GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
“eski çakma Ülkücü” Mansur Yavaş, bu kez “Şehitlerin” adını; vurgununa, yalanlarına ve sahtekârlığına alet edip, sergilediği rezaletten kurtulmaya çalıştı.
Çok detaylı bir şekilde sizlere aktaracağım ama bu konuya geçmeden önce yine Sayın Melih Gökçek ile ilintili olan bir konuda serigilenen sahtekarlığı size aktarmam lazım..
SÖZCÜ GAZETESİ VE REMZİ ÇAYIR’IN SAHTEKÂRLIKLARI
9 Kasım 2025 günü; Mansur Yavaş’a sınırsız yalakalıklar sergileyip, “tescillenmiş 100 suç dosyası var” diye Sayın Melih Gökçek’e saldırıp, çamurlar atan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır’a cevap niteliğinde;
“REMZİ ÇAYIR’A, MELİH GÖKÇEK CEVABIM; “KIVIRDAK REMZİ, SEN HALA AYNI ÇAMURDA YUVARLANIP, AYNI ÇAYIRDA MI OTLUYORSUN? Ve MANSUR YAVAŞ’a “DÖNEKSİN, DÜRÜST DEĞİLSİN” DİYEN SEN DEĞİL MİYDİN FIRILDAK?” başlıklı bir makale yazdım.
Evet.. Değerli okuyucular..
Şimdi rezalete, cehalete ve sahtekarlıklara bakın..
Benim yazdığım bu yazı içerisinde Sayın Melih Gökçek’in, Remzi Çayır’a tek bir kelime dahi cevabı yok.. Zaten, okumayı yeni sökmüş ilköğretim öğrencisi bile bu yazıyı okusa; Remzi Çayır’a kimin cevaben yazı yazdığını çok net şekilde anlar..
“Cahil” Remzi Çayır ne yaptı? Yazıyı neresinden okumuş ise hemen bir video hazırlayarak, sanki Sayın Melih Gökçek buna cevap vermiş gibi yine çamurlar atıp, tehditler savurup, Mansur başkanına “ bak senin yüzünden bana saldırtıyorlar, hakaret ediyorlar” görüntüsü oluşturdu.
Ben bunları kendisine ve buna gaz veren ekibini Twittrer’da deflarca uyardım ve “Yahu Remzi Çayır, sen bu yazıyı neresinden okudun, Melih başkanın sana tek bir cevabı ve hakareti yok. Yazıyı bir kez daha okuyun.. Mansur’a görüntü şekli yapma” diye yazılar attım..
Bana yine cahilce cevaplar ve tehditler.. Hele, hele Facebook’ta birileri “ulan bizi Ankara’ya getirtmeyin” gibi tehditler savurmasına gülüp, geçtim..
“Hadi gelin ulan tenekeden sözde Ülkücüler.. Sizi bekleyeceğim”.. Diye cevap verdim ama cevap gelmedi.
Neyse bu kurnazlıkla Mansur başkanlarına yalakalık görüntüleri oluşturdular..
Fakat ertesi günü Sözcü Gazetesi’nde bu yazımın içeriği ile ilgili bir haber görünce şok oldum..
Haber başlığına bakın.. “Remzi Çayır’dan, Melih Gökçek’e zehir- zemberek cevaplar”..
Ve benim Remzi Çayır’a cevaben yazdığım yazı içeriğini sanki Sayın Melih Gökçek söylemiş gibi aktarmışlar ve Remzi Çayır’a da cevap verdirmişler..
Ben hemen Sözcü Gazetesi Haber Merkezini aradım.. Durumu anlatıp, yanlış ve sahte bir haber yazdıklarını ve alet olduklarını anlatıp, yazımın linkini de Haber Merkezine maille gönderdim..
