Referandumda “Hayır” çıkmazsa olağanüstü yetkilerle donanacak olan cumhurbaşkanının yargılanmasının “matemetiksel ihtimal” e bırakılması tüm kesimlerde rahatsızlığa neden oldu.
Mevcut anayasa ve salt çoğunlukla hakkında soruşturma açılıp 366 oyla Yüce Divan’a sevk mümkünken yeni anayasada bu “ipe un serilerek” bir ihtimal haline getiriliyor.
NASIL YARGILANACAK?
18 maddelik yeni anayasanın 9. maddesinde tanımı yapılan cumhurbaşkanının yargılanmasına ilişkin, eski anayasanın 105. maddesi şu şekilde değiştiriliyor: “Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir.
Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının 5’te 3’ünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclis’teki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının 3 katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyontarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu 2 ay içinde Meclis Başkanlığı’na sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor başkanlığa verildiği tarihten itibaren 20 gün içinde Genel Kurul’da görüşülür.
TBMM üye tamsayısının 3’te 2’sinin gizli oyuyla Yüce Divan’a sevk kararı alabilir. Yargılama 3 ayda tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divan’da seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen cumhurbaşkanının görevi sona erer.”
KANADOĞLU'NDAN TEPKİ
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, böyle bir sistemin dünyada olmadığını, “hep kazan hep kaybet” usulü üzerine kurulduğunu söyledi. Yargılanmada bir yandan halkın yüzde 51’inin, diğer yanda yine TBMM’nin temsil ettiği halk yekunu yani 400 milletvekili bulunduğunu belirten Kanadoğlu, şöyle dedi: “Bunları karşılaştırmak da anlam ifade etmiyor. Neden 2.5 sene sonraya bırakılan hükümlerin içinden 2’si öne çekiliyor.
Biri doğrudan doğruya partili olması sağlanıyor. Ve doğrudan Hakimler Savcılar Kurulu’nun yapısı neden değiştirilmek isteniyor? 2019’dan önce bu değişiklik neden yapılıyor. ‘Evet’ çıkarsa yayınlandığı tarihten itibaren partili cumhurbaşkanı olacak demektir. Bir ay içinde de bugünkü yapı değiştirilip ortaya yeni yapı çıkacaktır. Neden bu ikisine öncelik verip diğerleri 2019’akalıyor. Çünkü kendilerine göre önemli olan nokta budur. Cumhurbaşkanı aynı zamanda partili olacaktır.”
Bu Haber 827105 Defa Okunmuştur