Şarkıcı Kurtuluş Kuş.. Geçen yıl Aydın’ın Efeler ilçesinde tanıdığı bir hayranına nitelikli cinsel saldırıda bulunup, zorla tecavüz suçlaması ile Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı..
Adli tıp ta verdiği raporda nitelikli cinsel saldırıyı doğruluyordu..
Mahkeme şüpheli Kurtuluş Kuş’a Yurtdışına çıkma yasağı da koymuştu..
Şarkıcının avukatları yargılama süresince konulan yurtdışı yasağının kaldırılmasını talep ettilerse de; mahkeme heyeti dosyada ki mevcut delillere dayanarak bu talepleri de ret etmişti..
Fakat son iki duruşma önsesinde MHP Aydın İl Başkanın Avukat kızının şüpheli Kuruluş Kuş’un avukatlığını üstlenince mahkemenin seyri değişti..
Önce yurtdışı yasağı kaldırıldı, sonra Beratına karar verilmişti..
Mağdure B.B. ile Avukatı, alile bakanlığın Avukatı ve savcılık bu Beraat Kararını istinafa götürdü..
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi de tüm itirazlara rağmen bu beraat kararını onamıştı..
Mağdure B.B ve avukatı Yargıtay’a itirazda bulundular..
Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığı da yaptığı incelemede; dosyada ki Adli Tıp raporunun dikkate alınmadığı, şüpheli aleyhinde ki ifadelerin yok sayıldığını ve eksiz yargılama yapıldığını vurgulayarak Beraat Kararının bozulmasını istedi..
**NE OLMUŞ TU?
Youtube kanallarında pop şarkıcılığı yapan Kurtuluş Kuş, geçen yıl Aydın’ın Efeler ilçesinde ki konserinden sonra ayağı kırılmıştı.
Şarkıcı Kuş; yakinen tanıdığı 19. Yaşında ki B.B’nin Otel odasında tedavisinde yardımcı olurken, bazı arkadaşlarının odadan çımasından sonra B.B.’ye zorla tecavüz etmiş ve B.B.’nin şikayeti üzerine Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlamıştı..
Zorla tecavüz; Adli Tıpta raporunda belirttiği gibi, Savcının hazırladığı iddianamede şüpheli şarkıcı Kurtuluş Kuş’un 12 yıl hapsini talep etmiş ve yargılama sürecinde de şüpheli hakkında tüm güvenlik adli kontrollerin uygulanmasını istemişti.
Savcının taleplerine uyan Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tecavüz şüphelisi Kurtuluş Kuş’a yurt dışı yasağı ile adli kontrol uygulaması kararı vermişti.
Yapılan her duruşmada ise birçok kadın dernekleri zorla tecavüze uğrayan B.B.’ye destek olmak için adliye önünde eylemle yapmıştı..
Birçok Tv ve Youtube kanalı da şarkıcı Kuş’a tepki adına ekran yasakları koymuştu..
Bu yargılama sürecinde, nitelikli cinsel saldırı şüphelisi Kurtuluş Kuş’un avukatları her duruşmada ve duruşma aralarında; müvekkilleri Kuş’a uygulanan yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etmiş iseler de, mahkemeye heyeti dosyada ki mevcut delillere göre tüm talepleri ret etmişti.
Fakat son duruşma öncesi bazı avukatlarında şüpheliyi savunma adına dosyaya vekalet koymalarından sonra, son ikinci duruşmada; yurt dışı yasağını kaldırma taleplerini dosyada ki mevcut delillere göre sürekli ret eden Mahkemenin bazı üyeleri, tecavüz şüphelisi şarkıcı Kuş’un yurt dışı yasağını kaldırıp, 400 Bin lira nakdi kefalet tedbiri uyguladı..
Savcı ve aile bakanlığının avukatı bu karara uymadıklarını bildirmişlerdi.
Ve şaibe kokan duruşmadan sonra yapılan son duruşmada Mahkeme heyetinin bazı üyeleri çok şaşırtıcı bir karar açıklayarak şöyle demişlerdi..
“Dosyada nitelikli cinsel saldırı şüphelisi Kurtuluş Kuş’un, bu suçu işlediğine dair delillere rastlanmadığı için Beraat ine”..