Sonra tekrar Haber Merkezini aradım.. Telefona çıkan bir hanım kardeşimiz yazıyı okuduğunu ve kendisinin de şok olduğu bana iletti ve bu haberin düzeltilmesi için Genel Yayın Yönetmenine ve Yazı İşleri müdürüne mail atmamı söyledi.
Ha bu arada.. Remzi Çayır’ı aynı akşam da Sözcü tv’de bir canlı yayın programına konuk edeceklermiş. Ben de, “böyle bir sahtekâr ve sizleri de sahtekârlığına alet eden adamı programa çıkardığınız için akşam rezil edeceğim” dedim
45 dakika sonra bir baktım.. Sözcü Twitter ve Remzi Çayır sayfalarından programa çıkacağı anonsu kaldırdılar.. Ve Remzi Çayır’ı o akşam programa almadılar..
Bende yapılan haber oluşturma sahtekarlığını çok detayı ile yazdığım bir yazıyı Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercüment İşleyen ve Yazı İşleri Müdürü Mahir Ağar’a gönderip, haberin derhal kaldırılması veya bu yazının düzeltilme adına cevaben konulmasını talep ettim..
Maili attıktan sonra tekrar Haber Merkezini arayıp, mailimi alıp- almadıklarını sorduğum da; bana maili aldıklarını ve Yazı İşleri Müdür Mahir Ağar’a verdiklerini ilettiler.
Bekledim sonuç yok.. Algılı yalan haberi bilerek yayında tuttular ve benim cevabımı da koymadılar..
Ulan sizin yaptığınız Gazeteciliği de, müdürlüğü de……!
Tekrar yazıyorum.. Sözcü’de, Remzi Çayır’da, hala o kurumuş çamurlarda yuvarlanıp, aynı yerde otluyorlar..
Alayınıza hodri meydan sahtekarlar..
MELİH GÖKÇEK VE OSMAN GÖKÇEK’TEN “EĞRİ CETVEL” MANSUR YAVAŞ’A BOMBARDIMANLAR.. OSMAN GÖKÇEK, MANSUR YAVAŞ’IN SAHTEKÂRLIĞINI VE KULE VURGUNUN DA ŞEHİTLERİN ADINI NASIL ALET ETTİĞİN ÇOK NET BELGELERLE İSPAT ETİ.
Değerli okuyucular..
BİLİYORSUNUZ.. Mansur Yavaş’ın kronik hale getirdiği bir huyu var.. Vurgunları, ikiyüzlülüğü, sahtekarlığı ortaya çıkınca önce Gökçek ailesine saldırıp, çamurlar atıyor, sonra suçu üzerinden atmak için birilerini kurban olarak kullanıp, işin içinde sıyrılma taktiğini uyguluyor..
Konserler vurgunu aynen ortada iken, bu kez Bentderesi- Hıdılıktepesi ne diktirttiği 65 metre yüksekliğinde ki iki beton kule ile ilgili milyarlık vurgun ortaya çıktı.
Tabi Mansur Yavaş 2-3 gün sustu ve yalanı nasıl uyduracaklarını tespitlerden sonra başladı ahkamlar kesmeye, rakamlar ortaya atmaya ve tabi ki hakaretler savurmaya..
Değerli okuyucular..
Bakın 2 milyar 200 milyon lira harcanan ve daha inşası bitmeyen bu kulenin adı; “Cumhuriyetin 100. Yılında Şükran anıtı”..
En büyük özelliği ise yine Mansur Yavaş’ın bu proje ile anlattığı haber ve yazılar da var.
Bu kulelerin ortasından bakınca Anıtkabir görünüyormuş ve güya Atatürk’e minnettar kaldıklarını bildirmiş oluyorlar mış………………………….!
Bak, bak.. Yahu minnettar kaldığınızı bildirmek istiyorsanız Anıtkabir 10 dakika ilerde.. Buyurun gidin.. Yani Şükranlarınızı ifade etmek için 2 milyar 200 milyon harcamaya ne gerek var?
Akıl tutulması sahtekarlığa bakın..
