki; buyurun tercih sizin;
YA TEK ADAM, YA TÜRKİYE…!
Bu Haber 2905738 Defa Okunmuştur