Sürekli beraat ve konulan adli kontrol uygulanmalarının kaldırılmasını “dosyada ki mevcut delillilere göre ret eden” mahkeme heyeti birden bire “dosyada delil yok” diye karar vermesi dikkat çekmişti.
Kadın dernekleri ile mağdure B.B ile ailesi bu karara sert tepkiler gösterdikleri gibi, mahkemeye heyetini Hakim ve Savılar Kuruluna şikayet etmişlerdi…
HSK’da bu mahkeme heyeti hakkında bazı tedbir kararları vermişti.
Davanın Savcısı ve aile bakanlığının avukatı karar itiraz ettikleri gibi, B.B’nin avukatı kararı istinaf mahkemesine taşıdı ve tüm delilleri sunmuştu.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi de 20. Ceza Dairesi de Beraatı onaylamıştı..
B.B.’ in ailesi ve avukatı Adli tıp raporunun dikkate alınmadığı ve sanık aleyhine ifade veren arkadaşlarının itiraf ifadelerinin yok sayıldığı ve mahkemenin daha önceki duruşmalarında sanık avukatlarının adli kontrol yasaklarının kaldırılması taleplerini “dosyada ki deliller gereği, taleplerin reddine” karar verdiğine dikkat çekerek, verilen Beraat kararının Bozulması için Yargıtay’a müracaat etmişlerdi..
YARGITAY’IN; EKSİK YARGILAMA NEDENİYLE KARARIN BOZULMASI İSTEMİ ..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderdiği mütalaasında şu görüşleri kaydetti..
“5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi sebeplerinin bulunmadığı görülmekle, CMK’nın 288., 289. ve 294/2. maddeleri gözetilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, gerekçeye göre, katılan Vekillerinin diğer yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİ,
Ancak;
1-Katılan mağdur B.B. tarafından 29/11/2022 tarihli dilekçe ekinde Mahkeme'ye sunulan Whatsap yazışmasına ait ekran kaydında, tanık olarak talimatla dinlenilen Gülayda Altın'ın, katılana gönderdiği mesajda " ...Ben bu mahkemedeki kurtuluş lehine verdiğim ifademi çekmek istiyorum..." şeklindeki yazışması adı geçen tanığa sorularak, bu hususta yeniden tanık Beyanına başvurulmadan;
2- Olayla ilgili bilgileri olduğu değerlendirilen, soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan Katılan mağdur B.B.’nin annesi ile, mağdurenin olayı anlattığı ve sanıkla görüşmek isteyen katılan'ın babası Ö.B’nin tanık olarak dinlenilmeden;
Eksik kovuşturma sonucu hüküm kurulması;
Kabule göre de:
Katılanının kız arkadaşları olan Şirince'ye birlikte geldikleri tanıklardan Sedef Çelenek'e, mağdurenin olay sonrası 09:21 sularında "hiç hoş şeyler yaşanmadı..." şeklinde mesaj attığı ve gelip kendisini otelden almalarını istediği , otele gelip, mağduriye alan tanıklar Sedef Çelenk ve Ayça Solmaz'a, mağdurenin önce bir şey söylemeyip, kısa bir süre sonra olayı ayrıntısı ile anlattığı, sanık tarafından zorla cinsel saldırıya uğradığını söylediğinin anlaşılması ve bu tanıkların katılanın olay sonrası, araç kullanırken yaşadığı psikolojik travmalarına da tanık olup bunları da ifade ettikleri halde : diğer taraftan dosyaya sunulan 4/4/2022 tarihli rapordan da anlaşılacağı üzere, olay sonrası psikolojik tedavi gören mağdureye, travma sonrası stres bozukluğu tanısı da konulduğu gözetildiğinde, bu tanıkların beyanlarına neden itibar edilmediği açıklanmadan, yetersiz delil tartışması içeren gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hukuka aykırı görüldüğünden, temyiz istemlerinin kabulüyle, temyiz edilen Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Hükmün CMK'nın 302. maddesi uyarınca BOZULMASI,
Talep ve dosya tebliğ olunur.”
Bu Haber 43961 Defa Okunmuştur