Değerli okuyucular..
Mansur Yavaş geçen günü CHP’nin Kilis mitingine gitmişti.. Tabi orada konuşma yapınca yine ilk işi Gökçek ailesine saldırmak ve iftiralar atmak oldu.
Tabi bu arada tetikçi- sahtekar fondaş medya ve elemanları boş durmadı..
Mansur Yavaş’ın; Atatürk maskesiyle yaptığı kuleler vurgunu ortaya çıkaran Osman Gökçek’e saldırıp, hakaret ettiler..
Tabi Sayın Melih Gökçek ile Sayın Osman Gökçek, Mansur Yavaş hakkında hakaretten suç duyurularında bulundukları gibi, tazminat davaları açtılar..
Ve şimdi Mansur Yavaş’ın yalanlarına, sahtekârlığına ve en önemlisi vurgununa Şehitlerin adını nasıl alet ettiğine bakın..
Çıkmış diyor ki; “Bu kuleler projesi 2 milyar 200 milyon değil, tamamı 188 milyon lira.. Osman Gökçek, eğri cetvel olduğu için doğru çizgi çıkmaz” falan şeklinde savunmalar yaptı..
Eee Mansur Yavaş.. Asıl eğri cetvel sensin.. Osman Gökçek’in dediği gibi sende ahlak dibe vurmuş.. Ahlak olsa idi Şeditlerimizin adını bu vurguna alet etmezdin..
Değerli okuyucular..
Şimdi bakın sahtekarlığa ve ihanete.. Mansur Yavaş diyor ki; “Ayrıca bu kulelerin adı; Cumhuriyet ve Şehitler anıtı”..
Yahu yalanın batsın.. Yahu sen o Büyükşehir belediyesinde ne görev yapıyorsun hala anlamış değilim.
Haydi o zaman Sayın Osman Gökçek’in belgelerine cevap ver bakayım..
Cevap vermezsin, çünkü bu kuleler ile ilgili aktarılan bilgiler, belgeler senin kuleler yapılışından bu yana kamuoyuna aktardığınız bilgiler ve belgeler..
Evet.. Mansur Yavaş'ın yalan söyleyerek "Şehitler Anıtı" dediği ucubelerin "Yüzüncü Yıl Şükran Anıtı" adıyla sürekli kamuoyuna aktarıldı.
Değerli okuyucular..
Mansur Yavaş’ın “Yüzüncü Yıl Şükran anıtı” diye ihale açtığı, bu isim konusunda yarışma düzenlediği ve haberlerde, tv’lerde sürekli bu ad kullanılmasına rağmen şimdi vuruğunda sıkışınca Mansur Yavaş ne diyor?
Bu kulelerin adı; “Şehitler için 100. Yıl Şükran Anıtı”dır..
Ve Sayın Osman Gökçek, dün akşam canlı yayında Mansur Yavaş’ın “Yüzüncü yıl Şükran anıtı” ihale bedelinin ilk başta 1 milyar 642 milyon 948.573 TL. Olduğunu ve miktarın 1 milyar 70 milyon lirasında kule yapımına ait olduğunu belirten ihale şartname belgesini gösterdi.
Yetmedi.. Yine Mansur Yavaş, “Şehitler” adı hiç olmadan Şükran Anıtı için isim ve şekil yarışması düzenlediği ilanının belgesini ortaya koydu..
Yahu Mansur başkan.. Senin başkanı olduğun belediyenin yayınladığı şartnamede isim ve miktarlar ortada..
Ve sen hala anıt adına; başka bir isimle ve ihale miktarı ile sözler sarf ediyorsun..
Sayıştay raporlarına, Belediyenin resmi ihale ilanı ve şartnamesine, kendi tertiplediğininiz isim yarışmasına ne diyeceksin çok merak ediyorum?
Bu Haber 14980 Defa Okunmuştur
.jpg)







