GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Bu Referandum yani demokrasi adı ile “Halk oylamasına” gidilmesi sürecinde çok tehlikeli ve ayrıştırıcı sözler sarf ediliyor, tavırlar sergileniyor, saldırılar yapılıyor..
“EVET” cephesi, iktidar gücünü arkasına aldığı için “HAYIR” diyenlere yapmadıkları hakaret, sergiledikleri engeller kalmadı, çeşitli saldırılara cüretler verildi.
Yasak olmasına rağmen; Savcısı, Hakimi, valisi, kaymakamı çıkıp “EVET” mesajları atıyorlar…
Başbakan Yıldırım mitinglerinin sonunda, mitinge katılan vatandaşlara diyor ki; “Hadi, Gazanız mübarek olsun”..
Zaten; “Hayır”cılara PKK’lı, FETOŞ’cu teröristler yakıştırmasına hiç ara verilmiyor..
Kandil’in de, PKK’nın da, ne kadar PKK’lı ve FETOŞ’çu varsa hepsinin “anasını” …
Bu ne biçim demokrasi yarışı?
Ondan sonra da çıkın deyin ki, “Evet diyen de, Hayır diyende bizim vatandaşımız, kardeşimiz”..
İster ‘EVET’ çıksın, ister ‘Hayır’ çıksın.. Maalesef gerçek şu ki; karpuz gibi ortadan çatlayıp, bölünüyoruz.. Hem de devleti yönetenlerin eli ile, sözleri ile..
Ne demek; “Gazanız mübarek olsun?”
Bu bir İslami temennidir, ‘Gaza’ cihad demektir. Dine karşı başlatılan bir savaşta, cihad sırasında; istenilen dilek duasıdır.
Bu temenniyi; sefere, yani savaşa çıkan paşalarda askerlerine söylemiştir..
Ama bizim toplumumuzda her şeyde kullanılıyor.
Fakat devleti yönetenler, seçimlerde, halk oylamalarında bu temenniyi isterse, ayrı siyasi görüşte olan insanlarımız açıkça düşman ilan edilmiş ve bu süreçlerde yapılacak saldırılar onaylanmış olur..
Sizler aklınız sıra, birilerine terörist yakıştırmaları yaparak, ‘Hayır’cılara nefret oranını körükleyip, ‘Evet’ oranını yükseltmeyi planlıyorsunuz ama PKK’nın da, IŞİD’in de, İblis FETOŞ ve teröristlerinin de, Türkiye’nin böyle bir kargaşaya itilmesini istediklerini bilmiyor musunuz?
Bu nasıl demokrasi adına, halkın hür iradesine müracaat etmektir?
Harakiri yapıyoruz beyler, harakiri…
HİTLER’in ‘FÜHRER’i ve BİZİM REİS.. BURHAN HOCA KUZU, KUZU İTİRAF ETTİ..
“Reis” tanımı toplumumuzda eskiden Belediye Başkanlarına ve Balıkçıların başında ki tecrübeli kaptana denildi..
Zamanla bu ifade çok çeşitli çevrelerde kullanılmaya başlanıldı..
Bizim Ülkücü camiada da kullanıldı halen de kullanılıyor.. Organize çetelerinin başında ki adamlar için de kullanılıyor.. Velhasıl kendisini sahalarında lider pozisyonuna sokmak isteyen herkes bu ‘REİS’ terimini kullandı, kullanıyor..
Ama Büyük ve yüce devletimizin başında Cumhurbaşkanı vardır.. Diyelim ki Başkanlık sistemi de geldi, ‘Devlet Başkanı’ vardır.. Yani; “tüm milletin başkanı”dır..
‘Reis’ sıfatı veya tanımlaması cumhurbaşkanı veya Devlet Başkanı sıfatı karşısında çok, çok hafif kalır..
AK Parti cenahının ısrarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a böyle bir sıfatı yakıştırması, muhalefetin ‘Tek adam’ iddiasına ve eleştirilerine elbette ki büyük destek vermiş oluyor..
Siyaset arenasında “Burhan hoca” diye anılan ve Anayasa Profesörü olan, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevini yürüten Burhan Kuzu, zaman, zaman bazı şeyleri farkında olmadan itiraf eder gibi yorumluyor..
Geçenlerde de bir tv canlı yayınında kendisine “Erdoğan’a neden Reis deniliyor?” diye soruldu..
Burhan hoca harbiden kuzu, kuzu itiraf etti ve O telaşla “Hitler’de kendisine liderlik anlamında ‘Führer’ dedirttiriyordu”.. diye savunma yaptı
Burhan hoca bu yorumlaması ile “Tek adam sistemi getirilmek isteniliyor” iddiasına açıkça büyük bir destek vermiş oldu..
Burhan hoca ‘Führer’in anlamını da herhalde biliyordur?
“Führer” in anlamı; “Tek imparatorluk, tek halk ve tek lider”
Dedik ya; bizim yüce Devletimizin başına ne reis, ne de ‘Führer’ yakışmaz.. Yakıştırılması da gaflet olur..
Bizim büyük ve Yüce Türk milletinin devletinin başına; ya cumhurbaşkanı veya Devlet başkanı yakışır..
Şimdi bir kesim getirilmek istenilen ‘Başkanlık sistemi’nde Devlet Başkanı sıfatına verilecek yetkilerden dolayı karşı çıkabilir veya eleştirebilir o ayrı bir nokta..
Zaten bunu da millet oylaması ile belirleyecek..
Ama şu gerçek ki; Burhan hoca farkında olmasa da, ‘tek adam’ iddiasında bulunanlara önemli bir destek sunmuş oldu..
BOZKURTLARA SALDIRAN ÇAKALLAR..
İşte bu ayrıştırma ve hedef gösterme sürecinde “HAYIR” kesmininin önemli bir siyasetçisine ve ne önemlisi bir Bozkurt’a bir konferansta ki konuşması sırasında, çakallar saldırdı.
Bu çakal; MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan’a saldırırken de; “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” diye naralar atıp, kürsüyü devirdi..
Saldırıyı yaptıranlar utansın diyeceğim ama diyemiyorum.. Çünkü zaten utanmaz zat’lar…
Bizim ülkücü camiada önemli bir söz vardır, “çakal, çakaldır.. Bozkurt olamaz ki”…
İşte bu saldırıyı planlayanlarda, Bozkurt postuna bürünmüş, Bozkurt görünümlü çakallardır..
“Hareketin lideri imiş”.. Hassstttirnn..
Sinan Oğan, bir Kafkaslı Bozkurt olarak bu çocuğun kandırılıp, oraya gönderildiğini bildiği için, şikayetçi bile olmadı..
Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Balgat’ta ki yüksek binada intikam planları ile meşgul olanlar hala suskun.. Bir şeyler deme yüzleri kalmadı..
Ya devletin Haber Ajansı olan, Anadolu Ajansı yöneticilerine ne demeli?
Attıkları tiwit ile Sinan Oğan’a diyorlar ki; “biliyoruz, şimdi kızgınsın ama haberin linki ekte, sakinleşince okursun.. anlamazsan bir daha okursun”..
Ve saldırıyı da “protesto” tepkisi olarak yutturmaya çalışıyorlar…
Vay yavşaklar, vay..
Ulan zavallılar; siz kimsiniz ki Sinan Oğan’ın beyni ile aklı ve kültürü ile alay edip ‘ti’ ye alıyorsunuz?
Sizin topunuzun aklını, bilgilerinizi toplasanız; Sinan Oğan’ın cebinde ki tozların bile bilgisine, kültürüne ulaşmada ömrünüz bile yetmez hıyarlar.. Haddinizi ve göreviniz bilin..
Bu Haber 983505 Defa Okunmuştur